Rengarenk mandalalara baktığınızda aslında kendi kalbinizin merkezine bakıyorsunuz. Mükemmel bir ruhsal rehber olan mandalaları boyayıp duvarlara asabilir, yanınızda taşıyabilir ve onlara baktıkça bilinç dönüşümü yaşayarak ruhsal olarak büyüyebilirsiniz.
Yazı: Ebru Şinik
Yıllar önce Chopra Center Üniversitesi’nin bir etkinliğinde Paul Heussenstamm’ın tablolarını gördüğümde, derinden etkilenmiş ve Amerika seyahatim için ayırdığım bütçenin yarısını onun sanatına yatırmıştım. Türkiye’ye dönüp de evimin ve ofisimin çeşitli yerlerine astığım “Mandala”lar bana her zaman sevgi, bolluk, bereket, huzur, bilgi ve aşkı getirdiler. Paul aslında Avrupa’daki soylu ailelerden birine mensup olduğu halde, bunu asla konu etmeyen, son derece mütevazı ve sevecen, dost canlısı, kalbi kocaman ve çok neşeli bir insan. Dünyanın en ünlü spiritüel ressamlarından olan Paul Heussenstamm ve muhteşem mandalaları ile sizleri bir araya getirmekten sevinç duyuyorum.
Mandala hakkında bize kısa bir tarihsel bilgi verebilir misiniz? Neden hep daire şeklindeler ve bu daireler neyi temsil ediyor?
Kutsal bir tapınağın genellikle kare bir mandala içindeki bir daire şeklinde oluşu Hindistan’da çok uzun zaman öncesine uzanır. Dünya çapında birçok yerel gelenekte ve ayrıca Türkiye’de de en eski mandalaların çizimi en az 6 bin yıl ve hatta belki de çok daha öncesine gider. Her zaman daire şeklindedirler çünkü daire bilinci temsil eder. Bir daireye baktığınızda aslında kendi ruhunuzun bir suretine bakıyorsunuzdur. Dolayısıyla genellikle bir daire, bazen de bir kare içindesinizdir. Bunlar çok kadim sembollerdir.
Mandala yaşamlarımızı dönüştürme konusunda bize yardımcı olabilir mi?
Evet, mandalalar hayatınızı dönüştürmenize yardımcı olabilirler çünkü mandalalara baktığınızda, yaptığınız şey aslında kendi içinize bakmaktır. Mandalanın merkezi kalbinizin merkezidir. Gözlerinizi kullanarak meditasyon yaptığınızda, kutsal bir görüntü olan mandala üzerine meditasyon yapıyor olursunuz. Dolayısıyla evet, doğru, hayatınızı radikal bir şekilde, hızla dönüştürebilirsiniz.
Kendi özel mandalalarımızı yaratabilir miyiz? Onları yanımızda taşımak mı doğru olur, bir yere asmak mı?
Bir mandaladan bir insanın edinebileceği en büyük fayda, mandalaları ile bir öğrenci olarak ilişki kurmalarıdır. Birçok insanın ruhsal bir öğretmeni yoktur. Mandala mükemmel bir rehberdir ve daha yüksek bir bilinç ile olan ilişkinin örneğidir. Mandalaların güzel yanı; bizzat evinizde, oturma odanızda ya da her nereye yerleştirirseniz orada, daha yüksek bir bilince sahip ruhsal bir güç ile yakından bir ilişkiye girecek olmanızdır. Bu, insanlar için inanılmaz bir şeydir çünkü mandala, bilinç dönüşümü ve ruhsal büyüme konularında olağanüstü bir muhteşemliğe sahiptir. Ayrıca kişisel mandalalar da yaratabilirsiniz. Yaptığınız her bir mandala sizi kendi benliğinizde daha derinlere götürecek ve size kendi ruhunuz ya da içsel manzaranız konusunda öğretmenlik yaparak ruhunuzu keşfetmenizi sağlayacaktır. Mandalalar kadar hızlı ve direkt olabilen başka hiçbir öğreti ile karşılaşmadım. Mandalaları hem bulunduğunuz mekanlara asmak, hem de yanınızda taşımak iyidir. İstediğiniz her an internete girerek yüzlerce, binlerce mandalalayı web üzerinden bulup, çıktısını alıp her yere yanınızda götürebilirsiniz.
Mandaladan niçin öğretmen olarak bahsediyorsunuz?
Mandalarlarla ilgili ya da bu durumda bir kişisel mandala ile ilgili en güzel şeylerden biri de mandalanın sizin kendi ruhunuza bir giriş kapısı olmasıdır. Bir eşik gibidir; böylece mandalayı boyarken ruhunuzla sürekli irtibat içinde olursunuz. Diğer bir deyişle, mandala resminin diğer tarafında sizin ruhunuzun güçleri vardır. Ben bunlara, “ilahi güçler” diyorum. Şunu unutmayın ki ne kadar çok mandala yaparsanız, ilahi güçlerle o kadar yoğun temas kurar ve ruhunuzla da o denli ilişki içinde olursunuz. Mandalalar derin öğretmenlerdir ve sizin tüm güçlerinizi birleştirirler.
Evde ya da ofiste mandalaları asmak için en iyi yer neresi?
Mandalaları her yere asabilirsiniz çünkü onlar dinsel olmaktan ziyade ruhsaldırlar. Burada din dışı olduklarını söylemiyorum. Yani eğer bir Budist, Hindu, Müslüman ya da Hıristiyan iseniz, mandala tüm bu dini inanç sistemlerinin her biri için muhteşem uygunluktadır. Mandala açıklanamayan ve bilinemeyen birtakım yollarla dinlerin ötesine geçer. Mandalaları yaparken ve onlara bakarken yavaşça kendi iç dünyamıza doğru gitmeye başlarız. Mandalaları asacağımız en iyi yer, her yerdir.
Resimlerini okyanus manzarasına karşı yapıyor
Paul Heussenstamm’ın sanat merkezi Los Angeles’da Laguna Beach’de yer alıyor. Burada binin üzerinde sanatçı yaşıyor ve yaz süresince birçok sanat festivali gerçekleştiriliyor. Yıllardır Laguna Canyon’da bir stüdyosu olan Heussenstamm artık resimlerini Laguna Beach’in tepelerinden okyanusa bakan evindeki stüdyoda yapıyor.
İki yıl önce Deepak Chopra ve Oprah Winfrey bir araya gelip 21 günlük ücretsiz bir online meditasyon kursu yaptıklarında, 20 bin kişi kaydolmuştu. Bugün en son meditasyon kursuna tüm dünya çapında 1 milyonun üzerinde kişi katıldı.
Siz ruhsal resimler yapmaya nasıl başladınız? Mandala resimleri yapmaya başladıktan sonra hayatınızda neler değişti?
Kısa süre önce ruhsal bir resme nasıl başlayacağınıza dair bir kitap yazdım. Başlangıç seviyesinde bir mandala çizimi için en güzel araçlardan biri boyama kitabıdır. Yakın zamanda iki mandala boyama kitabı çıkartacağım. Bu başlamak için harika bir araç. Sonra ufak mandalalar boyamaya başlayabilirsiniz. Giderek daha da büyük mandalalar yapmak isteyeceksiniz. İlk başladığınızda etrafınızda sizi yönlendirecek bir mandala öğretmeni olması gerçekten çok önemli. Ben mandala yapmaya başladığım andan itibaren bir daha kendimi durduramadım. Mandala resimleri yapmaya başladıktan sonra tüm hayatım radikal değişime uğradı. Mandalalarım sayesinde ünlü insanlarla tanıştım ve onlar için çalıştığım oldu. Yaklaşık 15 yıldır, bugün artık 80 adet kitabı olan Dr. Deepak Chopra ile çalışıyorum. Dünyanın her yerinden mandalalarımı görmeye gelenler var. Hayatım bir daha asla eskisi gibi olmayacak.
Mandala resmi yapmayı nerede ve nasıl öğrenebiliriz? Öğrenmesi kolay mıdır?
Eğer tek başınaysanız mandala yapmaya başlamanın en iyi yolunun, renkli kalemlerle boyamaya başlamak olduğunu belirtmiştim. Hazır hissettiğinizde, 30×30 cm ebatlarında çok ufak tablolar yapmaya başlayabilirsiniz. Sonra yavaş yavaş 60x60cm ve daha büyük tablolar yapmaya geçersiniz. Bunu yapmanın en iyi yolu, sürekli olarak çalışmak ve aynı zamanda internet üzerinden çeşitli şablonlar indirmektir. İnternette, resim yapmaya dair çok fazla fikir bulmanız mümkün. En mükemmel yol ise bir öğretmenin gelip size nasıl mandala resmi yapacağınızı öğretmesi olur. Benim 25 yılın üzerinde bir süredir yaptığım gibi…
Çevreden ve politik sistemlerden, kadın türünün yani dişilerin ve ruh dünyamızın sorumlu olması gerektiğine inanıyorum. Eğer böyle olursa, dünyamızın ne kadar radikal bir değişime uğrayabileceğini bir düşünün. Eğer Amerika ve Türkiye kadınlar tarafından yönetilse dünyada nasıl bir radikal değişim olurdu!
Mandala resmi yapabilecek yeteneğe sahip olmadığını düşünenlere ne söylemek istersiniz?
Sanatsal olarak pek de yetenekli olmadıklarını düşünen insanlar yetenekli olamayan yanlarının, gerçek olsa da, kendilerine ait ufak bir parça olduğunu; herkesin içinde ayrıca olağanüstü yeteneğe sahip olan, resim yapma ve mandalalar konusunda çok fazla şey bilen çok daha büyük bir parçanın olduğunu fark etmiyorlar. Bunu yüzlerce kişide gördüm. Başlangıçta onlarda eksik olan ne kadar bildikleri konusunda farkındalıklarının uyanmamış olmasıydı. 10 farklı mandala yaptıktan sonra, ortaya çıkmaya hazır olan büyük bir yaratıcılığa sahip olduklarını fark ediyorlar.
Sanatçının yolculuğunun, ruhun keşfi olduğunu söylüyorsunuz. Resim yapmak dışında öz-farkındalık için meditasyon, nefes çalışmaları gibi teknikler uyguluyor musunuz?
Bir mandala öğretmeni ve mandala master’ı olarak 45 yıldan fazla süredir meditasyon, 30 yıldır yoga yapıyorum ve ayurvedik prensipleri uyguluyorum. Dosha; ayurveda öğretisinde üç tip beden enerjisine verilen isimdir. Benim baskın dosham ateş elementi. Bir sanatçı için mükemmel bir dosha. Birkaç ruhsal çalışmayı uygulayabilmemin ve bu kadar uzun yıllardır bunları yapabilmemin arkasındaki sebep bu…
Ruhunuzun insanlığa mesajı nedir?
Dünya ve insanlık olarak zihne ve eril değerlere karşı fazlasıyla çarpık bir algılama içindeyiz. Benim ruhum dişil bir ruh çünkü verdiğim his tüm insanlıkla bağlantı kuran bir daire hissi. Ruhum pürüzsüzce uzanır, hiçbir zaman durmaz. Dolayısıyla mandalalar bana dünyanın daha fazla dişil enerjiyle yürümesi gerektiğini öğretti. Çevreden ve politik sistemlerden, kadın türünün yani dişilerin ve ruh dünyamızın sorumlu olması gerektiğine inanıyorum. Eğer böyle olursa, dünyamızın ne kadar radikal bir değişime uğrayabileceğini bir düşünün. Eğer Amerika ve Türkiye kadınlar tarafından yönetilse dünyada nasıl bir radikal değişim olurdu! Mandala sanatı bana bu dünyada hepimizin birbiriyle bağlantıda olduğunu öğretti ve bunun deneyimini yaşattı. Bence bu mutlak bir gerçek ve bu konuya dair sorgulanacak bir şey yok.
Kitabınız ‘Divine Forces (İlahi Güçler)’ın başında Barbara Streisand’a teşekkürlerinizi belirtmiştiniz. Sanatınıza ne gibi bir katkısı oldu?
Hayatımda ilk mandalamı yaptığım sabah Barbara Streisand oradaydı ve bittiği zaman benden başka bir tablo daha istedi. Aslında ilk tablomu bitirdiğimde o sırada odada bulunan diğer birçok kişi de istedi. Barbara Streisand mandala tablomla o kadar ilgilendi ki kendisi için çalıştığım ilk ünlü oldu. Hayatımdaki ilk tablomun ilk gününde onun orada olması muhteşem hissettirmişti. Bu da mandalanın sihrindeki gizemi gösteriyor. O zamandan bugüne mandalalar aracılığıyla ünlülerle, çok güçlü ve varlıklı insanlarla ve hatta kraliyet ailesinden insanlarla tanıştım.
Uzun yıllardır Chopra Center Üniversitesi’nin etkinliklerine katılıyorsunuz. Bu yıllar içerisinde katılımcı sayısı, milletler, sanatsal talepler ve özellikle de genel bilinç farkındalığı konusunda değişiklikler gözlemliyor musunuz?
İki yıl önce Deepak Chopra ve Oprah Winfrey bir araya gelip 21 günlük ücretsiz bir online meditasyon kursu yaptıklarında, 20 bin kişi kaydolmuştu. Bugün en son meditasyon kursuna tüm dünya çapında 1 milyonun üzerinde kişi katıldı. Bu da 1 milyon kişinin beraberce günde iki kez meditasyon yapması demek… Çok büyük bir değişim yaratıldı ve değişim elbette ki hala devam ediyor.
Mümkün olan en kısa zamanda sizi İstanbul’da da görmek istiyoruz. Türk okuyucular ile paylaşmak istedikleriniz var mı?
Her zaman Türkiye’ye gitmek ve orada bir mandala etkinliği düzenlemek istemiştim. Bu benim için büyük bir onur olur. Geçen yıl ayak bileğim kırıldığı için ailemle birlikte planlandığımız Yunanistan seyahatine gidemedim. Bu gezi sırasında bir günlüğüne Türkiye’ye de gelecektik. Hayatım boyunca İstanbul’daki o muhteşem mabed Ayasofya’ya gitmek istemişimdir. Dolayısıyla evet, en kısa zamanda Türkiye’ye gelerek, bir workshop vereceğim. Ayrıca size anlattığım herşeyi açıklayan bir kitap yazdım, şu anda basım evinde. Önümüzdeki altı ay içerisinde çıkacak.
Pozitif Dergisi 2015/02