Gezi

Altından bile değerli Kaz Dağları

İsviçre Alpleri’´nden sonra dünyanın en kaliteli oksijenine sahip ikinci bölgesi Kazdağları… Eşsiz bir doğanın eşliğinde bir yandan meditasyon yaparken bir yandan makrobiotik besleniyorsunuz. Bu arada Truva Göknarı gibi sadece bu yörede yetişen endemik türler veya Anadolu Sıvacısı adlı kuş size eşlik ediyor.

Yazı: Deran ÇETİNSARAÇ

altindan-bile-degerli-kaz-daglari-2Kazdağları, coğrafi olarak farklı bir konuma sahip. Bir tarafta Edremit Körfezi bir tarafta da Milli Park. Milli Park, içinde pek çok endemik tür barındıran ve aynı anda birkaç iklimin görülebildiği ender yerlerden biri. Endemik tür, dünyada tek olan bitki, ağaç türlerine deniyor. Kazdağları’nda 32 endemik tür bulunuyor. Bunlardan biri ağaç olurken, diğeri adaçayı türü olabiliyor. Kazdağları’na gelip bu bölgeyle arasında bir aşk başlayan Ahmet Yazman, İstanbul’u terk ederek Hızır Kamp’ı kurmuş. Adını arsanın sahibinden alan kampın en önemli özelliği içinden dağdan gelen suyun geçiyor olması. Hızır Kamp’ta Ekolojik Turizm yapan Ahmet Yazman, kapılarının herkese açık olduğunu söylüyor. Yazman Ekolojik Turizm’in sürdürülebilir turizm anlamına geldiğini belirtiyor. Yani yürüyüş turları, ekolojik tarım gibi faaliyetlerde bulunurken karbon izi bırakmıyorlar.

Cep telefonsuz hayat
Doğal ortamlarda insanın kendiyle uğraşması veya ilgilenmesi daha kolay. Bir taraftan su akıyor, bir taraftan kuşlar cıvıldıyor, bir taraftan ise yeşil sizi kucaklıyor ve mis gibi oksijen alıyorsunuz. Hızır Kamp’ta cep telefonları çekmiyor, televizyon yok, internet yok. Mutlaka internet arzusunda olanlar iki kilometre ötedeki köyde bulunan internet kafeye gitmek durumunda. Çok işi olanları alışverişe gittikleri zaman araçla bu kafeye bırakıp dönüşte alıyorlar. Güneş panelleri sayesinde kendi elektriklerini üretiyorlar. Ahmet Yazman, Hızır Kamp’a gelenlerin cep telefonsuz hayata nasıl alıştığını anlatıyor: “Bizde Çarşamba Sendromu vardır. Çarşamba günü gelen grupta insanlar hemen telefonun çekmemesinden şikayet etmeye başlar. Gerginlikler olur ama Hızır Kamp ekibi bu duruma çok alışık. Acil işi olanlara internet kafeye götürmeyi teklif ediyoruz. Perşembe bu durum biraz yumuşar, cuma tamamen biter. İnsanlar doğanın bir parçası olduğunu unutuyor, iki gün direniyor ama sonra kendi özüne dönüyor. Sen doğaya açılırsan doğa da sana açılır.”

Köy halkıyla iç içe
Hızır Kamp, en yakın köyden yani Mehmetalan Köyü’nden iki kilometre uzakta. Kampın içerisinde ağaç evler bulunuyor. Basit döşenmiş bu ağaç evlerde yataklar temiz ve rahat. Tuvalet ve duşlar ise paylaşmalı, aynı çadır mantığı işliyor. Ahmet Yazman, çocuklu ailelerden talepler gelince banyosu ve tuvaleti içinde olan taş evler de eklemiş. Konaklama için bir diğer seçenek de köyde bulunan misafirevleri. Ahmet Yazman, misafirevlerini bir proje olarak başlattıklarını anlatıyor: “Şimdi bu projenin üzerine ilerliyoruz; köylülerin evlerini restore edip bir-iki odasını butik pansiyon tadında kiralayabilmesi için çalışıyoruz. Amacımız yöre halkının da gelir kaynağı olsun.” İstanbul’da Şişli ve Kartal’da bulunan organik pazarları kuran Buğday Derneği’nin Kazdağları’nda da yeri bulunuyor. Yazman, bu dernekle ortaklaşa yapılan bir çalışmadan da bahsediyor. Köyün içindeki bir bahçeyi ekolojik bir bahçe haline getirmişler. Proje dahilinde köy halkının beslenmesini bu bahçeden karşılamak istiyorlar. Yazman, hayat felsefesinin “Ne yiyorsak oyuz” olduğunu söylüyor; bu anlamda Buğday Derneği’nin kampa çok büyük katkıları bulunduğunu da ekliyor. Kendi bahçelerinin yetmediği durumlarda, Buğday Derneği’nin yönlendirdiği ekolojik bahçelerden alışveriş yapılıyor dolayısıyla yüzde 100 ekolojik beslenmeden söz ediliyor. Ekolojik Turizm’in en önemli ayaklarından biri yerel halkla çalışmaktan geçiyor. Hızır Kamp’ta çalışan herkes köylü; şefleri Müslüme Hanım, Hızır Bey’in karısı. Şu anda sadece konaklamaya gelenlere yetecek kadar yemek yapılıyor. Günübirlik gidenlere restoran gibi hizmet verilmiyor. Buğdaylarını Yenice’den alıp taş fırınlarda kendi ekmeklerini kendileri yapıyorlar. Bazı yoga grupları vegan ya da ayurvedik beslenmek isteyebiliyormuş. Ayurvedik mutfak konusunda dışarıdan bir şefin yardımı alınıyor, vegan beslenme konusuna ise hakimler. Hızır Kamp’ta geleneksel taş değirmende zeytinyağı da üretiliyor. Ekolojik değerlere sadık kalınarak yani el değerek hazırlanıyor zeytinyağları. Aralık-şubat arasında zeytinyağı üretimi yapılıyor. İsteyen eylül-ekim aylarında zeytin hasadına da katılabiliyor.

altindan-bile-degerli-kaz-daglari-3Kazdağı Milli Parkı’nda 32 adet endemik tür mevcut, bunlardan başlıcaları:
* Abies Equi-Trojana (Kazdağı Göknarı)
* Sideritis Trojana (Adaçayı otu ailesinden, yerel ismi Sarıkız Çayı)
* Asperula Sintenissii
Daha fazla türe göz atmak için www.kazdaglari.com  adresinden bitkiler bölümüne bakabilirsiniz.

Yürüyüş turlarıyla endemik türler
Dağda her mevsim farklı bitki türlerini görmek mümkün. Kazdağları’nda 32 endemik türün her birinin mevsimi var. Ayıgülü denilen tür mayıs ayının 15’i ile 30’u arasında görülebiliyor. Dolayısıyla görmek istiyorsanız sadece 15 gününüz bulunuyor. Sarıkız Çayı ağustosta görülebilirken Kazdağı Göknarı ismini bölgeden alıyor. Ahmet Yazman Kazdağı Göknarı’nın Homeros’un İlyadası’nda da anlatıldığını söylüyor. Truvalılar dağa çıkıp bu ağaçları keserek gemi yapıyor ve bu gemilerle İtalya’ya ulaşıp Roma İmparatorluğu’nu kuruyor. Hem tarihsel hem de ekolojik olarak zengin olan bu dağ, meraklısına yürüyüş turlarıyla gösteriliyor. Eğer daha meraklıysanız çadırda konaklamalı bir seçenek de bulunuyor. Hızır Kamp ekibi sizi dört çekerlerle belli bir noktaya kadar götürüyor. Yürüyüş parkurunu ziyaret edip, Milli Park’ın içinde bulunan kamp alanına gidiliyor. Yürüyüş parkurları da yine isteğe göre belirleniyor; 8 kilometrelik de var, 24 kilometrelik de… Milli Park’ın içinde üç parkur bulunuyor. Zirve Parkuru: 1740 metrede. Mayıs ayında bile kar oluyor. Endemik türlerin yüzde 80’i de bu yükseklikte bulunuyor. Tepesinde yer alan Sarıkız Türbesi dilek dileme yeri olarak kabul ediliyor. Dağın bilinen 5 bin yıllık tarihi var ve türbe tüm bu yıllar boyunca kutsal bir alan olarak görülmüş. Zirve Parkuru’nda Midilli’den Burhaniye ve Ayvalık’ı kapsayan tüm Edremit Körfezi görülebiliyor. Ayrıca çok farklı açıdan güneşi gördüğü için özellikle fotoğraf tutkunlarının ilgisini çekecek ışık düşmeleri oluyor. Tozluçeyiz Deresi Parkuru: 14 kilometre. Endemik ormanın içinden geçiyor. Zen Bahçesi Parkuru: 600 yaşında çınarların olduğu yerlerden geçiliyor. Bu parkurda taşların üzerinden sular akıyor; tıpkı zen bahçeleri gibi.

altindan-bile-degerli-kaz-daglari-4Kazdağları Milli Parkı’nda gözlemlenen önemli kuş türleri:
Anadolu Sıvacısı (Sitta Krueperi)
Kaya Kartalı (Aquila Chrysaetos)
Gökdoğan (Falco Peregrinus)
Uzun ayaklı Yarasa (Myotis Capaccinii)
Tahtalı Güvercini (Columba Palambus)

altindan-bile-degerli-kaz-daglari-5Hızır Kamp’ta eğitimi verilen Makrobiotik Beslenme, Tao ustalarının sağlıklı ve uzun yaşam prensiplerini mutfağa ve yaşama uyarlama sanatı olarak kabul ediliyor.

Dört iklim yaşanıyor
Kazdağları, dünyada İsviçre Alpleri’nden sonra oksijen konsantrasyonu en yüksek ikinci bölge. Yani oksijen kalitesi çok yüksek. Kazdağları, denize uzanan yarıkların içerisinde bulunuyor. Hızır Kamp 200 metre yükseklikte, Mehmetalan Köyü 120 metre; dolayısıyla denize çok yakın. Vadinin başlangıç noktası ise 1100 metre. Kamp alanında bir rüzgar estiği zaman, bu rüzgar 1100 metreden geliyor. Klimatolojisinin bu kadar zengin olmasının sebebi de bu. Hem Ege hem Akdeniz hem Karadeniz hem de 1400 metreden sonra Tundura yani Sibirya iklimi görülüyor.

altindan-bile-degerli-kaz-daglari-6Makrobiotik beslenme
Ümit Gürel ile birlikte üç senedir makrobiotik beslenme çalışmaları yapılıyor. Çalışmada makrobiotik beslenmenin prensipleri anlatılıyor. Japon kaynaklı bir beslenme sistemi, detoks gibi ara ara uygulanıyor. Makrobiotik “Tao” ustalarının sağlık ve uzun yaşam prensiplerini mutfağınıza ve yaşamınıza uyarlama sanatı olarak kabul ediliyor. Binlerce yıllık geçmişi var ve ustadan çırağa aktarılan gizli bir öğreti olarak gelenekte devam etmiş. Makrobiotik beslenen Hiroşima mağdurlarının diğer sağlık ocaklarındaki mağdurlara göre sağlıklarına daha çabuk kavuşmaları, bağışıklık sistemlerinin güçlenmesi ve radyasyonun tesirlerinden en az zararla çıkmaları sonucu Japonya’da yeniden gündeme gelmiş. Makrobiotik beslenme, serotonin-dopamin sistemini dengelemeye yardımcı olduğundan iç barışa uygun ortam hazırlıyor. Aşırı uç enerjilerde savrulan ruh halini orta enerjilerle buluşturuyor. Makrobiotik beslenmeyi dünyada uygulayan ünlüler arasında Madonna, Nicole Kidman ve Barbra Streisand gibi isimler yer alıyor.

altindan-bile-degerli-kaz-daglari-7Yıl boyu süren etkinlikler
Hızır Kamp’a gitmek için bir yoga grubuna bağlı olmanız gerekmiyor; kampın kapısı herkese açık. Hızır Kamp’ın sitesinde bulunan etkinlik takviminden deneyimlemek istediğiniz bir yöntemi seçebilirsiniz. Ahmet Yazman bu tip yöntemleri doğada deneyimlemenin apayrı bir etkisi olduğunu anlatıyor. Yazman’a iç huzurunu hangi yöntemlerle sağladığını sorduğumda Osho meditasyonları, Osho Aile Dizimi ve Şivananda Yoga cevabını alıyorum. Yazman’ın Hızır Kamp’ın muhteşem atmosferinden sonra şehir hayatına dönenlere bir de tavsiyesi oluyor: “Döndükten sonra da bir bocalama oluyor. Ben kişinin sevdiği şeye devam etmesini öneriyorum. Yogayı beğendiyseniz devam edin, müzik seansları oluyor, orada bir bender çalıp beğendiyseniz şehirde de devam ettirin. Tüm ihtiyacımız farkındalık. Bu kampta size yararı olan şeyi algılayıp, kabul ettiğiniz zaman ilerleyen zamanlarda size zararı olan şeyleri de belki de hayatınızdan çıkarabileceksiniz. Bir gelen genelde bir daha geliyor; hatta bizim iletişim politikamız kulaktan kulağa yayılma şeklinde gerçekleşiyor.”

altindan-bile-degerli-kaz-daglari-8Makrobiotik beslenmeyi dünyada uygulayan ünlü isimler arasında Madonna, Nicole Kidman ve Barbra Streisand gibi isimler yar alıyor.

Kazdağları’nın klimatolojisi çok zengin; hem Ege hem Akdeniz hem Karadeniz hem de Sibirya iklimi görülüyor.

altindan-bile-degerli-kaz-daglari-9Osho Meditasyon Festivali
Kampın ortasında dom gibi bir yapı bulunuyor. Kubbe şeklindeki bu yapıda meditasyon kampları düzenleniyor. Bu yapıyı özellikle dom gibi yapmışlar. Yuvarlak olduğu için alan en iyi şekilde kullanılabiliyor. Hem meditasyon hem de yogada daire şeklinde dizilerek çember oluşturulabiliyor. Daha sonra Aletya ile birlikte Osho Meditasyon Festivali yapılmaya başlanmış. Bu yıl Temmuz’un ilk haftasında üçüncüsü gerçekleştirilecek. Bu festivalde Osho’nun önerdiği ana teknikleri deneyimleyebilme imkanı sunuluyor. Çarşamba- Pazar gerçekleşen festivalde yaklaşık 14 eğitmen yer alıyor. Festivale herkes katılabiliyor. Ahmet Yazman, katılanlar arasında Osho’nun kitaplarını okumuş ama hiç deneyimleme şansını bulamamış insanların da olduğunu söylüyor. Bu sayede festivalde farklı farklı teknikleri deneyimleyip kendine uyanı bulma imkanı yakalandığını belirtiyor: “Osho 100 tane teknik öneriyorsa kampta altı veya yediyle sınırlandırılıyor çünkü tek bir festivalde tüm tekniklerin anlatılması mümkün değil.” Hızır Kamp’ta Osho’nun terapi grupları da uygulanıyor. Eylül ayının ilk haftası Aile Dizimi çalışmaları yapılacak.

Hızır Kamp’ın ortasında kubbe şeklindeki yapıda alanda çember oluşturabiliyor. Kampa katılanlar bu mekanda hem yoga hem de meditasyon yapabiliyor.

altindan-bile-degerli-kaz-daglari-10Kazdağları’nı korumak gerek!
Kazdağları, altın uğruna talan edilme tehlikesi yaşıyor. Ahmet Yazman, çocuklarımıza bu mirası bırakabilmemiz ve bu doğaya sahip çıkılması gerektiğini söylüyor. “Kazdağları”nın üstü altından değerlidir” adı altında paneller düzenleniyor. Yazman, bu bölgeden kesilecek ağaçların, tüm bu bölgenin ekosistemini değiştireceğini belirtiyor. Hatta endemik türü tamamen bitirebileceğini ekliyor. Başta Buğday Derneği olmak üzere sivil toplum kuruluşları Kazdağları’nın korunması için mücadele veriyor. Bölgede madene karşı çalışan aktif dernekler ise şöyle:
Buğday Derneği
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği
Gümçed Edremit Körfez Şubesi
Edremit Çevre Sağlığı ve Doğayı Koruma Derneği
Greenpeace Kazdağları oluşumu

Pozitif Dergisi 2013/01

Yorum Ekle