Enerji

Emotrance ile duygularınızı dönüştürün

İngiliz enerjist Silvia Hartmann tarafından geliştirilen Emotrance yöntemi, türlü nedenlerle kişinin vücudunda oluşan enerji tıkanıklıklarını açarak, huzurlu ve mutlu bir yaşama merhaba demeyi vadediyor.

Yazı: Ayşegül UYANIK ÖRNEKAL

Kendinizi bir nehir gibi düşünün. Özgürce, gürül gürül akıyorsunuz. Yaşamınızdaki her şey yolunda, çok mutlusunuz… Ancak bir noktada önünüze bir set kuruluyor ve tıkanıyorsunuz. Akışkanlığınızı yitiriyorsunuz, setin öte yanının kuruduğunu görüyorsunuz. 1990’lı yıllarda İngiltere’deki AMT Derneği’nin (The Association for Meridian & Energy Therapies) kurucularından Silvia Hartmann tarafından oluşturulan Emotrance yöntemi ise kişiye önündeki setlerden kurtulup, özgürce akmaya devam edebileceği bir yaşam sunuyor. Hissedilen duygu sıkışıklıkları, kimi enerji tıkanıklığından oluşan ağrılar ve diğer başka birçok sorun bu şekilde çözülebiliyor. Yöntemi, Emotrance Usta Uygulayıcısı, Enerjist Merve Tüfekçi’den öğrendik.

Kendi kendine de yapılabiliyor
“Emotrance, duyguları dönüştürme yöntemidir. Enerji bedeninizdeki sıkışıklıkları fark edip, enerji elleriniz, nefesiniz ve enerji zihninizle bunları harekete geçirebilirsiniz” diyerek sözlerine başlayan Tüfekçi, şunları söylüyor: “Aslında bu sıkışıklıklar duygularımız, düşüncelerimiz ile bazen daha yoğun ya da durağan enerjiler de olabiliyor. Biz bu sıkışıklıklara enerji diyoruz. Emotrance, Silvia Hartmann’ın yıllar süren araştırmaları sonucu geliştirdiği, şu an dünyada uygulanabilir, en modern enerjiyi dönüştürme yöntemi olarak ifade ediliyor. Çok kolay ve basit olarak uygulanabiliyor.” Bu yöntem herkeste farklı etkiler gösterebiliyor. Merve Tüfekçi, başarılı bir sonuç için ortalama üç seans alınması gerektiğini belirtiyor. Bu sayede belli bir aşamadan sonra, kişi vücudunda hissettiği sıkışıklıkları kendi kendine de harekete geçirebiliyor.

Nasıl uygulanıyor?
Emotrance terapisi almak isteyen herkesin değişik talepleri olabiliyor. Çünkü herkesin üzerinde çalıştığı enerjiler, vücudundaki blokajlar birbirinden farklı. Seanslar kişiye göre değişmekle beraber ortalama bir saat sürüyor. Ancak bazen 45 dakikada bitebildiği gibi, bazen de bir saatin üstüne çıkabiliyor. Tüfekçi, kendisine başvuran danışanlarına ilk olarak bu yöntemin psikolojik, psikiyatrik ve fiziksel rahatsızlıklar gibi sorunların tedavisi için kullanılamayacağını belirterek, onlardan problemlerine dair genel bilgiler alıyor. Seansa başlamadan önce gerçekleştirilen kısa sohbetin ardından, hangi duygunun ya da olayın üzerine çalışmak istendiği tespit ediliyor. Yöntem genel olarak duygusal rahatsızlıklar, geçirilmiş travmalar, endişe, sinir, öfke, yalnızlık ile ameliyat sonrası oluşmuş sıkışıklıklarda kullanılıyor. Emotrance fiziksel rahatsızlıkları tedavi etmezken, bunlara neden olan birtakım tıkanıkları çözmeye destek olabiliyor. Tüfekçi bu durumu şu sözlerle anlatıyor: “Diz bağları kopmuş, ameliyat olmayı bekleyen ya da ameliyat olmuş bir kişi ağrı, hareket kaybı şikayeti ile başvurabiliyor. Bazı kişilerde bu sorunlar ortadan kalkarken, bazılarına etki etmiyor, bazılarında da hafifleyebiliyor. Hiçbir zaman bu yöntemin iyileştirici olduğunu söylemiyoruz ama kişinin tedavisini destekleyebiliyor.” Duygusal rahatsızlıkların başında korku gibi olumsuz duygular geliyor. Emotrance ile bunlara derinlemesine inilebiliyor. Bu yöntemde psikanaliz yapılmıyor, o anda varolan enerjetik gerçekle çalışılıyor. Merve Tüfekçi, acı, yalnızlık, travma, depresyon ya da akla gelen en karanlık hissi enerji olarak adlandırdıklarını belirterek, “Eğer kişi bir olay yaşadıysa bunu ancak yeni bir olayla dönüştürebiliyor. Fakat bunu yaparken bu olayın ne, nasıl ya da niçin olduğuna yani dramasına girmeye gerek yok. Çünkü zihin ve beden aslında o tamamlanmış ya da yarım kalmış olayın ne olduğunu bilemiyor. Olay zihinde ve bedende bir kod olarak kalıyor. Enerji sıkışıklığına yol açıyor. Yöntem, bunu kişinin de bilemediğinden yola çıkarak olayı kazmaya, deşmeye, yaşanan o ana götürmeye gerek olmadığını düşünüyor. Emotrance’a göre ‘Bu anda ne hissediyorsan, o gerçektir.’ Biz şu an var olan enerjetik gerçekliğe yönelerek enerjiyi akışa geçirebiliriz. Biri seansa geldiğinde yaşadığı olayı bilerek ya da bilmeyerek, “Bir duygu hissediyorum’” diyebiliyor. Bu duyguyu neresinde hissettiğini göstererek, sıkışıklığın yerini de saptamış oluyor. Çünkü bedenimiz yani enerji alanımız her şeyi depoluyor. Bir yerlerde kodlama oluşuyor” diyor.

“Aslında fırsatlar kişinin önünde, Emotrance ile sadece onları görmeye başlıyor. İç ve dış dünyadaki diğer enerjilerle bağlantıda olduğu zaman iyi insan olup, iyi şeyler hissediyor…

Yaşam yeteneğine dönüşüyor
Enerjist ile danışan seansa enerji tokalaşmasıyla başlıyor, böylece eş baloncuğu oluşturuluyor. Bu noktada enerjist karşısındaki kişinin aynası oluyor. Ardından ilk adıma yani nefese geçiliyor. Nefes, Emotrance yönteminde büyük önem taşıyor. Seansta derin nefesler alıp vermek gerekiyor. Bu sayede kişi bedenini dinliyor ve eğer farkında değilse sıkışıklığın hangi bölgede olduğunu bulabiliyor. Bu bölge saç, tırnak olabileceği gibi ayak parmağı ya da bel çukuru da olabiliyor. Tüfekçi, danışanının sorunun detayına dair bilgi vermesine ihtiyaç duymadığını belirterek şunları söylüyor: “Biz şifa vermiyoruz, aslında kişinin aynası oluyoruz. İki kişi bir arada olduğumuzda bir eş baloncuğu oluşturuyoruz. Ben danışanıma enerjimle yardımcı olmaya çalışıyorum. Hissettiğini kendi bedenimde hissederek, onu destekliyorum. Onu her zaman enerjide tutmaya gayret ediyorum. Aklı dağıldığında, bir şeyleri anlamlandırmaya çalıştığında, duygusallaşıp ağladığında onun bu süreci yaşamasını engellemeden ama geçmişteki olayı da deşmeden bunun sadece bir enerji olduğunu hatırlatarak, onu içinde bulunduğumuz ana gelmeye davet ediyorum. Bu sırada kişi bunun bir enerji, geçmişte yaşanmış ya da gelecekte yaşanacak bir olaydan ötürü duyulan korku, endişe olduğunu fark ederek enerji dilinde konuşmaya başlıyor. Bu sayede enerji kolaylıkla harekete geçmeye başlıyor. Danışanlar seanslarda önce kendini iyileştirmeyi öğreniyor, daha sonra bunu bir yaşam yeteneğine dönüştürüyor. Enerji sıkışıklıklarını öğrenip, uygulayarak yaşam yolunu açmaya başlıyor. Altıncı his duyumsamalarına açık oluyor. Aslında fırsatlar kişinin önünde, Emotrance ile sadece onları görmeye başlıyor. İç ve dış dünyadaki diğer enerjilerle bağlantıda olduğu zaman iyi insan olup, iyi şeyler hissediyor…”

Anahtar elinizde
Merve Tüfekçi, Emotrance yönteminden fayda sağlamak için kişinin kendine inanması gerektiğini belirtiyor: “Bizler o sıkışık duyguyla yaşamaya alışmışız. İnsan zihninin yarattığı en büyük ikilem de bu. Olumsuz duyguları bir sırt çantasına benzetmek gerekirse, bunu çıkarmak istemeyebiliyoruz. Fakat Emotrance’ı bir ya da birkaç kez uyguladıktan, hatta eğitimini aldıktan sonra çok daha iyi hissediş seviyesi olduğunu anlıyoruz. Tırmanıştayken aşağı düşmeyi kim ister ki? Gerçi Emotrance eğitimi aldıktan sonra aşağı düşmek mümkün değil. Belli bir noktada kişi kendini tekamül ettiriyor. “Aslında fırsatlar kişinin önünde, Emotrance ile sadece onları görmeye başlıyor. İç ve dış dünyadaki diğer enerjilerle bağlantıda olduğu zaman iyi insan olup, iyi şeyler hissediyor…” Sözünü ettiğimiz geçici bir iyi hissediş değil, aldığı eğitim kişiyi farklı bir biliş seviyesine taşıyor. Yeter ki bu sıkışıklığın kendisine verdiği sahte iyi hissedişi unutmasın. Onu aştığı zaman daha iyi bir gerçeklik olduğunu hatırlasın.”

Merve Tüfekçi

Merve Tüfekçi

Grup seansları da düzenleniyor
Emotrance seansları birebir olduğu gibi, üç günlük uygulamacı seminerleri de düzenleniyor. Seminerin ardından katılımcılar tüm dünyada geçerli olan usta uygulamacı sertifikası kazanıyor. Bir yıllığına AMT Derneği’nde profilleri oluşturuluyor. Bu grup çalışmaları yeni ay ve dolunay zamanında yapılıyor. Emotrance uygulayıcısı ayın bu hallerinde sıkışıklıkları çözmek için duygularını dönüştürebiliyor. Böylece akışta olup, iyi hissettiğinde dünyadaki güzellikleri de görmeye başlıyor.

EFT ile karıştırılıyor
Emotrance ile ilgili araştırma yapıldığında yöntemin Emotrance ve EFT Emotrance olarak iki farklı türü olduğuna dair izlenim oluşuyor. Oysa bu iki yöntem birbirinden çok farklı. Merve Tüfekçi, EFT Emotrance’ın da AMT Derneği tarafından geliştirildiğini ancak yöntemin vücuttaki belli enerji noktalarının tespit edilip, bu bölgelere uygulanan küçük darbeler yoluyla yapıldığını belirtiyor. Kişinin sorunlarının -10/0/+10 seviyelerinde tanımladığı bu yöntemde, yapılan her darbede olumsuz düşünce veya durum hatırlanıyor. Kişi iyi hissetmediği durumun aksini dile getirerek, meridyen noktalara yaptığı vuruşlarla bunları özgür bırakıyor. Emotrance’ta ise vücudun herhangi bir noktası meridyen nokta olarak kabul ediliyor ve aynı bölgelerde sabit kalınmıyor.
Pozitif Dergisi 2015/04

Yorum Ekle