Gezi

İsfahan Makamı

İranlılar’’ın dediği gibi Nifs-i Cihan, yani dünyanın yarısı mıdır bilinmez ama dünyanın en güzel şehirleri arasında olduğu bir gerçek.

Yazı: Nuray OKUTUCU

isfahan-makami-4Büyük Selçuklu ve Safeviler’e başkentlik yapmış, İpekyolu üzerindeki İsfahan’ı gezip görmek için aylarca vize kuyruğunda bekleyen Avrupalı turistlerin aksine, İsrail giriş çıkışı olmamak şartıyla sadece pasaportunuzun olması yeterli. Yazın 40 dereceye varan sıcaklıklar ve kışilkbahar dönemindeki yoğun yağışlar göz önünde bulundurulduğunda, gezi için en uygun mevsimin sonbahar olduğunu söyleyebiliriz. Konaklama için merkezdeki otellerden birini seçmeniz, size neredeyse tüm tarihi ve turistik yerlere yürüme mesafesinde olma avantajı sağlayacak. Şehrin kalbi, Safevi döneminden kalma bir saray, iki cami ve kapalı çarşısıyla dünya kültür mirası listesine alınan, 512 m uzunluğu ve 165 m genişliğiyle, dünyanın en büyük meydanı olan, Nakş-ı Cihan yani cihanın nakşı meydanı. Yedi katlı, ahşap Ali Gapu (Ali Kapısı) Sarayı, Şah Abbas’ın o dönem meydanda yapılan görkemli törenleri izlediği terasıyla, 24 saat yaşayan bu meydanı geniş açıdan görebileceğiniz bir seyir zevki sunuyor.

isfahan-makami-1

İsfahan şehri, tarihi dokusu ve mimari zenginliğiyle büyülü zamanlara unutulmaz bir yolculuk vadediyor.

isfahan-makami-3OLAĞANÜSTÜ ŞEYH LÜTFULLAH CAMİİ
Meydanın güneyindeki İmam Camii’nin baş döndürücü güzellikteki bezemelerle kaplı kubbesinin altında yedi değişik ölçüdeki taşlarla oluşturulmuş siyah kare şeklin hemen ortasında durup yüksek sesle konuştuğunuzda ya da seslendiğinizde meydana gelen eko sizi hayrete düşürecek. 49 farklı yerden eko geldiğini ve insan kulağının bunun sadece 12’sini duyabildiğini ortaya çıkaran araştırmanın sonucu, caminin akustik açıdan da ne denli ileri bir tasarım olduğunun göstergesi. Meydanın diğer bir mimari güzelliği ise yabancı arkeologların, “Bu caminin insan yapımı olduğuna inanmak çok zor” dedikleri, Şah’ın özel ibadeti için yaptırdığı minaresiz Şeyh Lütfullah Camii’. Burada, uygun açıyı yakalayabilenleri, kubbe tavanında güneş ışığı yansımaları sonucu ortaya çıkan tavus kuşu silüeti selamlıyor. Kıyas kabul etmeyen çini sanatı örneklerinin bulunduğu saray ve cami geziniz sonrası biraz soluklanmak için sadece çay içilebilen kafeteryaya benzer “çayhune” denilen mekanlardan birinde mola verilebilir. Meydana yakın bulunan Azadegan Çayhunesi, hoş atmosferi ile önerebileceğimiz yerler arasında. Mola sonrası meydanı keşfetmeye devam edebilirsiniz. Kapalı çarşıya açılan Kayseriye Kapısı üzerinde, İsfahan’ın burcu olan yayı temsil eden keçi bedenli ve yılan kuyruklu ejderha motifleri, astrolojiyle ilgilenen gezginlerin gözünden kaçmıyor.

isfahan-makami-6İran mutfağının temelini oluşturan basmati pirinçten yapılan pilav ve yanında servis edilen kebaptan oluşan Çelo-Kebap’ı ya da toprak kapta servis edilen Ab-guşt’u tadarken beraberinde geleneksel atmosferi de yaşamak isterseniz, Sofre Khane ya da Shahrazad restoranlarından birine gidebilirsiniz.

 

İKİ KİŞİDEN BİRİ TÜRKÇE KONUŞABİLİYOR
İçerisinde minyatür, sedef kakma, mine kaplama, gümüş işleme, kuyumculuk, bakırcılık, halıcılık gibi el sanatlarının sergilendiği dükkanların bulunduğu ve uzunluğu 5 km’yi bulan labirent koridorlar, size “Bir şehri tanımanın en doğru yolu sokaklarında kaybolmaktır” çağrısı yapıyor. İranlılar’ın, misafirperverliği ve yardımseverliği, neredeyse iki kişiden biriyle Türkçe anlaşabilme kolaylığıyla birleşince, bu çağrıya kulak vermemek neredeyse imkansız. Gözünüzün şenlendiği bu çarşıda, dükkanlarda satılan Safranlı dondurma ya da “Gaz” adı verilen Antep fıstığından yapılan helvayı deneyerek damağınızı da şenlendirin! İsfahan’ın dünya kültür mirası listesine girmiş olan bir başka güzelliği ise, süslemelerden uzak sık tuğla örgüsü ile sadeliği zirveye ulaşmış, Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun başyapıtlarından biri sayılan Cuma Camii’dir. Özellikle alt kattaki kışlık namaz salonu, bir tatlı huzur almaya gelen ziyaretçileri eli boş çevirmeyen, büyülü bir atmosfer sunuyor. Şehir merkezinde bulunan ve Şah 1. Abbas zamanında inşasına başlanan Çehel Sütun (Kırk Sütun) Sarayı ise ağaçlarla çevrili geniş avlusu, avlunun hemen ortasında saraya adını veren sütunların aksettiği havuzu, havuzu çevreleyen gül ağaçları, kuş cıvıltıları ve girişteki 20 ahşap sütunlu eyvanıyla, adeta binbir gece masallarındaki sarayları anımsatan bir cennet. Bir dönemin tarihsel olaylarını betimleyen minyatür tarzında yapılmış tabloların sergilendiği salonda, özellikle Çaldıran Savaşı’nı tasvir eden tablo düşündürücü.

isfahan-makami-5

SALLANAN AMA YIKILMAYAN MİNARELER
Mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden bir diğeri de merkeze 6 km uzaklıktaki, yedinci yüzyıl İlhanlı eseri olan, Munar Junban (Sallanan Minareler). Sallanmasına rağmen minarelerinin yıkılmamasının nedeninin tam olarak açıklanamadığı bu yapı, günümüzde de hala gizemini korumaya devam ediyor. Avlusunda toplanan yerli ve yabancı ziyaretçilere, çan takılan minarelerin her saat başı bir görevli tarafından sallandırıldığı muhteşem gösteriyi sakın kaçırmayın. Akşam eğer şanslı iseniz, ara sokaklardan birinde karşınıza çıkacak olan “zurhane”lerden (kuvvet evleri) birine girin ve kökü Pers dönemine dayanan bu geleneksel sporu yapanların çalışmalarını izleyin. Bir mürşidin yönetiminde, bendir eşliğinde ve özellikle Hz. Ali’ye methiyeler dizilerek yapılan bu ritüelde, tahta labutlar ve demir ziller havaya fırlatılarak meydanda belli bir ritim içerisinde pervane olunuyor. Yaklaşık bir saat süren bu ritüelin en ilgi çeken bölümlerinden biri de, Hz. Ali’nin Hayber kalesinin kapısını sökmesini temsil ettiği söylenen kapı ile yapılan çalışma. Gösteri sonrası, dilerseniz şehri gezmeye, ağaçlarla sarılı Çahar Bagh (Dört Bağ) Caddesi’nden devam ederek, gezinizi caddenin sonunda, şehre hayat veren Zayende Nehri üzerinde kurulu, 17’nci yüzyıl yapısı, 33 ayaklı Si-ese- pol (Allahverdi Han) Köprüsü’nde sonlandırabilirsiniz. Köprünün altındaki çayhunelerden birine kurulup, bir taraftan çayınızı yudumlarken, diğer taraftan nehre nazır, nargilenizi fokurdatmak ve şehrin ilham verici manzarasını buradan izlemek hoş bir kapanış olacak. Tüm bunlar şehrin ziyaretçilerine sunduğu hediyelerden sadece bazıları. İsmini musikide gönül yenileyici etkisi olan bir makama da veren bu şehrin, makamıyla ne denli özdeş olduğunu anlamak için siz de ilk fırsatta yollara düşmelisiniz. Şimdiden iyi yolculuklar…

Pozitif Dergisi 2013/02

Yorum Ekle