Terapi

Hediye paketlerinizde neler var?

Yeni yıla doğru hızlanan alışverişlerden ve ağaçların altına yerleştirilen paketlerden bahsetmiyoruz. Bu yazıda söz konusu olan ‘doğuştan sahip olduğumuz’ hediyeler… Bazen onları hiç açmadan paketleriyle saklıyor, bazen ise açıyor ve belki de en özel taraflarımızla karşılaşıyoruz.

YAZI: Nilgün Yıldız Konakcı

Hangimiz hediye almayı ya da vermeyi sevmez ki?
Bazen hediye paketi içerisinden çıkan küçücük bir kart bile bizi sevindirmeye yeterken içimizde biriktirdiğimiz hediye paketleri katlanarak büyüyor. Paketlerde bazen yaratıcılığımız bazen duygularımız oluyor. Hediyeyi tam elimize almışken yerine koyuyor, “Sonra açarım” diyerek unutuyoruz. Biz unuttukça duygularımız, yaşamlarımız hatta ilişkilerimiz değişmeye başlıyor. Spiritüel Yaşam Danışmanı Gülçin Önel, ‘Hediyelerimizle Buluşmak’ eğitimiyle danışanlarına sakladıkları paketleri açmak için yol gösteriyor. 2016’ya içsel hediye paketlerinizi açarak girmeye var mısınız? Doğuştan bizlere verilen hediyeler neler? Bütün potansiyellerimiz, yeteneklerimiz aslında bu hediyeleri oluşturuyor. Yaptığımız çalışmanın içeriği de hediyelerimizle buluşmak zaten. Buradaki en temel şey bizim kendi var oluşumuz ve o süreci geçirme sürecimiz. Aslında bunu bir tohum gibi düşünün. Bir şeyin tohumu olarak dünyaya geliyoruz ve o tohumun içerisinde filizlenip, ağaç olma potansiyelimiz var. En büyük hediyelerimiz aslında bu.

Gülçin Önel

Gülçin Önel

Hediyelerimize iyi bakabiliyor muyuz, yoksa onları paketlerinde mi saklıyoruz?
Aslında çoğu şekliyle, paketlerde kalıyor. Hediyelerle buluşma çalışmasını daha çok kutlama zamanları, yeni yıl gibi bir dönüm noktası varsa o zamanlarda yapmaya çalışıyorum. Yeniden hatırlamak için. Çünkü çıktığımız yolculuk içerisinde dönüp geriye baktığımızda birçok birikmiş paket oluyor. “O paketler ne?” diye sorduğumuzda ise bugüne kadar bize verilen ve bizim farkında olmadığımız hediyelerin aslında orada açılmadan durduğunu görüyoruz. Sizin de dediğiniz gibi çoğu şeyi fark etmiyoruz ve yanından geçip gidiyoruz. Fakat yanından geçip gittiklerimiz yaratıcılığımız, şifa yeteneğimiz, iletişim becerilerimiz, hayatta ruhumuzu ifade edecek şeyler olabiliyor. Maalesef ki bazı koşturmaların içerisinde tam paketi açarken başka bir şeye takılıyoruz. “Orada dursun, beklesin” derken aslında açmayı erteliyoruz. Bu eğitim beklemeye bıraktığımız hediyeleri açmayı öğretiyor. Hediyelerimizle buluştuğumuzda aslında ruhun kendi içinde bildiği fakat tam olarak yüksek sesle duymadığı veya görmediği bir konuyla karşılaşıyoruz.

Sizin serüveniniz nasıl başladı?
Aslında benim de hayatım çok değişti. 35 yaşındayım. 30 yaşındayken çok net bir şekilde “Ben kimim? Ne istiyorum?” sorusunu sormaya başladım. Uzun yıllar yardımcı yönetmenlik yaptım, yönetmenlik evresine geçtim. Çocukluğumdan beri psikolojiyle çok içli dışlıydım aslında. Üniversitede ilk tercihim psikolojiydi fakat olmadı ve sinema sektöründe çalışmaya başladım. İçimde paketi açılmamış ve aslında orada beklerken aşınmaya başlamış bir hediye paketi duruyordu, kendi içime döndüğümde enteresan bir şekilde o cesareti buldum, dedim ki ben kendi yolumdan gideceğim. Bu benim kendimi keşif sürecimdi. Bu yola insanlarla buluşup bir şeyler yapacağım diye çıkmadım. Her adımda bir mucize ile, bir hediye ile karşılaştım ve bizim enerjisel, ruhsal olarak konuştuğumuz şeylerin dünya üstünde fiziki ve somut karşılıklarını gördüm. Hediyelerle kuruldu hayatım, ilk ofis maceram da böyle başladı. Hiçbir şeyim yokken bir ofis kurmak veya bu konuda profesyonel şekilde çalışmak gibi. Bunu gönlümün içinde talep etmişim ki bana insanların ve evrenin vasıtasıyla karşılıklar gelmeye başladı. O işaretleri takip edince, paketleri açtıkça özdeki şeye ulaşmaya başladım. Bu bir yolculuktu, asla biten bir şey değil ve çalışma da açıkçası böyle ortaya çıktı. Kendimize verebileceğimiz en güzel hediye ne diye düşünmeye başladım.

“Bu eğitimin kökeninde ve içeriğinde kapalı hediyelerle buluşmak var. Çünkü orada bir sürpriz var ve ‘Acaba benim sürprizim ne olabilir?’ diye merak ediyorlar.”

Çalışma nasıl yapılıyor?
Hediyelerimizle buluşma çalışması genelde bir buçuk saat sürüyor. meditatif alandayken kişi daha rahatça bilinçaltının kapılarını açıyor ve derine inebiliyor. Bu nedenle meditasyonla yapılıyor. Biraz meditatif ve trans halden geçerek kişinin adım adım enerjilerle buluşup kendi odasında unuttuğu paketleri bulmakla başlıyoruz. Öncelikle paketleri açtığımızda kendisine sunulan hediyeler neymiş, onlarla yüzleşmeye başlıyoruz. Bütünleşme evresinde ise gerçekten kişinin en güzel hediyesi ona sunuluyor. ayna tutuluyor ve o ruhsal düzlemde kişi özü görecek noktaya geliyor, baktığı zaman içindeki ışığı, saflığı, şeffaflığı görüyor. ayna, orada temsili… Baktığınızda yansıttığı şeyin ne olduğunu görmek anlamına geliyor. “evet, yeteneklerimin farkındayım” da desek, hepimizde çok eskiden gelen minik kırılmalar var ve o kırılmaları onarmak, hediyelerle buluşmak insan hayatının en temel adımı bence.

Genel olarak baktığımızda hangi hediyeleri paketli olarak saklıyoruz?
yaratıcılık. en temelinde yaratıcılık yer alıyor.

Neden sizce?
aslında çocukluğa dair çok şey var çünkü yaratıcılık çocuğa dair bir şey. Hayal kurmak, yaratmak. Fakat maalesef hepimiz bir şeyleri ‘yapamazsın, dur sen yetişemezsin, beceremezsin’ şeklinde büyüdük. Bir çocuğun öz saygısını onore edebilecek şekilde büyümüyoruz. Fakat bu bilerek yapılan bir şey değil. Örneğin küçük bir çocuk koltuğa tırmanmaya çalışıyor, annesi hemen ona yardım etmek için onu alıp koltuğa koyuyor. aslında çocuk orada bir şeye yetmeye, hayata tutunmaya çalışıyor. kısacası yaratıcılığın örselendiği nokta çocukluk oluyor. Çocukluğa indiğimizde çocuk için sadece sevgi ve korku var. Bu durumda “Bir şey yapamazsın” denildiğinde ‘sevilmiyorum, istenmiyorum’ noktasına geliyor ve ondan sonra yavaş yavaş kendini saklamaya, gizlemeye, bir paketin içine almaya başlıyor. açmak istemiyor, paylaşmak istemiyor. Çünkü ya beğenilmezse, ya paylaşamazsa, ya paylaştığı zaman bundan memnun olmazsa gibi korkular başlıyor. O yüzden de hayatın içerisinde daha güvenli, daha konfor alanı olan, hani yaptığında maaşını alıp işte risk almadan hayatını sürdüren çalışmalar içersinde o paketi bekletiyor.

Peki bu hediyeleri görmek için sadece böyle bir eğitime mi katılmak gerekiyor yoksa kendimizdeki potansiyelin farkına varıp kendi kendimize açabilir miyiz?
eylem çok önemli. düşünüşlerimiz var fakat onu paylaşmadıktan, üstüne gitmedikten sonra açığa çıkmıyor. Her zaman için eylem almak hareket halinde olmak onu gerçekleştirmeye yaklaştıran şeydir. Çünkü biz bir adım attığımız zaman on adım kadar destekleniyoruz, genişleme ve büyüme ardından geliyor. aslında biraz korktuğumuz alandan çıkmak, “Ben buradayım ve bunları yapıyorum” diyebilmek gerekiyor. O zaman zaten korkular silinmeye başlıyor. kişi sevdiği ve zaten içinden dürtüldüğü bir şeyi yaptığı zaman, önceleri korksa da sonra korktuğu şeyler aslında onu besleyen ve dönüştüren bir şeye dönüşmeye başlıyor. içinden geçmek, hep görünenin ötesine geçmek gerekiyor.

Kendi kendimize meditasyon yaparak bunu çözüme ulaştırabilir miyiz?
meditasyon dediğimiz şey o anda ne yapıyorsak ona odaklanmak demek aslında. meditatif halde bunun farkındalığına varabilir, niyetleri atılabilir ama ondan sonra hayata karıştığında ona açılan o aralıktan ilerlenmesi gerekiyor. yapılan çalışmalarda kimi zaman geri dönüş alamıyorum denmesinin sebebi de bu. Bir sihirli değnek yok aslında. Orada bir farkındalık yaşanıyor, bir kapı aralanıyor ve o aralanan kapıdan kişinin artık ilerlemesi gerekiyor, orada teslimiyet çok önemli. Bunun için yeterli imkanım yok, tanıdığım yok, bunun için şu yok, bu yok denmeden hepsini silip, ne olursa olsun en çıplak halinizle yürüyebilmek gerekiyor.

Eğitime daha çok yaratıcıklık tarafını öne çıkartmak isteyenler mi katılıyor?
aslında kişi kendini keşfetmek için geliyor. ne olabilir acaba? Bu eğitimin kökeninde ve içeriğinde kapalı hediyelerle buluşmak var. Çünkü orada bir sürpriz var ve “acaba benim sürprizim ne olabilir?” diye merak ediyorlar. en büyük hediyemiz kendi gerçeğimizi ve potansiyelimizi gerçekleştirmek. Bu potansiyel sizin hayatınızda iletişim becerisi olabilir. Başka birinin hayatında yemek yapma becerisi ya da iyi anne olabilmek olabilir. Bir sınırlama yok fakat en çok gördüğüm yaratıcılık oluyor. yaratıcılık ise hayatta zaten kendini yaratmak, baştan aşağıya inşa etmek. O zamanda yol bizi hayatta kendimizi inşa etme ve yaratma potansiyeline doğru götürmüş oluyor. eğitimin veya çalışmanın içeriği oradan aldığı bilgilerle rehberlikle o yolu yürümek veya yürümemek onun seçimi…

Eğitiminiz ne kadar sürüyor?
Hediyelerle buluşma meditasyonunu genelde dönümlerde, kutlama zamanlarında yapıyorum. Onun dışında o ay mesela hangi enerjiyle çalışmak gerekiyorsa o alanı açıyorum. Genelde de çalışma bir buçuk saat sürüyor, yarım saat ise paylaşım sürüyor. Toplam iki saatlik bir çalışma oluyor. Onda da derin gevşeme, bedeni gevşetme, rahatlatma ve melek enerjileriyle çalışıyorum. Tanrıça enerjileriyle de çalışıyorum. Genelde dolunayda tanrıçaları tercih ediyorum çünkü dişi enerjinin çok yoğun olduğu bir zaman. yeni ayda da baş melek enerjilerini davet ediyorum.


Pozitif Dergisi 2015/05

Yorum Ekle