Rüya

Rüyalar ne söylüyor?

Baskıladığınız travmalarla yüzleşip rahatlamak, imkansız bulduğunuz hayallerinizi gerçekleştirmek, affetmek, değişmek, dönüşmek önce rüyalarda sonra gerçek hayatta mümkün. Yeter ki rüyalarınızın dilini anlayın……

Yazı: Yaprak ÇETİNKAYA

Hepimiz artık kendimizi daha iyi tanımanın peşindeyiz ve bu yolda çeşitli yöntemlerden yardım alıyor, görmezden geldiğimiz gerçeklerimizle yüzleşmeyi göze alıyor, omzumuzdaki yüklerden arınmış bir şekilde yürümeye devam etmek istiyoruz. Biz iyi oldukça çevremizdekiler de iyi oluyor. Hayatın yaşanılmaya değer olduğunu fark ediyor, geçmişte dert ettiğimiz olaylara gülüyor, bir zamanlar gözümüze imkansız görünen basamakları birer birer tırmanıyoruz. İnsanın kendini tanıması yolunda başvuracağımız bir kaynak da her gece dalınan rüyalar alemi… Herkes rüya görüyor ancak bazıları hatırlayamıyor. Hatırlayanlardan bazıları ise doğru yorumlayamıyor. Rüya farkındalığını kazanıp doğru yorumlayanlar ise hayatı çok daha güzel bir yolda yürümeye başlıyor. Rüya Uzmanı Zeynep Felix Ergen Pekmen ile buluştuk ve rüyalarımızı hayra yorduk. Zeynep Felix Ergen Pekmen, çalışmalarını “Kişinin kendini tanıma yolculuğunda rüyalarını ayırt edebilmesi için danışmanlık veriyorum” şeklinde tanımlıyor ve ekliyor: “Kimseye bir şey öğretmiyor, sadece uzman olarak eşlik ediyoruz. Eşlik etmeyi başardığımız zaman kişi zaten kendi yolunu açabiliyor. Öyle bir sürece girdik ki artık herkes kendi içinde ışığı doğuracak, herkes kendi kendisinin öğretmeni olacak. Bu kapıda da rüyalar önemli bir anahtar olacak.”

“Bir Rüya Uzmanı’na kimler başvuruyor?”
diye merak ediyorsanız ilk sırada çok rüya görenler ile aynı rüyaları tekrar tekrar görenler yer alıyor. Öte yandan son yıllarda günlük hayatta artan stres faktörü kabusların da artmasına neden oluyor ve en olumsuz rüyada dahi kişinin kendisiyle ilgili mesajlar bulunuyor. Rüya Uzmanı Zeynep Felix, rüyaların zihin rüyaları, sezgisel rüyalar, olasılık rüyaları ve toplumsal rüyalar gibi perspektifleri bulunduğunu belirterek, “Zihin rüyaları günlük yaşam ile ilgilidir. Sezgisel perspektifteki rüyalarda ise rüyanın huzurlu olduğunu bilirsiniz ve ‘Bu olacak’ dersiniz. Rüya çok nettir, berraktır. Olasılık rüyaları ise kimi zaman yakın olasılıklarla ilgili haber verir kimi zaman ise toplumla ilgili olayları… Bunun içine istiare rüyaları da giriyor. Tasavvufta istiare rüyaları çok önemlidir. İlahi olana ulaşma rüyada mutlaka mevcuttur. Herkesin böyle bir hakkı ve sorumluluğu vardır” diyor. Rüyaların doğru yorumlanması, kişisel gelişim çabasında kişinin ilerlemesine engel olan tıkanmalarının nereden kaynaklandığını görmek açısından önem taşıyor. Zeynep Felix, “Tekrarlayan rüyalarda mutlaka geçmişten gelen bir konu vardır. Hallettiğimizi sandığımız bir konu başka yerlerde karşımıza çıkabilir. Örneğin bir potansiyelimizin ortaya çıkmasına engel olabilir. İşte bu tıkanıklıkların belirlenmesinde rüyalar yol gösterici oluyor. Rüyalarda bilinçaltı sembolleri ortaya çıkıyor. Örneğin çocukluğunda babası ile ilgili sorunları olan ve bunları hallettiğini düşünen kişi kariyerinin zorlu bir döneminde patronu ile çatışıyor ve rüyasında patronunu sürekli babası gibi görüyor. Bu rüya geçmişteki travmaların yol göstericisi oluyor. Kişi geçmişte oluşmuş blokajını hallettikten sonra kariyerinde rahatlıkla ilerleyebiliyor” diyor. Sorunun kaynağı tespit edildikten sonra ise canlandırmalardan destek alınıyor. Zeynep Felix, rüyada görülenlerin gerçek gibi algılandığını belirterek şunları söylüyor: “Rüyadaki canlandırmalar aracılığı ile sorunla yüzleşmek gerekiyor. Örneğin affedemediğiniz bir insanı affedebildiğinizi imgelemeye başladığınızda, duygu olarak bunun içine girdiğinizde aynı olayı rüyada da gerçekleştiriyorsunuz. Konunun temeli de buradan başlıyor.”

Kabuslar sağlık uyarısı olabilir
Sık kabus gören kişilerin öncelikle sağlık kontrolünden geçmesini istediklerini belirten Zeynep Felix Ergen Pekmen, “Kabusların bir kısmının kaynağı potasyum eksikliği olabiliyor. Bir takım kabuslar tuz fazlalığından kaynaklanıyor. Az su içtiği için kabus görenler var. Gıda alerjilerinde de kişi farkında değilse, atak gelmeden önce kabus geliyor. Alerjik olduğu gıdayı fazla tüketen kişiye ilk uyarıyı kabuslar yapıyor. Bunların dışında kabuslar çok daha derin bir konu çünkü nedeni çocukluğa dayanabiliyor. Kişinin daha sonradan kesinlikle hatırlamak istemediği bir konu olabiliyor. Zihin adeta, ‘Artık benimle yüzleş, beni hallet’ diyor. Rüyalardan yola çıkarak tıkanıklıklar giderildiğinde ise kişinin hayatında yeni bir potansiyel ortaya çıkıyor ya da mevcut potansiyel daha ileriye götürülebiliyor. Örneğin özgüvenle ilgili blokajı kalkan kişi artık yol alabildiğini görüyor” diyor. “Rüya alemi mümkünler alemidir” diyen Zeynep Felix sözlerini şöyle sürdürüyor: “Rüyanızda gördüğünüz her şeyi mümkün kılabilirsiniz. Tasarladıklarınızı hayatınıza geçirebilirsiniz. Çok eski kaynaklarda, ‘Dünya bir uykudur, rüyada uyanırız’ denir. Biz blokajı iyileştirmeyi başardığımız zaman kendi mümkünlerimizi gerçekleştiririz.”

Rüyaları hatırlamamak
Rüya Uzmanı Zeynep Felix Ergen Pekmen, rüya görmemenin mümkün olmadığını söylüyor. “Herkes rüya görür” derken, hatırlayamamanın çok çeşitli nedenleri olduğunu belirtiyor. Kendini dinlendirmeyi başaramayan, zihnini boşaltamayan, sürekli ve çeşitli ilaç kullanan, kronik hastalıkları olan kişiler rüyalarını hatırlamakta zorlanıyor. Uykuya geçmeden önce kitap okuyan ya da film izleyenler ise rüyada aynı konuları görmeye devam ediyor. Uykuya geçmeden önce en az 15 dakika beyni boşaltmayı öneren Zeynep Felix, “Herkes meditasyon yapamaz ama herkes zihnini rahatlatabilir. 24 saat içinde sadece kendinize iyi gelecek, sizi rahatlatacak bir şey yapmıyorsanız zaten bir anlamı yok. Gerçek anlamda topraklanmak için biraz bencil olmak, ayaklarınızı uzatıp bir parça çikolatayı ağzınıza atmanın keyfine varabilmek lazım” diyor.

ruyalar-neler-soyluyor-2

Rüyaların şifası nasıl işliyor?
Tek bir rüya üzerinden çıkarım yapılmıyor, rüyalar belli bir süre takip ediliyor. Bireysel rüya sembollerinin yanı sıra herkes için geçerli olan kapı, anahtar gibi arketip düzeyindeki evrensel sembollere de bakılıyor. Bu sembollerin rehberliğinde sorunun temeline ulaşılıyor. Ancak önemli olan travmayı ortaya çıkarmak değil, danışana dönüşüm sürecinde eşlik edebilmek… Bu süreçte imgelemler, astrolojik destekler ile nefes ve beden çalışmalarından faydalanılıyor. Örneğin kendine güvenle ilgili problem yaşayan bir kadına “Seni ne mutlu ediyor?” diye sorduğunuzda “Dans etmek” diyebiliyor. Zeynep Felix Ergen Pekmen’in anlattığı yaşanmış bir hikayede, bilinçaltında sadece kötü kadınlar dans eder kodlaması bulunan ve hep geri plana itilmiş bu kadın, önce rüyalarında dans etmeye başlıyor. Ardından bir dans kursuna başlıyor ve iki senenin sonunda şu anda İspanya’da bir Flamenko grubu ile çalışıyor. İyi bir kariyeri varken her şeyi bırakıp kendine yeni bir hayat kuran kişilerin de aslında rüyalarını gerçekleştirdiğini söyleyen Zeynep Felix, “Araştırılsa bu kişilerin de önce bu değişimin rüyalarını gördüğünü anlarız. Ne yapsalar mutlu olacaklarını ve bunun önündeki engelleri rüyalarında görürler önce. Değişimin mümkün olduğunu rüyada görmek kodların kırılmasını da sağlar. Bunu fark edince hayatta da değişim mümkün olur” diyor. Bir danışanın kariyerle ilgili bir seçim aşamasında sürekli uçmakla ilgili rüyalar gördüğünü anlatan Pekmen, gerçek hayatta uçmaya karşılık olarak bungee jumping yaparak blokajı kıran danışanın sonrasında kendi değişikliğini gerçekleştirmeyi başardığını, onu mutlu edecek seçimi yaptığını söylüyor.

Zeynep Felix Ergen Pekmen
Rüyalarımızda bizi etkileyen her şeyi, hatta dünya çapındaki olayları dahi görüyoruz. Rüyalarımızı anlamlandırabilmek içinse rüyadaki sembolün bizim için ne ifade ettiğini bilmemiz gerekiyor çünkü her sembol herkes için aynı anlama gelmeyebiliyor. Örneğin köpekten korkan birinin bir köpekle boğuştuğunu görmesi ile korkmayan birinin böyle bir rüya görmesi farklı yorumlanıyor. Rüya Uzmanı Zeynep Felix Ergen Pekmen, sembolleri fark etmek için rüyaların yazılmasının önemli olduğunu söylüyor ancak sayfalarca yazmak gerekmediğini de vurguluyor. Rüyalar ne kadar kalabalıksa o kadar zihinle ilgili oluyor. Sezgisel rüyalarda ise çok daha az sembol bulunuyor. Bu ayrım yapıldığı anda ise farkındalık başlamış oluyor. Kitap okumak, film izlemek gibi aktivitelerin ardından görülen rüyalar çoğunlukla “zihinsel” oluyor. Rüya Uzmanı Zeynep Felix, uyumadan yarım saat önce hiçbir şey yapmadan zihni rahatlatmayı öneriyor. Günlük yaşam ile ilgili düşünceleri bitirip uykuya geçince sezgisel rüyalar artıyor. Bu rüyalar sabah ışığın ortaya çıkmasından hemen önceki süreçte, REM uykusunda gerçekleşiyor. Kaçta yatılırsa yatılsın herkesin REM uykusu dönemi aynı saatlerde meydana geliyor. Pekmen, Anadolu’da REM uykusu eşiğinin 03.00-05.00 arası olduğu bilgisini veriyor.

ruyalar-neler-soyluyor-3

Sembollerini ayırt edebilmek önemli
Rüyada görülenlerin unutulması çoğunlukla uyanırken gerçekleşiyor. Uyandıktan birkaç dakika sonra hatırlanabiliyor ya da gün içinde çağrışımlar oluyor. Bazı insanlar ise rüyadaki olayları değil, hislerini hatırlıyorlar. Bu semboller ya da hisler yazıldıkça zamanla rüyalar anlam kazanıyor. Özellikle tekrar eden sembollerin hangi durumlarla karşılaşınca ortaya çıktığı fark ediliyor. Birçok kişi rüyasında sembol olup olmadığını ilk başta fark etmezken zamanla bunları ayırt etmeye başlıyor. Rüya Uzmanı Zeynep Felix, herkesin kendine özel sembolleri olduğunu belirtiyor. Bazı insanların ise olasılık sembolleri oluyor. Rüyasında o sembolü gören kişi zamanla sembolü gördükçe hayatında bir şeylerin değiştiğini fark ediyor. Örneğin bir gazeteci, kendisine yeni bir kalem hediye edildiğini gördükçe yeni işler aldığını fark ediyor. Yani kalem o kişi için bir olasılık sembolü haline geliyor. Çalışmalarında “Hayra yormazsan hayat yorar” sloganını kullanan Zeynep Felix, “Olumsuz sembol diye bir şey yok” diyor ve ekliyor: “Kabuslarda bile artık halledilmek istenen bir mesele vardır. Bilinçaltı ‘Benden kurtul artık’ diyordur. Eğer bir şeyi fark ediyorsak onu yolumuzdan kaldırabiliriz. Fark etmiyorsak zaten cahillik uykusundayız demektir. Genel olarak her şey iyi gibi görünebilir ama içerde yolunda gitmeyen bir şeyler vardır. Bu nedenle sembolleri olumsuz olarak değerlendirmemek, onun rehberliğine izin vermek gerekiyor.” Rüyaların olumsuz yorumlanmasının da hatalı olduğunu vurgulayan Zeynep Felix, “Rüyayı kimseye anlatmamak tembihlenir çünkü rüyaların tamamı kişinin kendisi için mesajdır. Rüyanızda sıkıntılı bir şey gördüyseniz ve anlattığınız kişi bu sıkıntıyı çoğaltacak yorumlar yapıyorsa siz o olumsuz duyguyu taşımaya başlıyorsunuz. Başınıza bir şey gelecek endişesi ile yaşarken ayağınızı taşa çarpsanız rüyanızın çıktığını düşünüyorsunuz. Aynı sembolü tekrar gördüğünüzde yine endişeleniyorsunuz. Yani evrene olumsuz mesajlar atıyorsunuz. Bu nedenle rüyalarınızı hayra yorun ve kendiniz anlamlandırın diyorum” diyor. Rüyaların yorumlarını saplantı haline getirmemek gerekiyor. Rüya Uzmanı Zeynep Felix, “O sırada en güçlü olasılık neyse onu görüyoruz. Ancak atılan adımlar değiştikçe olasılık da değişir. Ne rüyaları ne astrolojiyi saplantılı bir biçimde kesin gerçekleşecek gibi düşünmemek gerekiyor. Onlar bizim için dönüştürülebilecek şeyleri ifade ediyor” diyor. Zeynep Felix, bu konuya şu örneği veriyor; “Bir doktor rüyasında hastasının kan kaybından öleceğini görüyor. Bir hafta sonra acilen girdiği bir ameliyatta rüyasını hatırlıyor çünkü tıpkı rüyasındaki gibi tüm ekip yeşil önlüklü iken bir kişi mavi önlüklü… Doktor yapması gerekeni yapıyor, kanamayı durduruyor ve hastayı kurtarıyor. Bu nedenle rüyaları saplantı haline getirmemek, harfi harfine gerçekleşeceğini düşünmemek lazım…” Astroloji demişken… Rüyalarda astrolojiden de yararlanılıyor hatta bir rüyanın astrolojik haritasını çıkarmak da mümkün. Belli ay fazlarında, özellikle yeni ay ve dolunayda rüyalar çok yoğunlaşıyor. Eski bilgilerde “Tanrıçanın Kazanı” olarak geçen ayın bu fazlarında özellikle kadınlara ortak semboller geliyor. Tasarım ve yaratıcılıkla ilgili rüyalar en fazla dolunay fazında görülüyor.

Herkes sezgisel rüya görebilir mi?
Rüya Uzmanı Zeynep Felix, bu soruya şöyle yanıt veriyor: “Biz aslında her şeyi biliyoruz ama önümüzde olan şeyi bazen göremiyoruz. Dışarıdan birinin seslendirmesine ihtiyaç duyuyoruz. Hepimiz sezgisel güce sahibiz. Eski bir deyim vardır, Tanrı insanlarla rüyalarda konuşur diye… Rüya ne kadar berraksa o rüyanın sezgisel olma potansiyeli o kadar yüksek oluyor. Nasıl ki bir insan aşık olunca ‘Acaba aşık mıyım?’ demiyorsa, nasıl ki bir anne çocuğuna olan sevgisinden kuşku duymuyorsa sezgiler ve rüyalar da aynı şekilde net oluyor.” Zeynep Felix, kendini geliştirmek isteyen kişilerin potansiyelinin önce rüyalarında ortaya çıkabileceğini belirtiyor. Rüyalarda tekrarlayan figürleri anlamlandırarak bu travmayla başa çıktıktan sonra kişinin kendi gerçeklerini görmesi ve kendini dönüştürmeyi başarması gerekiyor. Zeynep Felix, kişinin bunu başarmasına olanak sağlayabilmek için genellikle üç aydan fazla danışmanlık kabul etmediğini de vurguluyor ve bu sürece şöyle bir örnek veriyor: “Siz kitap yazmak istiyorsunuzdur ancak kimse size inanmıyordur. Her gece rüyanızda kitap yazarsınız, bitirirsiniz. Ve sonunda evren bunun karşılığında karşınıza mutlaka bir şey çıkartır. O rüyaya inandığınız için olur bunlar… Bu saplantılı bir şey değildir. Yanına alarak ilerlemektir. Çünkü hepimizin böyle bir kapısı vardır. Önemli olan bunu fark etmektir.”

Pozitif Dergisi 2013/01

Yorum Ekle