Terapi

Bire doğru hızla ilerliyoruz

Dünya uyanıyor, arınmayı, aydınlanmayı, dengelenmeyi ve böylece tekamülünü hızlandırmayı amaçlayanların sayısı artıyor. Bu yoldaki seçeneklerden biri de birlik bilincine uyumlanmayı hızlandıran Oneness Deeksha…

Yazı: Burcu AYAZ

1990’ların başında “Ben kimim, yaşam amacım nedir?” soruları ile içsel arayışa giren Esin Çağlayan, kendini ezoterik ve mistik konuların içinde buluyor ve Reiki’den homeopatiye birçok eğitim alıyor. “Hayat sadece yemek, içmek, gezmekten mi ibaretti? Yoksa Yunus’un dediği gibi ‘Bir ben var benden içeri’ gerçek miydi?” diyerek çıktığı yolculuğu halen devam ediyor. Çağlayan, bu yolda karşılaştığı yöntemlerden biri olan Deeksha Oneness’ı anlattı. Deeksha, uygulamayı alan kişilerin tekamülünü ve birlik bilincine ulaşmasını hızlandırıyor. Peki nedir bu birlik bilinci ve buna varmak neden önemli?

Deeksha nedir?
Deeksha; bizim Yaradan’la/evrenle bir bütün olduğumuzu hissettiren çok güçlü bir enerji çalışması… Bizi birlik bilincine uyumlamaya başlıyor. Bu çalışmaları yaptıkça, bu enerji ile uyumlandıkça artık zaman içinde evrenle BİR olduğumuzu hatırlamaya başlıyoruz. Biz zaten Yaradan’ın parçalarıyız, onunla bir bütünüz, sadece ondan ayrı olduğumuz illüzyonunu yaşıyoruz. Hepimiz bütünün parçasıyız ve bütünün bilgisine sahibiz. Deeksha, birlik bilinci anlamına geliyor. Biz buna aynı zamanda “ilahi dokunuş”da diyoruz. Bu çalışma beyinde nörobiyolojik bir dönüşüm süreci başlatıyor. Kişinin vücudundaki tüm çakralarda bir dengelenme meydana geliyor ve bu denge beraberinde bütünsel bir şifalanma sağlıyor. Kişinin beyni birlik alanına uyumlanarak zihninin yaratmış olduğu ayrılık illüzyonundan özgürleşiyor.

Deeksha uyumlanmasının faydaları
Kendinizi daha hafif ve özgür hissedebiliyorsunuz.
Çakralarınız açılıyor ve dengeleniyor.
Beyinde sağladığı nöro-biyolojik etki EEG ölçümüyle sabitlendi. Böylece hafızayı güçlendirmeye, zekayı uyandırmaya ve konsantrasyon yeteneğini geliştirmeye destek veriyor.
Alfa dalgasına inen beynin dinlenmesine yardımcı oluyor.
Sakin ve huzurlu bir hale ulaşmanızı ve “an”da kalmanızı destekliyor.
Duygusal acıları iyileştirerek ilişkilere sevgi getiriyor.
Bolluk ve bereket bilinci yaratarak başarıyı engelleyen blokajları fark etmenizi sağlıyor.
Enerji bedeninizin titreşiminin yükselmesiyle eskisine kıyasla çok daha güçlü ve enerjik olabiliyorsunuz.
Sizi Birlik Bilinci’ne ulaştırıyor.

bire-dogru-hizla-ilerliyoruz-32000 yılında bir aydınlanma süreci başladığını biliyoruz ve bu süreç son yıllarda neden daha da hızlandı?
Bu dünyaya olgunlaşmaya, tekamül etmeye geldik. Buna “aydınlanma” veya “uyanış” da diyebiliriz. Buraya kim olduğumuzu derin düzeyde anlamaya gelmiş varlıklarız. Özellikle 2000 yılından sonra girdiğimiz bu aydınlanma sürecinde enerji çalışmalarına taleplerin artmasının sebebi; bilinçaltı düzeyde insanların artık farkındalığının artmasından kaynaklanıyor. İnsanlar artık ruhsal düzeyde içsel olarak bunu hissedebiliyor ve bu süreç artık başladı, geri döndürülemez.

Deeksha bu anlamda nasıl yardımcı oluyor?
Deeksha’yı kullanarak tekamül ve aydınlanma yolumuzu kolaylaştırabiliriz, kısaltabiliriz, yolumuzu daha konforlu hale getirebiliriz. Hepimiz bir gün mutlaka tekamül edeceğiz, bundan kaçış yok. Ama bu enerji çalışmaları ile destek alabilir; yolumuzu rahat, konforlu hale getirebiliriz. Oneness Deeksha hiçbir din, inanç sistemi veya spiritüel öğretiye ait değil. Dogmatik olmayan, hangi yolun yolcusu olduğuna bakmaksızın istisnasız herkese uygulanabilecek evrensel bir enerji. Hazır olan, hazır hisseden, her yaştan, her insan İlahi Dokunuş’u alabilir. Türkiye’de düzenlenen “Birliğe Uyanış” seminerine veya Hindistan’da Birlik Üniversitesi’nin ilk seviye sürecine katılmış olan herkes bunu aktarabiliyor. Ben de Birlik Üniversitesi’nden mezun Tuğba Küçükaksu’nun Türkiye’de oluşturduğu ilk 21 kişilik uygulayıcı eğitim grubunun içerisindeydim.

Oneness Deeksha nasıl aktarılıyor?
Uygulayıcı ellerini başınıza (taç çakranıza) koyuyor ve ortalama iki-üç dakika süresince enerji aktarıyor. Transfer sırasındaki deneyimler değişebiliyor; bazen güçlü, bazen zayıf olabiliyor. Bazı alıcılar başta bir karıncalanma hissediyor, bazısı bedenden geçen neşe dolu bir enerji algılıyor. Hiçbir şey hissedilmeyebiliyor veya etkisini günler sonra hissedenler oluyor. Bunların hiçbirinin önemi yok. Transfer sırasında ne deneyimlenirse deneyimlensin, alıcı kendi doğasına bağlı olarak, bireysel uyanışa giden bir sürecin başlatıldığından emin olabilir. Deeksha bir arınma sürecini başlattığı için fiziksel ya da duyusal küçük pürüzler deneyimleyebilirsiniz. Arınma süreci devam ettikçe kısa süre içinde bu sorunlar kaybolur.

Uygulamayı bir kez almak yeterli mi?
Bu enerjiyi bir kez bile almak kişinin aydınlanma sürecinde mutlaka bir adım atmasını sağlar, yararlı ve etkilidir. Fakat bu enerjinin kişide daha da derinleşmesi için belli aralıklarla uyumlamanın alınması çok daha faydalı oluyor.

Deeksha enerjisinin diğer spiritüel teknik ve uygulamalarından farkı nedir?
Tüm enerji çalışmaları aynı ortak yola hizmet ediyor. Hepsi aydınlanmamıza, dengelenmemize, arınmamıza yardımcı oluyor. Bunlar aynı hedefe giden farklı yollar. Hiçbir enerji çalışması diğerinden daha üstün ya da daha iyi değil. Önemli olan herkesin kendine yarayan, yolunu kolaylaştıran, destekleyen tekniği bulabilmesi…

bire-dogru-hizla-ilerliyoruz-2Deeksha nasıl ortaya çıktı?
1966 yılında Sri Bhagavan ve eşi Sri Amma tarafından Hindistan’da uygulanmaya başladı. Bu çiftin tek misyonu; insanların acılarına son vermek, tüm insanlığı aydınlanmaya, özgürlüğe kavuşturmak ve doğru insan ilişkileri sunmaktı. 1966 yılında Birlik Üniversitesi’ni kurdular. Vizyonları, dünyada 70 bin insanın tamamen aydınlanmasıydı. Morfogenetik alanların (bilinçlilik alanları) doğal faaliyeti sayesinde bu 70 bin kişi, soyut bir düşünce olarak değil, doğrudan ve kalıcı bir tecrübeyle insanlığın geri kalanında huzur ve birliğin tesisini gerçekleştirecek. Hindistan Birlik Üniversitesi, bu evrensel dönüşümü kolaylaştırmak için kuruldu.

Bütün insanlık gerçekten bu değişimi geçirebilecek mi?
Evet. Birlik Üniversitesi’ne göre dünya nüfusunun sadece %0,001, yani 70 bin kişi, uyanırsa bu gerçekleşecek. O zaman kolektif farkındalık, dünyadaki bütün diğer insanları etkileyecek kadar artacak ve toplu halde aydınlanma gerçekleşecek. Türkiye için 700 kişinin uyanmasının tüm ülkeyi aydınlanmaya taşıyacağı tahmin ediliyor.

Bu nasıl mümkün olabilir, biraz açabilir misiniz?
Kuantum bilimi bunu “100 maymun teorisi” ile açıklıyor. 1950’lerde Pasifik Okyanusu’ndaki adalarda yaşayan maymunların davranışlarını gözlemleyen bilim insanları Koshima adasına tatlı patates bırakıyor. Maymunlar patatesleri seviyor ve kumlu da olsa yiyorlar. Bir gün yavru bir maymun patatesini su birikintisinde yıkayarak yiyor ve diğer maymunlar da yavaş yavaş aynı şekilde yemeye başlıyor. 100’üncü maymun da patateslerini yıkayarak yemeye başladığında adadaki tüm maymunlar patateslerini yıkayarak yemeye başlıyor. Ama daha ilginci okyanustaki diğer adalardaki tüm maymunlar da, diğer adayla görünen bir bağlantıları olmadığı halde o gün patatesleri yıkayıp yemeye başlıyor. Buradan şu sonuca varıyorlar; türler arasındaki iletişim belli bir sayıya ulaştığında diğerlerini de hızla etkiliyor. Her tür arasında enerjetik düzeyde bir titreşim olduğunu ve bu kritik kütle yakalandığında türün geri kalanına da çok hızlı yayıldığını fark ediyorlar. Sri Bhagavan, insan türü arasında da kritik kütlenin 70 bin kişi olduğunu söylüyor. Yani birlik bilincine ulaşan 70 bin kişinin geri kalan 7 milyar insanı hızla uyandıracağı öngörülüyor.

Aydınlanmaktan, uyanıştan neyi kastediyorsunuz?
Aydınlanma yüksek bir farkındalık seviyesidir. İnsanın madde beden içerisinde kendi doğası olan ruhsal öze ulaşmasıdır. Aydınlanmış kişiler için iyi-kötü, doğru-yanlış, güzel-çirkin gibi kavramlar ortadan kalkar, dualite (ikilik) aşılır. Aydınlanmış zihin haline gelebilmek zorlu bir yolculuktur. Aydınlanmaya ulaşmak zihnimizdeki olumsuz duygu ve düşünceleri değiştirmeden mümkün olmaz. Gerçek aydınlanmış kişiler için kin, öfke, nefret, kibir, yargı, korku gibi negatif duygular yerini şefkatli, hoşgörülü düşüncelere bırakır. Kişi evrenle bir bütün olduğunu fark ederek yaşamla uyum içinde akmaya başlar.

Birlik bilinci nedir?
Eğer insanlık bu kavramı algılamış olsaydı sanırım şu anda dünya üzerinde cenneti yaratmış olurduk. Birlik bilincini kelimelerle anlatabilmek bir hayli zor. Ama şunu diyebilirim ki asırlardır dinler, doğu felsefesi, mistik öğretiler, tasavvuf bilgileri bize hep bir noktayı işaret ediyor: “O”ndan geldik, ona dönüyoruz . O, her yerde var olan, içimizde ve dışımızda her şeyi kapsayan, saran sarmalayan bir varlık olarak anlatılıyor.

Kuran’da Yaradan, “Ben hepinize nefesimden üfledim, size şah damarınızdan yakınım; ben sizin içinizdeyim, siz de benim içimdesiniz” diyor.
Yani bize O’nunla bir bütün olduğumuzu açık açık anlatıyor. Mevlana ne diyor? “Kendini bilen Rabbini bilir.” Demek ki bizler tanrısal özellikler taşıyan parçalarız. Kuantum teorisi de bize gösterdi ki parça bütünün bilgisine sahiptir. Yani bütündeki tüm özellikler parçada, parçadaki özellikler bütünde var.

Bizden istenen içimizdeki bu tanrısallığı hatırlamamız. Tabii sadece bunu hatırlamakla işimiz bitmiyor. Onunla bir olduğumuzu hatırladığımızda artık, “sen-ben” illüzyonundan çkıp sorumluluğumuzu almamız gerekiyor ki birliği yaşayabilelim.
Nasıl ki tırnağımıza batan bir diken canımızı yakıyorsa birlik bilincine ulaşmış kişi bilir ki yaşadığı tüm negatif titreşimler (kin, nefret, öfke, yargı vs) hem kendinin hem de tüm yaradılışın canını yakacaktır. O yüzden yaydığı titreşimlerin farkına varıp sevgi dolu titreşimler yaymak için gerekli çabayı gösterir.,


Pozitif Dergisi 2015/01

Yorum Ekle