Tedavi

Doğadan gelen yardımcılarımız: Taşlar

Kızılderililer doğadaki taşlar için “atalarımız” diyor çünkü bizden önce de vardılar. Durağan gibi görünmelerine rağmen doğadaki her varlık gibi içlerinde hareket var. Onların enerjisi bizim enerjimizle birleşiyor, çok daha güçlü bir etki yaratıyor. Ancak en önemlisi niyetlerimiz… Taşınızı seçin, arındırın, niyetinizle programlayın ve size hayat yolculuğunuzda destek olmasına izin verin. Bunları nasıl yapacağınızı Kristal Terapi seansları düzenleyen Tuna Kamhi’den öğrendik.

Yazı: Yaprak ÇETİNKAYA

dogadan-gelen-yardimcilarimiz-taslar-6İstiklal Caddesi’nin özgün pasajlarından olan ve 1883 yılında inşa edilen Aznavur Pasajı’nın giriş katında bir dükkan; Lal Yaşam. İçeride yaklaşık 300 çeşit taş ve bu taşlarla yapılmış takılar, tasarımlar, dekoratif parçalar var. Bir de taşlara gönül vermiş bir isim; Tuna Kamhi. Kişisel gelişim mazisi 30 yıla yaklaşan Tuna Kamhi, çalışmalarına değerli hocalardan psikoloji ve felsefe eğitimleri alarak başlamış. Daha sonra psikolojinin insanın hayat amacını arayışında yeterince cevap veremediğine karar verip bir arkadaşının önerisi ile ruhsal çalışmalara girmiş ve bu yolda ilerlerken enerji çalışmalarının içinde yer alan kristallerle tanışmış. Kamhi, “O güne kadar taşlara bakmak bile bana zaten bir coşku veriyordu” diyor. Uzun yıllar eşi ile profesyonel iş hayatının içinde olan Kamhi, 2006 yılında emekliye ayrılmaya karar verdiğini, o zamana kadar hep kalbinin bir köşesinde kişisel gelişim merkezi açıp insanlara öğrendiklerini aktarmak isteği olduğunu söylüyor. Tam da bu dönemlerde dört yıl boyunca kendisini ölümle burun buruna getirecek ağır bir hastalıkla mücadele ettiğini anlatan Kamhi, “O hastalığı doktorların verdiği tedavinin yanı sıra taşların da enerjisini kullanarak yendim. Hastalığı atlattıktan sonra bir gün elimde aragonit taşı ile oynarken taş yoğun şekilde elimi yaktı, fırlatıp attım. İlk defa taşın enerjisini birebir hissettim. Eşim ve oğlum yanımdaydı. Yerimden fırladım ve o an verdiğim kararı onlara açıkladım. Bir dükkan açıp kristallerle hizmet verecektim.”

dogadan-gelen-yardimcilarimiz-taslar-2Kristal bilinç seminerleri
Kristallerin kişisel gelişimden bağımsız düşünülemeyeceğini söyleyen Kamhi, bu işi yapmak için kişisel gelişimi temelden bilmek gerektiğini anlatıyor ve ekliyor: “Anda yaşamak, kader programı, teslimiyet, ışık nedir bilmeden insanlara kristalleri sunmak yüzeysel ve anlamsız kalıyor.” Böyle değerli bir pasajda boş dükkan bulmayı nasıl başardığını sorduğumuzda ise şu yanıtı veriyor: “Oğlum emlak işleri ile ilgileniyordu. Ona, ‘Lütfen bir sınır koymayalım, nerede uygun dükkan bulursak orada açalım; Etiler, Bebek, Şişli, Taksim, neresi olursa’ dedim. 15 günden daha kısa bir zamanda karşıma bu dükkan çıktı. Sanki beni bekliyordu. Gerçekten de öyledir; bekler. Bir şeyi çok istediğiniz zaman ve kararlılıkla, hem sizin hem de bütünün hayrına çalışmak üzere yola çıkarsanız bütün ihtiyacınız olan şeyleri önünüze getirir. İşte böylece dükkan önüme geldi, 2010 yılında açtım. İnsanlar henüz taşlara aşina değilken hep anlattım. Bu arada ben de bu eğitimi temelinden almak için yurt dışında arayışlara girdim ve ABD’de bir okul buldum, tüm eğitimleri aldım, okuduğum kitaplarla destekledim. Şimdi hem dükkanda hem de bazı merkezlerde ‘Kristal Bilinç’ seminerleri veriyorum.” Aralık 2012’den itibaren insanlığın uyanışının başladığı söyleniyor. Buradan yola çıkarak insanların taşlara bakışının nasıl değiştiğini soruyoruz, Kamhi yanıtlıyor: “Dört yıl önce ‘Allah’a inanıyoruz, buna mı inanalım?’ derlerdi. Onlara ‘Allah’a inanmaya devam edin. Nasıl ki ıhlamuru alıp içiyorsunuz veya ilaç alıp şifa alıyorsunuz bu da onun gibi’ diyordum. Bu da doğadan gelen bir destek, bir enerji çalışması. İnsanlar artık daha bilinçli geliyor.”

dogadan-gelen-yardimcilarimiz-taslar-4Taşların enerjisini anlamak
Tuna Kamhi taşların ardında bir bilim yattığını anlatıyor. Taşlar minerallerden oluşuyor ve hepsinin bir moleküler yapısı var, incelendiklerinde atomlarının simetrik bir şekilde sıralandığı görülüyor. Bunlara da kristal deniliyor. Atom demek, parçaladığınızda ortaya elektron, nötron ve proton çıkması demek ve elektronlar da sürekli dönüyor. Dışarıdan durağan gibi görünmelerine rağmen içlerinde bir hareket var. Bu hareket evrende her şeyde bulunuyor. Tuna Kamhi, taşları anlamak için üç büyük fizik teorisine bakmak gerektiğini söylüyor: Einstein’ın İzafiyet Kuramı, Kuantum Fiziği ve Hologram Teorisi. Kamhi şöyle devam ediyor: “Einstein da ünlü fizikçi Nikola Tesla da şunu söyler: ‘Evreni anlamak istiyorsanız derinliklerine bakın, frekans, enerji, titreşim nedir onu anlamaya çalışın.’ Çünkü evrende her şey bir enerji, bir titreşim, bir frekans, taşlar da enerjinin yoğunlaşmış hali… Üç boyutlu madde dünyasında enerji yoğunlaştığı zaman maddeleşiyor, kütle haline geliyor. Dolayısıyla bunların elektromanyetik alanları var ki biz bunlara aura diyoruz. Siz inansanız da inanmasanız da taşı kütle olarak masanıza koyduğunuzda taş enerji yayıyor. Kuantum Fiziği ise atom altı dünyaya indiğimizde oradaki gerçeklik bizim gerçekliğimizden çok farklı olduğunu, tek tek bağımsız varlıklar olmadığımızı, her şeyin birbirine bağlı ve etkileşim içinde bulunduğunu söylüyor. Kantum alanı ise enerjinin var olduğu ancak gözle görülmediği alan… Bizler bu alana nüfuz ederek taşlarla iletişime geçiyoruz. Hologram Teorisi ise özde hepimizin aynı olduğunu, eş olduğumuzu, her şeyin aynı kaynaktan geldiğini, en ufak parçanın bile bütünün bilgisini taşıdığını, tüm bilgilerin her an ve her yerde kullanılabileceğini gösteriyor. Bu üç teori de aslında aynı şeyi gösteriyor: Birliği…”

dogadan-gelen-yardimcilarimiz-taslar-3TAŞLAR NASIL KULLANILIR?
Taşınızı kütle şeklinde alıp evinize veya işyerinize yerleştirebilirsiniz, bir takı olarak üzerinizde taşıyabilirsiniz yada çantanıza atabilirsiniz.Taşın teninize değmesi gerekmiyor ancak en az 10 gram olmalı.Kütle ne kadar büyük olursayaydığı enerji o ladar güçlü ancak spritüel çalışmalarda çok daha önemli olan unsur niyetiniz. Taşı her ne amaçla kullanıyorsanız buna dair niyette bulunuyorsunuz ve buna programlama deniyor.Tuna Kamhi,taşların hafızaları olduğunu ve bu hafızaya niyetin yüklendiğini söylüyor.Nniyetin enerjisi çok önem taşıyor,taşın enerjisi de niyetin enerjisini arttırıyor.

dogadan-gelen-yardimcilarimiz-taslar-5Programlama&temizleme
Taşınızı duru su ile yıkayarak arındırın.TEmiz bir havlu ile kurulayın.Sol ele alarak kalp hizasına getirin ve niyetinizi yüksek sesle belirterek kodlama yapın.Niyeti söylerken mutlaka olumlu cümleler kullanın.Kodladıktan sonra başucunuza,çantanıza ya ad uygun bir yere koyun.Kamhi,”Bir başkası taşınıza dokunursan onun enerjisi negatif anlamda size geçiyor.By, o kişinin negatifliği olarak düşünülmemeli.Kişinin öfkesi,Üzüntüsü,Korkusu varsa istemeden de olsa taşa aktarılabiliyor.Kirlendiğinde yıkayarak temizleyebilirsiniz,niyeti tekrar söylemenize gerek yok.Taşı ayda bir arındırıp temizledikten sonra dolunayda gece boyunca bir kabın içinde balkona ya da pencere pervazına koyabilirsiniz.Dolunay taşı hem arındırıyor hem de şarj ediyor”diyor.

Tuna Kamhi,genel sağlık için kristal kuvars önerdiğini çünkü bu grubun gerçek bir şifa taşı olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Kristal kuvars gökkuşağının tüm renklerini içinde barındırıyor. Bedendeki enerji merkezlerimiz olan yedi çakradaki enerji akışını düzenlemek için çakralara yönelik taşlar kullanıyoruz.Sadece kristal kuvars kullanmak bile yedi çakranın düzenlenmesine yeterli oluyor.Radyasyondan da koruyor.”kanser vakalarında dumanlı kuvars öneriliyor. Bu taş hem terapiler şeklinde hem de taşı programladıktan sonra yastık altına koyarak kullanılıyor.Taş 21 gün boyunca yastıkta kalıyor,çarşaf değiştirildiğinde yine yerine konuluyor ve kişi onun enerjisi ile uyuyor.Her akşam yattığında da “sağlık,sağlık,sağlık” şeklinde olumlama yapıyor.Taşın aurası ile sizin auranız bir araya geldiğinde bağışıklık sisteminiz güçleniyor,hastalıkları atlatmanız kolaylaşıyor.Ayrıca her kanser türünün ilgili taşı bulunuyor ve dumanlı kuvars ile birleştiğinde gücü artıyor.

Programlama önerisi:
“Yüce Rabbim.şimdi ve burada,sağlıklı,huzurlu,uyumlu ve dengeli,aşk içinde yaşamaya niyet ediyorum.Bu amaçla sizin izninizle,benim ve bütün hayrına,kristal kuvaarsımdan enerji talep ediyorum.Teşekkür ediyorum,Teşekkür ediyorum, Teşekkür ediyorum.”

dogadan-gelen-yardimcilarimiz-taslar-7

Taşların enerjisi nasıl çalışıyor?
Enerji çalışmalarında niyet ve amacın çok önemli olduğunu belirten Kamhi, “Niyet, evrenle iletişimi sağlayan lisandır. Biz bu lisan aracılığı ile evrene nüfuz ediyoruz ve evrenin yasalarını kullanıyoruz ki bunların en temelindeki yasa çekim yasasıdır. Çekim yasasının alt yasası olan rezonans yasası sayesinde taşların enerjisi ile uyumlanıyoruz, birlikte sinerji yaratıyoruz. Yani benim niyet enerjim ile taşın enerjisi bir araya geldiği zaman “makrokozmos”un seviyesine çıkarak niyetimiz neyse; başarı, sağlık, bolluk bereket, sevgi, aşk, bunları evrene bildiriyoruz ve onun gerçekleşmesini bekliyoruz. Aslında bütün isteklerimizi ve şifayı gerçekleştiren niyetimiz; niyetimizin enerjisini güçlendiren ise taşın enerjisi…” Doğada 4-5 bin tür taş bulunuyor ve araştırmalar devam ediyor. Kamhi dükkanında en çok kuvars grubuna yoğunlaşıyor çünkü bu grup silisyum ve oksijen içeriyor. İnsan bedeninde de beynin oturduğu yuva ile sinir sistemi silisyumdan oluştuğu için insan en iyi bu taşla rezonansa giriyor.

Benim taşım hangisi?
Tuna Kamhi, özel bir konuyla gelmeyen ancak taşını bulmak istediğini söyleyenlere “Lütfen iç bilgeliğinizi kullanın çünkü içinizde size en doğru cevabı veren bir ses vardır ve o size ihtiyacınız olanı gösterir. Eliniz hangisine doğru gidiyorsa ona doğru yönelin ve onu seçin” dediğini söylüyor. Ancak kişi böyle bir seçim yapmak için kendi iç sesini henüz duyamıyorsa pandül (sarkaç) yönteminden yararlanılıyor. Kişiye pandülü nasıl kullanacağı öğretiliyor ve taşların üzerinde sarkaç döndürülüyor, sarkacın hangi taşın üzerinde hızlandığına bakılıyor. Bundan da netice almazsa burçlara başvuruluyor. Her burcun birkaç taşı var ancak Kamhi, “Ben burçlarla taş seçmenin insanın özgür seçimine uygun olmadığını düşünüyorum. Doğada bu kadar çeşitlilik varken insanı üç dört taşla sınırlandırmak haksızlık gibi geliyor. Ama tabii ki her burcun geliştirmesi gereken bir yanı, özellikleri ve bunlara karşılık gelen taşı var” diyor.

Bir konu için bir taş yeterli olmuyor.Aşkta da pembe kuvars,rodolit,rodokrozit ve yakut taşları öneriliyor. Bu taşların her birinin bir frekansı var ve o frekansa olan ihtiyacı kişi kendisi belirliyor.Kişi hangi frekansına ihtiyaç varsa eli ona gidiyor.seçilen taşlar başkasının değil,kullanıcak olan kişinin aşk potansiyelini yükseltiyor.Benzer benzeri çeker kanununa göre siz ne kadar sevgi doluysanız ve aşk ritminiz ne kadar artmışsa karşıdan da aşk dolu insanı çekme olasılığınız o kadar güçlü oluyor.

Programlama önerisi:
“Yüce Rabbim,şimdi ve burada,aşk ve sevgi içinde yaşamaya niyet ediyorum.Kalp çakramın güçlenmesine,sevgi dolu bir insanı çekmeye niyet ediyorum.Teşekkür ediyorum,Teşekkür ediyorum,Teşekkür ediyorum.”

Bu konuda çoğunlukla sitrin taşı veriliyor,kehribar,kaplan gözü ve akik de kullanılıyor. Tuna Kamhi,bolluk bereket için gelen bir kişiye sitrin taşından yapılmış tespih verdiğini belirterek,”Beyefendi bir hafta sonra gülümseyerek geldi,’Terfi ettim ve maaşım arttı,nedeni sitrin mi?’diye sordu.’sitrin değil,sizin enerjiniz’dedim.Eğer yeni bir platforma geçmeye,hayatınızın bolluk bereket kanalını açmaya hazırsanız gerisi halloluyor çünkü yukarıda sınırsız bir okyanus var ve oradan istediğinizi alabiilirsiniz.Yeter ki niyet etmeyi,yüksek benliğinizle irtibatta olmayı bilin” diyor.

Programlama önerisi:
“Yüce Rabbim,şimdi ve burada,sağlıklı,bolluk bereket,zenginlik ve refah içinde yaşamaya niyet ediyorum.Bu amaçla sizin izninizle,benim ve bütünün hayrına sitrinimden enerji talep ediyorum. Teşekkür ediyorum,Teşekkür ediyorum,Teşekkür ediyorum.”

TAŞLAR VE ÇAKRALAR
Enerji;ses,ısı,elektirik ve renk enerjisi olarak dört kavramın bir araya gelmesi ile oluşuyor. vücudun enerji merkezleri olan yedi çakramızdan da enerji akışı sağlandığında her bir çakrada baskın bir ses ve renk(bizim görüp duyamadığımız)oluşuyor.Dolayısı ile taşların içindeki enerji ile çakra enerjisi birbirini çekiyor. Tuna Kamhi,bu ilişkinin kadim zamanlarda fark edildiğini ve dünyanın dört bir noktasında insanların birbirlerinden habersiz aynı taşlarda benzer sonuçları aldığını,bugün de o kadim bilgilerin takip edildiğini söylüyor.

Enerji akışı düzeliyor
Taşların bütüncül bir çalışma olduğunu belirten Kamhi, “Sadece ‘Taşı aldım, taktım, hayatımda bir şeyler değişecek’ diye beklemek doğru bir yaklaşım değil. Biz bozulan enerji sistemini tekrar yapılandırmak, beden-zihin-ruh arasındaki dengeyi, enerjinin sağlıklı akmasını sağlamak için taş veriyoruz. Bunun yanı sıra kişinin hayata bakış açısını değiştirecek yöntemler gösteriyoruz. Kişinin mutsuz olmasının nedeni negatif inançlar ve algısını negatifte tutma alışkanlığıdır. Karşısına her ne geliyorsa korku, kaygı ve panikle karşılama yerine her şeyin hayra yönelik işlediğini, gelenin çok kötü gibi görünse dahi mutlaka kişinin hayrına işleyen evrensel bir mekanizmanın olduğunu anlatıyoruz. Tabii bu bir kez anlatmakla olmuyor. Bunun yanı sıra meditasyonu, zihni susturmayı öneriyoruz. Kişinin kendi öz benliğine, tanrısal yanına ulaşmasını ve meditasyonda taşları kullanmasını öneriyoruz. Taşları meditasyonlarda kullanmak kaliteyi artırıyor, ulaşmak istenilen noktaya hızlı ulaşmayı sağlayan bir araç vazifesi görüyor taşlar. Ayrıca nefes ritmini öğretiyoruz. Bağışıklık sistemini yüksek tutmak, doğa ile iç içe yaşamak için günde mutlaka kendilerine 20 dakika ayırmalarını söylüyoruz. En önemlisi de ağaçlara sarılmalarını öneriyoruz çünkü ağaçlardan yayılan enerji bizim eterik bedenimizden yayılan enerjiye çok benziyor ve kişilerin sırtlarını ağaçlara dayayarak oturmaları, çıplak ayakla toprağa basmaları, meditasyon yapmaları ve taşları kullanmaları bütüncül bir çalışma oluyor” diyor.

TAŞINIZ KAYBOLDUYSA ONA İHTİYACINIZ KALMAMIŞ DEMEKTİR
Tuna Kamhi, aklımıza takılan bazı soruları şöyle yanıtlıyor:
Taşların enerjisine inanmak şart mı?
Taş enerjiyi zaten yayıyor, inanmak ise olayı hızlandırıyor. Taş aslında sadece insanlara yarar sağlamıyor, doğada bulunan tüm yaşam formlarına da yararı oluyor. Örneğin çiftçiler topraklarındaki mahsullerin daha bereketli olması için tohumların yanına yosunlu akik, dendritli opal gömüyor. Akvaryumda balığınız büyümüyorsa akuamarin taşını koyarak serpilmesini sağlayabiliyorsunuz. Evinizdeki bitkilerin topraklarına da ametist gömebilirsiniz.

Taşımızın kaybolması ne anlama geliyor?
Ona ihtiyacınız olmadığı zaman taş sizden gider. Ya kaybedersiniz ya da kırılır. Üzülmeyin çünkü “Sana vereceğimi verdim, güçlendin, bırak gideyim” demek istiyordur. Taşı sahiplenmek diye bir şey yoktur, sadece ihtiyacınız olduğu sürece sizinle kalır.

Aynı anda birden fazla taş kullanabilir miyiz?
Evet kullanabilirsiniz. Enerjilerinin birbiri ile uyumsuz olmasından endişelenenler oluyor. Oysa enerji bir tanedir, hepsinin enerjisi farklı değildir. Ama titreşim farkları vardır ve bu birlikte kullanılmayacakları anlamına gelmez.

Başkası için taş seçebilir miyiz?
Bir yakınınız rahatsızsa ve onun için bir taş seçmek istiyorsanız önce o insandan izin almanız gerekiyor çünkü Tanrı bazen kişilere hastalıklar aracılığı ile tekamül etme planını getiriyor. Varlık o hastalıktan alması gereken dersi sonuna kadar almak zorundadır. Eğer siz ondan izin almadan sırf onun iyiliğini düşünerek iyi niyetle taş alırsanız Tanrı’nın planına müdahale etmiş olursunuz. Kişiye sorarsanız ve o da istediğini belirtirse bu, yüksek benliğinden ona onay gelmiş demektir. “Yok canım, işimiz taşa mı kaldı?” diyorsa henüz hazır değildir, hastalık aracılığı ile hala alması gereken dersler vardır.

Hediye olarak taş alabilir miyiz?
Alabilirsiniz ama yeter ki iyi niyetlerle olsun. O güzel niyetler taşın içinde uyuyan enerjiyi harekete geçirir. Taşların öğretisinde temel kavram sevgidir, tüm enerji çalışmalarında olduğu gibi…

Taşlar negatif enerji yayar mı?
Taşlarda negatif enerji yok çünkü onların egoları yok. Ancak biz çift kutuplu varlıklar olduğumuz için taşı elimize aldığımızda bizdeki negatif enerji onlara aktarılıyor. O nedenle mutlaka arındırmak, haftada bir gün temizlemek gerekiyor. Taşın sertlik derecesini çok iyi bilmek lazım. Her taş yıkanmıyor, toprağa gömülmüyor; farklı temizlenme yöntemleri bulunuyor.

“Kuantum teorisi’ne göre fiziki olan ,fiziki olmayan enerji ile etkileşebilir.Şifa göndermenin ,niyetle etkilemenin de temel gerçeği budur.”

Şifa veren bazı taşlar
dogadan-gelen-yardimcilarimiz-taslar-8Akuamarin:
Kendine güveni sembolize ediyor. Ailede uyumu artırdığına inanılıyor. Tiroit bezi ve solunum yolu hastalıklarında kullanılıyor.

dogadan-gelen-yardimcilarimiz-taslar-9Akik:
Taşlar içinde özel bir öneme sahip. Stres üzerinde çok etkili. Omuz ve sırt tutulmalarına iyi geliyor.

dogadan-gelen-yardimcilarimiz-taslar-10Ametist:
Bulunduğu mekandaki negatif enerjiyi pozitife çeviriyor. Uykusuzluğa iyi geliyor.

dogadan-gelen-yardimcilarimiz-taslar-11Aragonit:
Fiziksel enerjinin düşük olduğu durumlarda ve stresliyken kullanılması tavsiye ediliyor.

dogadan-gelen-yardimcilarimiz-taslar-12Aytaşı:
Sevgide ihtirası sembolize ediyor, taşıyan kişiye sempati kazandırıyor. Kadın hastalıklarına karşı etkili.

dogadan-gelen-yardimcilarimiz-taslar-13Florit:
Duygusal mutsuzlukların tedavisinde kullanılıyor. Dikkati yoğunlaştırıyor, yeteneklerin ortaya çıkmasında faydalı oluyor.

dogadan-gelen-yardimcilarimiz-taslar-14İnci:
Kadında sadakati ve cazibeyi ifade ediyor. Huzur veriyor, güçlülük hissi uyandırıyor.

dogadan-gelen-yardimcilarimiz-taslar-15Kaplan Gözü:
Avuç içinde okşadıkça rahatlatıcı bir etki oluşturuyor. Sinir ve sindirim sistemi üzerinde etkili.

dogadan-gelen-yardimcilarimiz-taslar-16Kehribar:
Ağır sorumluluk baskısından kurtarıyor, yaşama sevinci veriyor, takıntılardan uzaklaştırıyor. Vücudun kendiliğinden dengeye girmesini sağlıyor.

 

Pozitif Dergisi 2014/02

Yorum Ekle