Dünyanın pek çok ülkesinde yaygın olarak kullanılmasına rağmen bizde yeni yeni duyulmaya başlayan homeopati,birçok Avrupa ülkesinde tıp fakültelerinde ders olarak okutulan, ilçları satılan,hastaneleri olan alternatif bir tedavi yöntemi. 250 yıl kadar önce Almanya’da Dr.Hahnemann tarafından geliştirildi.Peki nedir bu homeopati?
Yazı:Selen KEÇELİ
Homeopati, Grekçe’de homeos (benzer), pathos (hastalık) kelimelerinin birleşmesinden oluşuyor. Benzeri benzer ile tedavi etme prensibine dayanan alternatif tıp yöntemi olarak tanımlanıyor. Klasik tıp hastalık belirtilerini ortadan kaldırmaya çalışır, öksürüğü keser, ateşi düşürür, ağrıyı dindirir. Homeopati ise belirtileri olduğu gibi ele alır, vücudun savunma sistemine dair işaretler olarak görür, bastırmaya çalışmaz. Bu yöntemde sağlıklı insanda hastalık belirtileri oluşturabilen herhangi bir maddenin çok düşük dozları tamamıyla doğal maddelerden tek bir karışım (remedi) olarak hazırlanır. Homeopatik remediler sağlıklı kişilerde hastalığa özgü belirtiler oluştururken, hastalarda iyileşme aracı olabilir. Bu karışımlar, vücuttaki uyum ve dengeyi tekrar sağlamaya, yaşama gücünü harekete geçirmeye yardımcı olur. Hastanın kendi gücüyle çalıştığı için yan etkisi olmadığı iddia ediliyor. Homeopati tedavisindeki amaç hastaya zarar vermeden ılımlı ve güvenilir bir yolla hastalığı iyileştirmektir. Homeopati yalnızca fiziksel sağlığa değil, duygusal, zihinsel ve ruhsal sağlık alanlarına da etkili olduğu için bu özellikleri yerine getirir. Hastaya verilen homepotik ilacın; hastalık belirtilerine benzer ve düşük olması, tek ilaç kullanımı, tedavinin temel kuralıdır.
Homeopati “Hastalık yoktur, hasta vardır” yaklaşımıyla uygulanıyor, tedavi kişiye özgü düzenleniyor. Homeopati özünde bir enerji tedavisi. Bedene ihtiyacı olduğu türde enerji yükleyerek onun iyileşme kapasitesini artırıyor ve genişletiyor, kişi sahip olduğu bütün hastalıkları iyileştirecek güce kavuşuyor.
TEDAVİ NASIL UYGULANIYOR?
Yöntemi basitçe anlatmak gerekirse, hasta kişi homeopata başvurur. İlk görüşme bir-iki saat sürer çünkü bu görüşmede hastanın geçmişi, ailesi, geçirdiği hastalıklar vs. gibi her ayrıntı not edilir. Bolca detay soru vardır. Bu sayede homeopat size en uygun ilacı hazırlayabilir. Ortaya çıkan yapısal ilaç insanın içindeki iyileşme enerjisini ortaya çıkarır. Homeopatik tedavi genellikle akut veya kronik hastalık tedavisi şeklinde uygulanır. Akut hastalıklarda hastalığın seyri hızlıdır, tedavi edilsin ya da edilmesin hasta iyileşir. Yaşam gücü beden ve özellikle de salgı organları aracılığıyla kendi kendini iyileştirmeye çalışır. Kusma, ishal, terleme, ateş, burun akıntısı gibi salgı ve temizleme işlevleri alınan ilaçlarla tedavi edilmeye çalışılarak baskılanırsa kronik hastalıklar gelişebilir. Doğru seçilen homeopatik ilaçlar, akut şikayetlerin hızlı ve yumuşak bir şekilde giderilmesinde ve yaşam gücünün dengelenmesinde çok etkilidir. Örnek olarak nezle, böcek sokmaları, ishal, kusma, ateş, sınav korkusu, kulak ağrısı, bulantı, güneş yanığı ve çocuklarda diş çıkarma sayılabilir. Cerrahi müdahale gereken durumlarda da hasta homeopatik ilaçlarla desteklenerek iyileşme süreci hızlandırılabilir. Kronik hastalıklarda ise kişi sürekli ya da tekrarlayan bir hastalıktan muzdariptir. Bedenin dengesi o kadar bozulmuştur ki iyileşme gücü devreye giremez. Homeopatik ilaçlar ile yaşam gücünün dengesi zaman içinde tekrar sağlanıp iyileşme başlatılabilir. Tabii ki kronik hastalıklar akut hastalıklar gibi kısa sürede iyileşmez.
İLAÇLARIN ÖZELLİKLERİ NELER?
Homeopatik ilaçlar bitkilerden, hayvanlardan, minarelerden ve insanlara ait hastalıklı dokulardan yüksek oranda seyreltilerek etkin hale getirilir. Belli bir seyreltme noktasından sonra artık ilacın elde edildiği madde yok olur ve sadece onun enerjisi veya o maddenin ruhu olarak nitelendirebileceğimiz kısmı kalır. Bu bağlamda ana zihniyeti şöyle açıklayabiliriz; sağlıklı insanda hastalığa yol açan bir madde çok az miktarda alındığı takdirde söz konusu hastalığı tedavi etmeye yardımcı olur. Bu süreç içerisinde hasta insanın sahip olduğu yaşam gücü aldığı ilaçla daha da güçlenmek için harekete geçer ve kendi kendini iyileştirmesini sağlar.
TEDAVİ SÜRESİ NE KADAR?
Bu süre hastalığınıza bağlı olarak değişir. Akut durumlarda iyileşme çok çabuk gelişir ama ülser gibi yıllar süren şikayetlerde daha uzun zaman alır. Hastalık içeriden dışarıya doğru iyileşir. İyileşme süresi herkes için değişkenlik gösterir, o yüzden sabırlı olmak gerekir. Unutulmaması gereken, tamamen doğal yöntemlerle, yan etkisi olmayan bir yolla tedavi edildiğinizin farkında olmanız.
HOMEOPATİNİN BAŞARILI OLDUĞU ALANLARDAN BAZILARI
• Migren ve baş ağrıları
• Alerjiler ve cilt hastalıkları
• Depresyon, panik ataklar, korkular
• Şeker, karaciğer hastalıkları
• Kadın hastalıkları, regl ağrıları, menopoz sorunları
• Uykusuzluk, değişik kriz dönemi problemleri
• Böbrek ve idrar yolları hastalıkları
• Astım, solunum yolu hastalıkları
• Çocuk hastalıkları ve gelişim problemleri
• Romatizma, eklem ve kemik hastalıkları ve başka birçok hastalık.
TEDAVİ SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
1- Homeopati tedavisi süresince mentol içeren sakız, diş macunu ve kozmetik ürünleri kullanmayın.
2- Naneli yiyecekler, nane, adaçayı, papatya, biberiye çaylarını, okaliptüs yağı, kafur içeren kremleri tüketmeyin. Kahve içmeyin. Çünkü bunların kuvvetli kokuları çoğu homeopati ilacının etkisini azaltır, hatta yok eder.
3- Daha sonra kullanacaksanız ilacınızı serin ve ışıksız bir yerde saklayın.
Pozitif Dergisi 2014/02
