Ağaçlar, insanlığın en eski hayat simgelerinden biri olarak kabul ediliyor. Yüzyıllar önce yılın belirli aylarında etkileyici ritüeller düzenlenirdi. Ağaçların saklı kalmış gücü için duyarlılığımızı arttıran bu ritüellere bir göz atalım… Keltler, dünyayı üç bölüme ayırıyordu: Toprak, su ve gökyüzü. Keltlerin inanışına göre ağaçlar, bu üç ayrı bölümlerin arasındaki bağlantıyı oluşturuyordu. Çünkü kökleri toprağın derinine iner, dalları gökyüzüne doğru uzar, gövdesinden ise su geçer. Bu nedenle ağaç, Druid inancının en önemli güç simgelerinden biriydi. Evrenle eşdeğer olarak görülen ağacın; doğum, hayat ve yeniden doğma döngüsünü temsil ettiğine inanılırdı. Neredeyse bütün dinlerde hayat ağacı simgesi karşımıza çıkar: Cermenlerde Yggdrasil adlı dişbudak, Hıristiyanlarda Tanrı’nın yarattığı dünyanın merkezi olan cennet bahçesindeki elma ağacı gibi. Kelt dilinde “meşe” sözcüğü “druid” sözcüğüyle eşanlamlıdır. Yaprakların yemyeşil ve dolgun olduğu yaz aylarında ağaç gücünün en yüksek seviyede olduğu söylenir. Dilden dile dolaşarak günümüze kadar gelen yüzlerce ağaç ritüeli bulunuyor. Bu ritüellerin, enerjimizin akışını düzenlediği ve algılarımızı doğanın gizlenmiş güçlerine açtığı söylenir. Birbirinden hoş bu ritüelleri uygulamak çok kolay, ormanda yapılan bir yürüyüşte örneğin. Kendinize biraz zaman ayırın. Odunsu kokuyu içinize çekin. Bırakın güneş ışığının yapraklarla ettiği dans sizi büyülesin. Ağaçları gözlemleyin. İçlerinden bir tanesi sizi kendisine doğru çekecektir. Diğerlerinden daha büyük, daha güzel, daha gizemli, kısacası daha farklı olan bir ağaç. Bu ağaç sizin ağacınız! Ona yaklaşın ve dokunun. Toprağın derinine inen köklerini, gökyüzüne doğru uzayan dallarını zihninizde canlandırın. Bu tabloyu hafızanıza kaydedin. Ağacın gücünün size doğru geçtiğini hissetmeye çalışın. Özünüzü açın, kendinizi teslim edin! Canınız istiyorsa ağacın etrafında dans edin, şarkı söyleyin, gülün ya da meditasyon yapın. İçinizden ne geliyorsa onu yapın; önemli olan yaptığınızı tüm duyularınızla yapmanız. Anı tadın, koklayın, hissedin, dinleyin ve görün. Ve hayat adı verilen bu hediyeyi kabul edin!
Pozitif Dergisi 2013/01