Eğitim

İyilik bedende başlar,ruhta devam eder

Orta Asya, Japon ve Tibet’in kadim öğretilerinden elde ettiği birikimi, oluşturduğu Bykama metodunda bir araya getiren Kırgız Kabuljan Murzaev, tüm dertlerin dermanının kişide saklı olduğunu söylüyor.

Yazı: Ayşegül UYANIK ÖRNEKAL

İnsan kendinin doktorudur!” Belki çok klişe ama iç dünyasında yaşananları da fiziksel sorunlarını da en iyi kişinin kendisi bilir. Fakat doktorluk yapmak, tedavi etmek için doğru yolları, yöntemleri bilmek gerekir. Kabuljan Murzaev’in Orta Asya ve Uzakdoğu öğretilerinden edindiği bilgilerden oluşan Bykama metodu da bu yolları öğreterek, insanlara derman sağlamayı amaçlıyor. Metodun zaman içinde seminerlere katılan danışanların talepleri doğrultusunda değişim geçirdiğini belirten Murzaev, “Yöntemin temeli 1980’lere dayanıyor. Bykama yönteminde ilk olarak insanın bedeni üzerine çalışıyoruz. Bunun için kişinin sağlık, psikolojik, ailevi ve sosyal durumunu inceliyoruz. Ardından kişiye nasıl mutlu ve başarılı olabileceğini, yeteneklerini nasıl keşfedebileceğini göstererek, altıncı hissini geliştirmesine yardımcı oluyoruz. Bunu yaparken de geçmişinden, yedi kuşaktan gelen gücünü ve yeteneğini ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Bu seminerlerde, kişinin kendi kendini iyileştirmesinin, mutlu edebilmesinin ve başarılı olabilmesinin yolunu açmak istiyoruz” diyor. Metot dört aşamadan oluşuyor. İlk ikisi yani “Derdim bana derman imiş” ve “Derman ile yeniden doğuyorum” seminerleri sekizer gün sürüyor. Üçüncü aşamayı Orta Asya’ya yapılan “Köklerimize yolculuk”, dördüncüyü ise Tibet’te gerçekleştirilen gezi semineri oluşturuyor. Bu gezilerde yer almak için Bykama’nın önceki seminerlerine katılmak gerekiyor. Sekiz gün süren Orta Asya gezisinde, dünyanın değişik güç alanlarında bulunan katılımcılar, doğal güzellikleri keşfetmenin yanı sıra seminer ve atölye çalışmaları da yapıyor. Bykama’nın en üst seviyesi olan 14 günlük Tibet seyahati ise bedenen ve ruhen dünyanın çatısına çıkmaya hazır olan katılımcılarla yapılıyor.

DERDIM BANA DERMAN IMIŞ
Günümüzde birçok insan manevi olarak gelişmek, iç huzura kavuşmak için çaba sarf ediyor. Bu konuda da alternatif yöntemlerden destek alıyor. Bu algının gelişmesini sevinçle karşıladıklarını belirten Bykama eğitmenlerinden Mahram Satymbaeva, “Çünkü insan sadece madde ile yaşayamıyor, içinden bir çağrı geliyor. Bunu gerçekleştirmek için de sağlıklı olması gerekiyor. Örneğin hor kullandığı, birtakım hastalıkları olan beden kendini geri çekiyor. Eğer bedenimiz ‘Benden bu kadar!’ derse kalakalıyoruz. Başarılı bir kariyer ya da sosyoekonomik olarak iyi durumda olmak işimize yaramıyor. Bu nedenle Bykama’da ilk önce insan bedenini sağlamlaştırmak, mutlu etmek, duyarlılığını artırmak, organlarının daha sağlıklı ve uyum içinde çalışmasını sağlamakla işe başlıyoruz.” Seminerler sırasında toplu olarak uygulanan egzersizler ile kişinin kalbinin verdiği tepkiler ölçülüyor. Ayrıca genel olarak karaciğer, böbrek ve kalp sağlığını iyileştirecek terapiler ile beş duyuyu ilgilendiren çalışmalar da yapılıyor. Bunlar sayesinde insanların birtakım duygularını idrak edip, ayaklarını yere sağlam basması sağlanıyor. İnsan kendisini daha sağlam ve güçlü hissettiği zaman da yaşamında başarılı olabiliyor. Satymbaeva, “Bedenimiz kalbimize, beynimize, ruhumuza ev sahipliği yapıyor. Onlar beden olmadıkça burada bulunamaz. Meditasyon, fiziksel ve düşünsel egzersizler ile insanın frekansını, titreşimini ilgilendiren çalışmalar da yapıyoruz” diyor.

iyilik-bedende-baslarruhta-devam-eder-2

Teorinin ötesine geçiliyor
Bu tür eğitimlerde egzersiz ve terapileri deneyimlemenin önemine değinen Satymbaeva, Konfüçyüs’ün ünlü sözünü hatırlatmadan geçemiyor: “Konfüçyüs, ‘Duyduğun bir şeyi unutursun, gördüğün bir şeyi hatırlarsın ama yaptığın bir şeyi anlarsın’ demiş. Biz de sekiz gün süren seminerlerimizde katılımcılarımıza zihinsel ve bedensel egzersizler yaptırarak, bunları deneyimlemelerini sağlıyoruz. Bu sayede teorinin ötesine geçerek, fark yaratabiliyoruz. Bunun en güzel örneklerinden birini de seminerlerimize katılan doktor bir danışanımız verdi. Sekiz günün sonunda bize, ‘Doktor olmama rağmen, iç organlarımın gerçekten nasıl çalıştığını bu eğitimler sırasında anladım. Onları sevmeyi, algılamayı öğrendim. Ben bunları anatomik olarak tanısam da ömrümde ilk kez karaciğerimin bana cevap verdiğini, midemin rahatladığını hissettim’ dedi.” Bykama yöntemi, insanın ruhen iyi olması için önce bedeniyle barışık olması gerektiğini savunuyor. Kabuljan Murzaev hücrelerin de hafızası olduğunu, seminerdeki meditasyon ve egzersizlerle katılımcıları sağlıklı oldukları zamanlara götürüp, bedeni harekete geçirdiklerini söyleyerek, “Biz bedenle savaşmak yerine onunla arkadaş olup, olduğu gibi kabul etmeyi öğütlüyoruz. Kendinizi, bedeninizi severseniz onun sizin için gerekeni yapacağını unutmayın” diyor.

8+21 KURALI
Bykama metodu kapsamında sekiz günlük seminerlere katılanlar bu eğitimi aldıktan sonra tek başlarına kalmıyor. Bu kişilerden 21 gün boyunca egzersizleri yapıp yapmadıkları, yaşamlarındaki değişimler gibi konularda geri dönüşler alınıyor. Kabuljan Murzaev, insanların belli bir aşama kaydetmişken bunu sürdürmelerini istediklerini belirterek, “Çünkü önemli olan insanın kendini geliştirmeye devam edip, durmadan ilerlemesi. Halbuki gideceğimiz yol da bir, kaynak da bir. Bunu sürdürmeleri için de elimizden geleni yapıyoruz” diyor.

iyilik-bedende-baslarruhta-devam-eder-3RUHUN HAZIR OLMASI GEREKİYOR
Seminerde uygulanan meditasyon ve ritüeller herkesin yapabileceği oldukça kolay, basit ve eğlenceli uygulamalar. Ancak yine de bu eğitimler herkese açık değil. Bykama’nın birinci seviyesi için 21, ikinci seviyesi için de 26 yaş sınırı bulunuyor. Satymbaeva bunun sebebini şu sözlerle anlatıyor: “Bazı danışanlarımız 16-17 yaşındaki çocuklarının da seminere katılmasını istiyor. Ancak o yaştaki birinin daha ergenliği bitmemiş oluyor. 21 yaşı sınır olarak belirlememizin nedenlerinden bir diğeri de ergenlerin kadın-erkek ilişkilerinde belli seviyelere gelememiş olması. Öte yandan ikinci aşamada çok daha mistik, farklı egzersizler uyguluyoruz. Bu nedenle de kişiliğinin oturmuş olduğuna inandığımız bir yaş grubunu kabul ediyoruz. Çünkü bazen 20-25 yaşındaki kişilerin bazı egzersizleri tam olarak algılayamayıp, zorlandığını görüyoruz.”

DERMAN ILE YENIDEN DOĞUYORUM
Eğitimin ilk aşamasında sağlığına kavuşan kişi, ikinci aşamada derman ile yeniden kendini keşfetme, yeniden doğma aşamasına geçiyor. Bu eğitimlerle insanın içinde kalan gizli yetenekler, altıncı his ve sağ beyin fonksiyonları öne çıkıyor. Sağ ve sol beynin çalışması senkronize ediliyor. Seminerin eğitim programı kapsamında kadın-erkek ilişkilerine de değiniliyor. Mahram Satymbaeva, ilişkileri incelerken insanın ilk başta kendini tanıması gerektiğini belirterek şunları söylüyor: “Yaradan insanları kadın ve erkek olarak farklı yaratmış. Onlar, bir araya geldiğinde bütün oluyor. Eğer insan yalnızsa eksik kalıyor. Örneğin kadın ya da erkek olmanın hazzını çıkartmak, bilmek için kendi doğasıyla barışık olan bir kadın karşısındaki erkeğe erkek olma cesareti veriyor. Aynı şeyi erkek de yapıyor. Buradaki sır, kişinin kendini tanıyarak, başkasına nasıl davranacağını öğrenmesinde gizli.”

Dişil enerjinin sırrı doğru giyinmekte
Doğa kadınlara doğurganlık gibi çok özel bir yetenek bahşetmiş. Kadınlar bu ve bunun gibi birçok farkla erkeklerden ayrılsa da günümüz şartları bunları ortaya çıkarmayı engelleyebiliyor. Erkeksi yönleri, eril enerjileri yükseliyor. Satymbaeva, kadınların dişil ve eril enerjileri dengelemesi gerektiğini belirterek, seminerlerde kadın katılımcılara yaptıkları uyarıları şöyle anlatıyor: “Eril enerjinin kadınlarda baskın hale gelmesinin temelinde, onların sosyal yaşamda çok fazla atılgan olması yatıyor. Kadınlar hangi konu olursa olsun ben yaparım diyor ve bu yükü taşıyor. Bu bazen iş, bazen aile, bazen de sosyal hayatta oluyor. Sonuçta eril enerji artıp, dişil enerji kayboluyor. Hal böyle olunca erkekler artık bizi kadın gibi görmüyor.” “Erkekler gözleriyle sever, kadınlar kulaklarıyla!” diyen Satymbaeva, kadınların “Bugün çok güzelsin, eline sağlık, harikasın” gibi iltifatlar duymak istediğini, oysa erkeklerin fiziki özellikleri önemsediğini belirterek, “Kadınlar birine baktığında yukarıdan aşağı doğru bakışlarını kaydırır. Oysa erkekler aşağıdan yukarı doğru bakar. Günümüzde de ilk gördükleri kadının giydiği pantolonun iki bacağı olur. Bu da karşısındakini bir kadın olarak görmesini engeller. Seminerlerde kadınlara ‘Etek, elbise giyin. Bu sayede kadın olduğunuzu anlayın’ diyoruz. Çünkü elbise ya da etek giydiğimizde ana topraktan cinsel organlarımıza aldığımız enerji bizi farklılaştırıyor. Ama pantolon giyerek kendimizi buna kapatıyoruz. Bunu deneyen her kadının kendindeki değişimi fark edeceğine inanıyorum. Ama sözünü ettiğim bir-iki gün giyip, bırakmak değil. Bunu kesintisiz, 21 gün boyunca sürdürmek gerekiyor” diyor.

Kabuljan Murzaev,”Sağlıklı ilişkilerde de bazı krizler,aşılması gereken eşikler oluyor.Bu nedenle biz ‘önümde olma gerimde durma,yanımda dur ki bir bütün olalım’diyoruz.Aksi halde ilişkide sorunlar ve ayrılıklar yaşanıyor”diyor.

Yüzyıllar önceden günümüze
Bykama yönteminde verilen eğitimlerin isimleri 13. yüzyılda İran’da yaşayan Şair Şirazi’nin bir dörtlüğünden geliyor: Derman arar idim derdime Derdim bana derman imiş Burhan* arar idim aslıma Aslım bana burhan imiş
* Burhan: Bu kelime, Orta Asya Türkleri arasında güç ve kudret anlamına geliyor.

ÇOCUKLARA ÖZEL SEMİNER
Bykama metodunun farklı bir biçimi, 7-12 yaş grubu çocuklara da uygulanıyor. “Başarılı Mutlu Çocuk” adlı seminerdeki tüm etkinlikler oyun şeklinde düzenleniyor. Çocuklar 7-9 ve 10-12 yaş arası iki gruba ayrılıyor. Katılımcı çocukların ailelerinden olumlu geri dönüşler aldıklarını belirten Murzaev, ebeveynlere şu uyarılarda bulunuyor: “İyi notların ardından koşmak yerine çocuklarınızın başarılı, mutlu ve sağlıklı olmasına özen gösterin. İyi bir eğitim alınsa da iş hayatında başarısız olunabileceğini unutmayın. Çocuklarınızı bir şeyler için iteklemek yerine, önlerini açın. Bilin ki onlar sizin değil, başka bir dünyanın çocukları. Sizin göreviniz ise onlara belli bir yol çizmek. Oysa anne-babalar kendi hayatlarında yapamadıklarını çocuklarından bekliyor. Çocuklarınıza özgürlük tanıyın. Kontrol altında tutun ama onların da birer birey olduğunu her zaman hatırlayın.”

Mahram Satymbaeva,Kabuljan Murzaev

Mahram Satymbaeva, Kabuljan Murzaev

KABULJAN MURZAEV KİMDİR?
Moskova Devlet Pedagoji Üniversitesi’nde pedagoji, Marmara Üniversitesi’nde ise eğitim bilimleri dalında doktora eğitimi yapan Kabuljan Murzaev, Moskova Psikoloji ve Psikiyatri Enstitüsü’nde de dersler aldı. Moskova Norbekov Enstitüsü’nde aldığı eğitmin ardından Norbekov eğitmeni olan Murzaev, Koç Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nde görev yaptı. Elliden fazla bilimsel makale ile altı kitap yazan Kabuljan Murzaev, Norbekov’un iki kitabını da Rusça’dan Türkçe’ye çevirdi. Kabuljan Murzaev, Bykama seminerlerinin yanı sıra 2009’den beri Norbekov sistemi seminerleri de veriyor.

MAHRAM SATYMBAEVA KİMDİR?
St. Petersburg Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adli Tıp Bölümü’nden mezun olan Mahram Satymbaeva, Taşkent Üniversitesi’nde ise sosyoloji alanında yüksek lisans eğitimi aldı. Moskova Norbekov Enstitüsü’ndeki üç yıllık eğitimin ardından 2006’dan beri Türkiye’de Norbekov ve Bykama seminerleri veriyor.


Pozitif Dergisi 2015/02

Yorum Ekle