Haber

Kış da olsa doğa seni çağırıyor

Gezebilmenin bir özgürlük olduğunu 2020 senesinde en sert şekilde öğrendik ve artık kara kış bile bastırsa insanlar gezebilme özgürlüğünden vazgeçmek istemiyor. Peki kış vakti uzun gezilere çıkarken nelere dikkat etmeliyiz?

1. Soğuk hava zordur ama yenilmez değildir

Kış şartlarında doğa gezileri ya da şehirler arası uzun yolculuklar belki, yaz gezilerinden bile daha keyifli olabilir. Yeter ki kış şartlarına karşı hazırlıklı olalım. Çamur, yağmur, rüzgar ve her an değişebilen sert hava koşullarına hazırlıklı olmalısınız. Öncelikle akıllı telefonunuzda uygun bir hava tahmin uygulamasıyla, hava şartlarını devamlı kontrol ederek, doğru önlemleri önceden almakta fayda var.  Ayrıca, kış şartlarına uygun şekilde giyinmenizi de öneririz. Eğer gardırobunuz hazır değilse, erkek kışlık mont veya mont modellerini ya da  kapşonlu sweatshirt modellerini inceleyerek tarzınıza ve ihtiyaçlarınıza uygun bir seçim yapmanızı tavsiye ederiz.

2. Sel bölgelerinden uzak durun

Yağmurlu havalarda, dere kenarlarında kamp yapmak genellikle riskli olur. Derenin üst traraflarında biriken yağmur suyu bir anda dereyi taşırabilir ve çevredeki köyler için çok olağan olan küçük bir dere taşkını sizin çadırınızı kilometrelerce sürükleyebilir, yaralanmalara ve ciddi kazalara yol açabilir. O nedenle, yazın çok sevdiğimiz dere kenarları yerine, yağmurlu havalarda su akış yollarından güvenli bir uzaklıkta kamp yapmakta fayda var.

3. Otobanda değilsiniz

Kırsal bölgede, köy yollarında araç kullanırken her türlü sürprize hazırlıklı olmalı, alıştığınız normal hızlardan bile daha yavaş sürmelisiniz. Çünkü her köşe başından hiç beklemediğiniz bir hayvan önünüze atlayabilir, bir anda tonlarca ağırlığında bir dana kendini yola atabilir. Özellikle de akşam karanlık saatlerde direksiyon kullanıyorsanız, iki kere dikkatli olmalısınız. Kaldı ki, bu yollarda hiç beklemediğiniz bir anda bir çukur, iri bir taş, yağmurlu ve rüzgarlı havalarda tepelerden düşmüş iri bir kaya yolun ortasında sizi bekliyor da olabilir.

4. Yiyecekleriniz yanınızda olsun

Şehirden uzaklaştıkça hazır yiyecekler bulmak giderek zorlaşır. Pandemi nedeniyle restoranlar da büyük oranda kapanmışken, yeni keşfettiğiniz bir köyde, dünyanın en lezzetli yemeklerini yapan bir ustanın, günün birinde siz çıkıp gelirsiniz diye minik köy restoranının kapısında sizi yıllarca bekleyeceğine inanıyorsanız, hayat size ağır hayal kırıklıkları yaşatabilir. Bu tür gezileri, mümkün olduğunca bir “piknik” formatında düşünmelisiniz ve yemek istediklerinizi evden çıkmadan yanınıza almalısınız.

5. Aracınızın sınırlarını zorlamayın

Eğer aracınız bir SUV veya Crossover değilse, altı alçak şehir otomobilinizde, çamurlu köy yollarında şansınızı çok zorlamayın. Eğer yol derin tekerlek izlerine sahip çamurlu bir kıvama dönüşüyorsa, az sonra çamura saplanmak üzere olacağınızı aklınızdan çıkarmayın. O gördüğünüz derin tekerlek izleri, oradan zar zor geçen traktörün tekerlek izleri olacaktır ve traktörün bile bata çıka geçtiği bir yoldan sizin tatliş şehir otomobilinizin geçme şansı yok gibidir. Gezinizin sonunda çekici veya kurtarıcı çağırmak zorunda kalmadan daha makul bir yola geri dönmeye çalışın. Keşif güzel bir şey tabi ama altınızda şehir otomobili varsa siz yine asfalt yolun götürdüğü kadar keşfetmeye çalışın.

Yorum Ekle