Ve siz duymayı reddettikçe daha fazla bağırırlar. “Bu bir kabus, uyanmam lazım” dediğiniz an uyanmak yerine rüyadaki düşmanla yüzleşseniz belki de hayatınız bambaşka olacak.
Yazı: Yaprak ÇETİNKAYA
Hayatınızı dönüştürmek için meditasyon, yoga ya da nefese vaktiniz olmayabilir. Ama uyumak için her zaman vaktiniz var ve hayatınızı uyurken de dönüştürebilirsiniz. İngiliz Charlie Morley bir uyku farkındalığı eğitmeni… Rüyalarımızda bilinçli hale geçip bilinçaltımızın derinliklerinde dolaşabileceğimizi, blokajlarımızı dönüştürebileceğimizi anlatıyor. Basılmış iki kitabı bulunan, TED konferansları konuşmacısı olan ve yıl içinde birçok ülkede uyku eğitimleri veren Morley, geçtiğimiz günlerde İstanbul’a da uğradı. Çok yakında lüsid rüya görebilmenin tekniklerini anlattığı kitabı Türkiye’de de çıkacak olan Morley bakın neler anlattı.
Lüsid rüya ile rüyanın arasındaki fark nedir?
Rüya için, REM uykusu sırasında düşünceler dizisinin yaratıcı bir süreçle birbirini izlemesi diyebiliriz. Rüyanızda neyin gerçek neyin rüya olduğunu ayırt edemezsiniz. Örneğin rüyanızda kendinizi Mısır kraliçesi olarak görürken öyle olduğunuzu sanırsınız. Ancak uyandığınızda, “İnanabiliyor musunuz? Rüyamda Mısır kraliçesiydim” diye anlatırsınız. Lüsid rüyada -tabii ki kendinizi bu konuda eğittikten sonra- Mısır kraliçesi olduğunuzu görürken birden bilinçli hale geçersiniz ama uyanmadan… “Ben aslında kraliçe değilim, bu bir rüya” dersiniz ve rüyayı yönetmeye başlayabilirsiniz. Rüyanıza nüfuz edebilirsiniz, rüyanın yönetmenliğini yaparak bundan faydalanabilirsiniz.
Lüsid rüya sırasında neler oluyor bize?
Lüsid rüya, rüya görürken, rüya gördüğünüzün farkında olmaktır. Lüsid kelimesi İngilizce’de berraklık anlamına geliyor. Bazen lüsid rüyalar gerçekten çok berrak oluyor ama onu lüsid rüya yapan berraklığı değil, bilinçli haldir. Bu bilinçli halde hala uyuyor hatta belki horluyorsunuzdur. Dışarıdan bakan kişi sizin uyuduğunuzu görür ama beynin bilinçli düşünmeyle ilgili olan frontal lobu tekrar devreye girmiştir. Kendinizi Mısır kraliçesi olarak görürken benlik algınız “çevrim dışı”dır, rüyada bilinçli hale geldiğinizde ise benlik algısı tekrar “çevrim içi” olur. Rüya gördüğünüzü anlarsınız. Bu bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Hatta lüsid rüya görenlerin beyninin daha büyük olduğunu yazan bir haber okudum. Bunu tişörtüme bastırmayı ve “Nasıl daha büyük bir beyne sahip olursunuz?” adlı bir kitap yazmayı düşünüyorum. Şaka yapıyorum… Tabii ki bu kadar basit değil. Haberin başlığı yanlış atılmış. Ancak şu bir gerçek ki lüsid rüya görebilen kişilerin beyinlerinin özalgı ile ilgili bölümünde daha yoğun bir akım var. Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıkar durumu var. Ben bu gelişimin lüsid rüya görerek oluştuğunu değil, bu insanların beyinlerinin zaten bu kapasiteye sahip olduğunu ve bu yüzden lüsid rüya görebildiklerini düşünüyorum.
Christopher Nolan’ın “Inception” filmi de lüsid rüya ile ilgiliydi değil mi?
Evet öyleydi ancak filmin içinde “lucid dream” tanımı bir kez bile geçmedi. Bu bilinçli bir seçimdi diye düşünüyorum. 7 yıl önce bu film ortaya çıktığında lüsid rüya konusu hassastı. Ama son beş yıldır çok daha fazla konuşulmaya başlandı. İngiltere’nin entelektüel gazetesi The Guardian’da son dört ayda dört yazı çıktı. Bu konunun spiritüel bir yayında değil, ana akım bir gazetede bu sıklıkta yer alması çok önemli.
Bu gelişmeyi neye borçluyuz?
Beyin üzerindeki mindfulness (farkındalık) çalışmalarına… Mindfulness’ın stres üzerindeki olumlu etkisi kanıtlandı. Bunu kanıtlayınca insanlar ilgilenmeye başladı. Düşünün ki meditasyon teknikleri bankalara kadar ulaştı.
Lüsid rüya ile astral seyahat arasında ne fark var?
Lüsid rüyada en basit anlatımla, zihninizin yarattığı bir simulasyonun içindesinizdir. Ama burada temel sizsinizdir. Her şey sizin yansıttıklarınızdır. Astral seyahat ise bambaşka bir deneyimdir. Benliğiniz bedeninizden ayrılır, hatta yükselir, kendinizi yatakta yatıyor halde görürsünüz. Bu dünyada ya da başka boyutlarda başka deneyimler yaşayabilirsiniz. İkisi tamamen farklı şeylerdir. Astral seyahat sadece uyurken değil, meditasyon sırasında dahi yapılabilir. Lüsid rüya ise sadece uykuda deneyimlenebilir.
Lüsid rüya görüp farkında olmamak mümkün mü? Bu tür deneyim yaşayan ve ne olduğunu anlamadığı için korkan insanlar var mı?
Lüsid rüya görenler genellikle iyi hatırlarlar ama dediğiniz durumlar da mümkün. Emin olamayanlara “Hiç kabus görüp uyanmak istediğiniz halde uyanamadığınız oldu mu?” diye sorarım. Çünkü bu bir lüsid rüyadır. Kişi uyanabileceğini biliyorsa rüyada olduğunu da biliyordur. Birçok insan lüsid rüyayı kabuslarla deneyimler. Böyle bir durumda uyanmamanızı öneririm. Uyanmak yerine dönüp kabusunuzla yüzleşirseniz birçok şeyi dönüştürebilirsiniz çünkü… Geçen sene yaptığımız dört günlük inziva çalışmasında, Irak’ta savaşmış bir asker ile çalıştım. Kendisi İskoçya’daki Irak savaşı gazilerine mindfulness öğretiyordu. Dört yıl boyunca terapide kaydettiği ilerlemeden fazlasını dört günde yaşadığını söyledi ve ekledi: “Artık kabus görmüyorum.” Şimdi gazilere lüsid rüya görmenin temelini anlatıyor. Hayalim, lüsid rüyanın terapi için kullanılması… Çünkü bir travmanız varsa zaten yeterince zor durumdasınızdır ve bir de uyuyunca kabuslar görüyorsanız bu daha da dayanılmaz olur.
Sizin kabuslarla aranız nasıldı?
17 yaşındayken korkunç rüyalar görürdüm. Beni lüsid rüyaya çeken sebeplerden biri de budur. Bu nedenle kabus gören insanlara el uzatmak benim için adeta bir tutku… Ki aslında burada benim yaptığım birşey yok. Bugüne kadar hiç kimseyi ben iyileştirmedim. Ama binlerce kişiye kendilerini iyileştirmeyi öğrettim. İşte bunu seviyorum. Bunun için yapmanız tek gereken şey uyumak…Nerede uyuduğunuz da önemli değil. Taksim meydanının ortasında da uyuyabilirsiniz, Çırağan Sarayı’nda da…Bu modern hayatın içinde sürekli çok meşgul olduğumuzu söylüyoruz, farkındalık çalışmalarına vakit ayıramamaktan yakınıyoruz. Ama hepimiz her gün uyuyoruz. O zaman uyurken geçen zamandan faydalanalım.
Öğrenmek zor gibi geliyor…
Evet kolay değil ama zor da değil… Aslında öğrenmeniz değil, hatırlamanız gerekiyor. Eğer bunun tadını hatırlarsanız tekrar yapabilirsiniz. Tabii ki meditasyon, görselleştirme gibi pratiğini yapabileceğiniz konular da var. Ama lüsid rüyayı gerçekten deneyimlemek istiyorsanız en kolayı coşkuyu, hevesi hissetmek… “Lüsid rüyada dizimdeki sakatlığı, travmalarımı, kabuslarımı iyileştirebilirim” hevesinde olmak… Öğrenmek için kitapları okuyun, atölyelere gelin ama en önemlisi neden lüsid rüya görmek istediğinizi düşünün.
Lüsid rüya eğitimini nasıl veriyorsunuz?
Lüsid rüyada bilinçaltına bilinçli bir giriş iznine sahip oluyorsunuz. Kütüphanenin anahtarları elinizde ve istediğiniz kitabı açıp okuyabilirsiniz. Bunu 24 saatlik yoğun bir eğitim ile öğrenip yapmaya başlayabilirsiniz. Londra’da haftada iki saat olmak üzere 8 haftalık kurslar yapıyoruz. İstanbul’da ise ilk 6 haftayı bir güne sığdırdık. Çok yoğun bir çalışma oldu. Ardından katılımcılardan bir hafta boyu rüyalarını yazmalarını istedik. Kimleri, hangi olayları, nereleri gördüklerini yazacaklar. Ve bir dahaki sefere örneğin ölmüş anneannenizi görürseniz rüyada olduğunuzu hatırlayacaksınız çünkü o hayatta değil. Böyle böyle öğreniyorsunuz. Niyet çok önemli… Örneğin buradaki çalışmaya hayat amacının ne olduğunu öğrenmek için gelen bir kadın vardı. Çok netti, kararlıydı ve hayatında ilk defa lüsid rüya görmeyi başardı. Kendini çocuklara bir şeyler öğretirken gördü. Devamını görmek istedi, gördü. Bu sefer etrafında yine çocuklar vardı ve eşi de oradaydı. Tabii ki bu rüyanın mesajını kendi hayatının dinamiklerine göre o çözecek. Herkes için aynı mesajı vermeyecektir.
Yani sırf meraktan lüsid rüya görmek isteyenler fayda görmüyor mu?
Turist ve gezgin olmak arasındaki fark gibi… Turist gibi lüsid rüya görmek isterseniz amacınız yıldızlarda seyahat etmek, hayran olduğunuz ünlülerle sevişmek olur. Ki bunu yapmak da uygundur. Ama gezginseniz bilinçaltını keşfetmek için arzu duyarsınız, bilinçaltınızın yansımalarını görmek istersiniz.
Bilinçaltınızın kapısını açıyorsunuz ve sizinle konuşuyor öyle mi?
Bir insana bilinçli haldeyken “Hayat amacın nedir?” diye sorsanız zihniniz yanıt verir. Ama uykuda sorarsanız bilinçaltınız, yüksek benliğiniz cevap verir. Psikolojik ve fiziksel iyileşme de yaratabilirsiniz. Psikolojik iyileşmeler için kabuslarınızla çalışmalısınız. Kabus bağıran bir rüyadır aslında. Sizin dikkatinizi çekmek istiyordur, size zarar vermek değil… Ama siz görmedikçe, duymadıkça sesi yükselir. Ya da diyelim ki örümcekten korkuyorsunuz… Lüsid rüyada onlara dokunabilirsiniz.
Lüsid rüyaların bir zararı olur mu, yorgunluk yaratır mı?
Meditasyonun ABD’de keskin nişancılara, savaşta daha iyi olsunlar diye yaptırılması gibi… Lüsid rüyayı da fanteziler ya da başka hayaller için kullanabilirsiniz. Ama amacına ulaşmış, iyileştirmiş bir lüsid rüyadan sonra bırakın uyumaya devam etme isteğini, bir an evvel uyanıp bu hayattaki sonuçlarını görmek istersiniz.
Siz ne zaman başladınız?
15 yaşındayken bu konularla ilgilenmeye başladım ama sadece turist olarak, gezgin değil… Sonra okumaya başladım. Kendi kendime öğrendim ve yine turist olarak eğlenmeye başladım. Göklerde uçtum, beğendiğim kadınlarla beraber oldum. Ama rüyalara hep ilgim vardı. Annem sabahları hep rüyalarımı sorardı. Kendisi dinler miydi, uyur muydu bilmiyorum ama bana anlatmam için hep şans verirdi. Bu konuda ona minnettarım. Sonra Dream Yoga’yı duydum. Budist bir rahibe sordum… “Lüsid rüyaya spiritüel bir yaklaşım” dedi. Lüsid rüya nasıl spiritüel olabilirdi, ben rüyamda fantezilerimi yaşıyordum! Budist rahip, lüsid rüyada meditasyon yaptıklarını anlattı. Madem yapabiliyorum doğru düzgün yapayım dedim ve öğrenmeye başladım. Ama iş olarak değil… O zamanlar oyunculuk, senaryo yazarlığı yapıyordum ve aynı zamanda başarılı bir hip hop grubunun üyesiydim o sıralarda. Sonra hem grup hem eğitmenlik derken 2008’den beri tamamen bu konuyla ilgileniyorum.
Rüyalardan bahsetmişken… Peki sizce bu dünya bir rüya mı?
Budizmde aydınlanmak, rüyadan uyanmak demek; ayrılık rüyasından… Lüsid rüyada bu uyanışın ufak ufak tadına bakıyorsunuz ve bu belki de sizi asıl aydınlanmaya götürüyor. Bunu henüz bilmiyorum göreceğim…Lüsid rüyada bazen her şeyi kucaklamak istiyorum çünkü hepsinin aslında “ben” olduğunu görüyorum. Sandalyeyi bile orada ben yaratmış oluyorum çünkü. Ona bile sarılmak istiyorum. Aynı duygu, aynı coşku ve birlik hissi ile bu hayatı yaşadığımızı düşünsenize…
Pozitif Dergisi 2015/02