Homeopati

Benzer benzeri iyileştirir

Benzer benzeri iyileştirir

Bir madde kişiyi hasta edebiliyorsa aynı zamanda iyileştirebilir de! Bu gerçekten yola çıkan homeopati hastalıkları, benzer belirtileri yaratan madde ile tedavi ediyor. Bu sırada kimyasal bir hal olan duygular da şifalanıyor.

Burcu Öztınaz Kömürlü

Homeopati yaşam gücünün yeniden uyandırılması esasına dayanan alternatif bir tedavi yöntemi… Bedenin kendi kendini iyileştirmesi olarak da tanımlanıyor. Birçok kronik hastalığın ve psikolojik bozuklukların tedavisinin homeopati ile mümkün olduğu söyleniyor. Homeopatik ilaçlar doğada bulunan maddelerin özlerinin seyretilmesi sonucu elde ediliyor. Ancak özellikle belirtmek gerekiyor ki homeopati bitkisel tedaviden çok daha farklı bir metod; frekanslar yoluyla bedenimizdeki hücrelere bir nevi mesaj verilmesi esasına dayanıyor.

Nasıl çalıştığı henüz bilimsel olarak kanıtlanmış değil çünkü burada ölçülebilen moleküller yok. “Benzer benzeri iyileştirir” ilkesinden yola çıkılıyor. Homeopatide hastalık ya da patoloji diye kavramlar da yok; sadece bunlara tepki veren kişi var. Yaşanan rahatsızlıklar ancak benzer belirtileri yaratan madde ile tedavi ediliyor. Dengesizleşen beden ve zihin homeopatik ilaçlar sayesinde kendini yeniden iyileştirme çabasına giriyor… Sekiz yıldır Türkiye’de yaşayan dünyaca ünlü Pakistanlı Homeopat Muhammed Shafi’ye, bu tedavi yöntemi hakkında tüm merak edilenleri sorduk.

Nedir homeopati?

Homeopati özünde doğal, bütüncül ve yan etkisiz bir tedavi yöntemi. 220 yıl kadar önce, Alman hekim Samuel Hahnemann tarafından geliştirilmiş. Kişinin sözel hikayesine başvurularak uygulanan, bütünüyle doğal yöntemler kullanan, fiziksel, zihinsel ve ruhsal iyileşmede etkili bir tedavi yöntemi. Homeopati aslında iki bölümden oluşuyor. Homeopati, Yunanca “homoion” ve “pathos” kelimelerinden türetilmiştir. Homoion Türkçe’de “benzer”, pathos ise “acı” anlamına gelir. Yani homeopatik tedavi; benzerlerin buluşması, benzerin benzeri tedavi etmesidir. Bir madde kişiyi hasta edebiliyorsa aynı zamanda iyileştirebilir de. Basitçe soğan örneğinden gidebiliriz. Soğanı kestiğinizde gözleriniz yaşarır, burnunuz akar. Sizin burun akması ve göz yaşarması gibi bir semptomunuz varsa ve soğan kullanırsanız bu semptomları keser. Yani semptomu yapan madde o semptomu iyileştiren maddedir aynı zamanda. Bu şekilde araştırmalar yaparak birçok madde homeopatik açıdan kanıtlandı. Homeopatik olarak hazırlanan ilaçlara “remedi” deniliyor.

Homeopatik ilaçların özünde bulunan bu maddeler neler?

Dünya üzerinde üç tane krallık vardır; bitkisel, hayvansal ve mineral bazlı… Homeopatik ilaçların özünde bitkiler, mineraller, elementler ve bazı hayvanlardan alınan canlı dokular bulunuyor. Doğada bulunan her maddenin içinde gizli bir tür yaşam gücü bulunur. Homeopatik ilaçların ana maddeleri de en saf haliyle doğadan elde edilir. Sulandırılarak, çalkalanarak ve mekanik enerji uygulanarak üretilir. Belirli oranlarda seyreltilerek en düşük dozda uygulanır. İçerdikleri etken maddenin miktarı çok az olduğu için, homeopatik ilaçların yan etkisi de yoktur. Yetişkinlerde, çocuklarda, hayvan ve bitkilerde de güvenle kullanılabilir.

“ İyileştiren ilaç değil! Remedinin içindeki frekans kişinin yaşam gücünü yeniden uyandırıyor.”

Peki nasıl çalışıyor bu yöntem? Biraz daha açar mısınız?

Aslında dışarıdan bir şey kişiyi iyileştirmiyor. Alınan remediler enerji veriyor ve kişinin içinde zaten var olan yaşam gücünü tekrar harekete geçiriyor. Kişiyi iyileştiren faktör işte bu yaşam gücü. Hangi bileşen semptomu yaratıyorsa aynı bileşen o semptomu iyileştiriyor. Tüm tıp kitaplarında bu yazılıdır ve doktorlar bunu zaten bilirler. Homeopati bunun böyle çalıştığının daha derin bir şekilde farkındadır. “Nasıl”ını açıklamak gerçekten mümkün değil çünkü bilim bunu hala açıklayamıyor. Homeopatinin nasıl çalıştığını bulmaya çalışıyorlar ama bunun bir yolu yok. Çünkü bilimsel olarak ispatlamanız için fiziksel bir moleküle ihtiyacınız var. Fakat remedilerin içinde fiziksel bir molekül yok, sadece o maddenin özünün frekansı var.

Aslında vücuda bir çeşit panzehir veriliyor diyebilir miyiz?

Şöyle bir örnek vereyim; mesela bir genç kız sevgilisinden ayrılmış, çok derin bir üzüntü yaşıyor ve sürekli ağlıyor. Anne ve babası ona “Bir şey olmaz, cesur ol” derse genç kızın duygusal acısı daha da artar. Fakat aynı semptoma sahip, aynı şekilde üzülen, ağlayan birisini o gencin karşısına koyduğunuzda farklı bir tepki verir. Onu görünce yanına gider ve ona yardımcı olmaya çalışır. Böylece aslında kendini iyileştirmiş olur. Homeopati de aynen böyle çalışır. Benzer benzeri iyileştirir. Homeopatik ilaçlar ana maddenin belirli oranlarda seyreltilmesi ile elde edilir. Örneğin arseniğin bir atomu sizi öldürebilir ama homeopatik remedisi sizi iyileştirir. İnsan bir yılan tarafından ısırıldığında ne tür semptomlar görüldüğünü biliriz. Benzer semptomlar bir yılan sizi ısırmadan da meydana gelebilir. Mesela mide kanamasına yılan zehrinin binlerce kez seyreltilmiş halini veririz ve kanamayı durdurur.

Peki bu remedileri kim hazırlıyor? Homeopatlar mı?

Genelde homeopatın kendisi yapmıyor. Amerika’da, Kanada’da ve Avrupa’nın çeşitli yerlerinde bunları üreten sağlık kuruluşları var. Türkiye’de maalesef yok ama dünyanın her yerinde homeopatik eczaneler var. Homeopatik ilaçlar henüz Türkiye’de üretilmiyor ve satışı yasal olmasına rağmen eczanelerde bulunmuyor. Aslında homeopati Türkiye’de de alternatif tıp olarak kabul edilmeye başlandı. Ama hala çoğu doktor homeopati nedir bilmiyor ve öğrenmek istiyor. Türkiye’de zaten sadece doktorların, eczacıların ve diş doktoralarının homeopati eğitimi alma ve uygulama hakkı var.

Homeopati en çok hangi hastalıkların tedavisinde etkili?

Homeopatide hastalık diye adlandırmayız. Hastalık bazında çalışmaz, kişiyle çalışır. Ayaktan başa kadar olan her şeye bütünsel olarak yaklaşılır ve o kişiye en yakın remedi neyse, o bulunur. Homeopatik ilaç (remedi) her hastalıkta kullanılabilir. Her türlü fiziksel, duygusal, zihinsel, akut veya kronik sıkıntınız için homeopatiye başvurabilirsiniz.

Batı tıbbında çare bulamayanlar mı homeopatiye başvuruyor? Bir homeopatı tıp doktorundan ayıran nedir?

Genelde uzun yıllar ilaç kullanmış ama sonuç alamamış insanlar geliyor. Klasik tıpta kimyasal içerikli ilaçların yan etkilerinin oldukça fazla olduğunu da biliyoruz. Homeopatik ilaçlar ise hastalığa göre değil, kişiye göre seçilir. Aynı fiziksel semptomlara sahip kişilere farklı remediler verilir. Her insanın fiziksel özellikleri, karakteri ve duygusal dünyası farklıdır. Bir homeopat bu özelliklere göre hastayı bütüncül olarak değerlendirerek tedavi eder.

Fiziksel semptomların dışında kişinin duygusal durumu mu etkili remedinin seçiminde?

Hastalık zaten duygular bir şekilde dengesizleşmeye başladığında ortaya çıkar. Çok farklı duyumsamalar vardır ve aslında hepsi beyindedir. Bedenindeki hastalıkla birlikte “Sen ne hissediyorsun?” sorusunun yanıtı önemlidir. Hangi remediyi seçeceğimiz kişinin duyumsadığı şeyle alakalı. Duyumsamaya göre doğru remedi verilirse zaten bedensel semptomlar otomatik olarak gider. Fakat bazı insanlar ne tür bir ağrıları olduğunu duyumsamıyor, algılamıyor. “Ne tür bir ağrı?” diye sorduğumda “Ağrı işte” diyorlar. Ne hissettiklerini sorduğumda “Acı” diye cevap veriyorlar. Duyumsamaları alamadığımız zaman da yüz okuma yapıyoruz. Örneğin baş ağrısı bir çeşit hastalık. Ama 100 kişide baş ağrısının 100 farklı hissi vardır. Kimi başını bağlamak ister, kimi açmak. Birisi sıcak hisseder, diğeri soğuk. Yani her bir duyumsamanın ve kişinin farklı remedisi vardır.

“Hastalık, duygular rahatsızlaşmaya başladığında ortaya çıkar. Bedenindeki hastalıkla birlikte ‘Sen ne hissediyorsun?’ sorusunun yanıtı önemlidir.”

Hastanın fiziksel bir sıkıntısı var diyelim, ama bunun duygusal boyutunun farkında değil. Homeopati yine de işe yarar mı?

Duygusal olarak kendilerini fark etmelerini sağlamaya çalışıyorum. Bazen ne olduğunu, neyin bu hastalığa sebep olduğunu anlayamazsınız. Çünkü bunlar bilinçaltında kayıtlıdır. Sadece “Ben hastayım” derler ama yine de çalışır. Kişiliklere göre remedi seçimiyle ilgili ilginç bir örnek paylaşayım. Geçen ay bir danışan kızıyla birlikte geldi. Ben tabii ki önce ismini sordum. Kızı, annesinin ismini kimseye söylemediğini söyledi. Yaşını, boyunu hiçbir şeyi söylemedi. Bütün bilgilerini saklıyordu. Bu benim için de ilginç ve başıma ilk kez gelen bir olaydı. Bu durumda benim vardığım sonuç bu kişinin “saklanma” semptomu olduğu yönünde idi. Ben de tam olarak bu semptom için remedi verdim. Bu çalışmada kişilik tipi çok önemli. Her kişi özgün. Bizim önceliğimiz kişiliği belirlemek ve o kişiliğe uygun remediyi bulmak.

Peki kişi duygu ve düşüncesini değiştirmediğinde hastalık tekrarlamaz mı?

Hayat tarzı ve duyguları aynı kaldığı sürece tekrar edebilir. Fakat homeopatik tedaviyi tekrarlamak tehlikeli değil. Çünkü bu molekül bazında değil, daha ruhsal boyutta, frekans boyutunda çalışan bir tedavi.

“ Bilinç ve duygu olarak da iyileşiyorsunuz. Remediler düşünme biçiminde de değişiklik yapıyor. Çünkü duygular tamamen kimyadır…”

Homeopatik tedavi alan bir kişinin yaşama bakışı ve onu algılayışı da değişir mi? Bilinçte bir değişim yaratır mı mesela?

Bilinç ve duygu olarak da iyileşiyorsunuz. Remediler düşünme biçiminde de değişiklik yapıyor. Çünkü duygular tamamen kimyadır.

Bedenin remediye tepki göstermesi ya da yan etki yaratması söz konusu mu?

Çok küçük dozlarda kullanılır ve hiçbir yan etkisi yoktur. Kişinin yaşam gücünün bir tepki vermesini bekleriz. Ama bambaşka bir semptom da yaratabilir. Bazen ilk kez bir remediyi aldığınızda vücut güçlü bir şekilde tepki verebilir. Böyle bir durumda remediye üç gün ara verip ve tekrar başlanır. İkinci turda almaya başladığında artık bu tepki oluşmayacaktır. Aslında bu tepki bizim için çok iyi bir şeydir. Tepki oluşuyorsa kesinlikle doğru remedi olduğunu da biliriz.

Depresyonda ya da diğer psikiyatrik hastalıklarda nasıl etki ediyor? Kişinin içinde bulunduğu zihinsel halden çıkması mümkün mü?

Depresyon, anksiyete, bipolar bozukluk; hepsi beyne ait bir semptomdur. Bu sebeple birinci önceliğimiz beyinsel semptomlara yönelik remedileri vermektir. Burada kişilik ve fiziksel özellikler yine devrede olur. Homeopati duygusal sorunların tedavisinde oldukça yardımcıdır. Aslında basitçe beynin kimyasını değiştiriyor. Herhangi bir durumu ya da duyguyu bastırmıyor, tam tersine o semptomu içten iyileştiriyor.

“Yaşam gücü harekete geçiyor” dediniz. Peki yaşlılarda ve çocuklarda da uygulanabiliyor mu?

Homeopati özellikle çocuklarda çok başarılı sonuçlar veriyor. Yaşlılara ise yüksek dozda vermemeye dikkat ediyoruz. Fakat gençlerde yüksek dozlarda başlayabiliyoruz. Çünkü yaşam enerjileri buna tepki veriyor ve daha çabuk iyileşiyor. Hayvanlarda ve hatta bitkilerde bile homeopati çok etkili.

Yorum Ekle