Alternatif

Yeniden görmeyi öğrenmek mümkün mü?

Gülay Ertekin, Türkiye’nin ilk Bates Metodu sertifikalı eğitmeni. Quackenbush’un “Yeniden Görmeyi Öğrenmek” kitabını okuduktan sonra hayatını nasıl değiştirdiğini ve düzenli olarak verdiği “Doğal Görmeyi Geliştirme Seminerleri”ni anlattı.

Yazı: Mürsel ÇAVUŞ
Fotoğraflar: Gökçe PEHLİVANOĞLU

Görme sorunu yaşadığımızda hemen gözlük ya da kontak lens takmaya başlıyoruz. Bu araçlar görme kusurunu iyileştirmiyor, sadece geçici çözüm üretiyor. Türkiye’nin ilk Bates Metodu sertifikalı eğitmeni Gülay Ertekin ise doğal görmeyi öğretiyor ve bu yolla gözlüksüz de görülebileceğini iddia ediyor. Ertekin, İngilizce iktisat eğitimini bitirdikten sonra üç yıl bankacılık yapmış. 2000 yılından sonra eşi Süha Ertekin ile Tai Chi Chuan çalışmalarına başlamış, bu konuda eğitimler vermiş. Tai Chi Chuan ve doğal görme sürecinin ortak prensiplere dayandığını fark ettikten sonra da doğal görme üstüne ilk eğitimlerini 2004-2006 yıllarında, Danimarkalı eğitmen Leo Angart’dan almış. “Ben gözlük takan bir insandım. Aldığım görme eğitiminden sonra 4 dereceye yakın miyobum 2,5-3 civarına düştü. Bir yere kadar getirip orada tıkandım. Çünkü her gün egzersiz yapmak gerekiyordu ve buna sürekli zaman ayırmak pek mümkün değildi. Konuyu biraz daha araştırdım ve Thomas R. Quackenbush’u keşfettim.” Ertekin böylece Bates eğitmeni Thomas R. Quackenbush’un Hollanda’da düzenlediği eğitimine katılarak Bates Metodu Eğitmenlik Sertifikası’nı almış. “Quackenbush’un ‘Yeniden Görmeyi Öğrenmek’ kitabı önümde yeni ufuklar açtı. Bates’in çalışmalarını geliştiren ve temeline inen bir kitaptı. Angart’ın eğitimi bana iyi gelmişti ama nedenini bilmiyordum. Bu kitabı okuduğumda ise ‘İşte bu’ dedim. Bu bir egzersiz değil. Egzersiz deyince çaba giriyor işin içine. Oysa görme çabasız olmalı. Nasıl kalbimizi çalıştırmak için çabalamıyorsak, göz için de çabalamamalıyız. Aslında ihtiyacımız olan egzersiz değil göz kaslarının gevşemesi ve çocukluğumuzdaki gibi doğru görmeyi yeniden hatırlamak. Küçük çocuklar doğduğunda ‘Gözüm var açayım ve göreyim’ demiyor. Açıyor ve bakıyorlar!” diyor.

yeniden-gormeyi-ogrenmek-mumkun-mu-2

NEREDE YANLIŞ YAPIYORUZ?
Diyelim ki ilkokul çağındaki bir çocuk kara tahtayı göremiyor. O zaman görme çabasına giriyor. Bu çocuğu geriyor. Gözler, kaşlar, göz kasları, beden geriliyor ve sonuç daha da kötü oluyor. Bu yüzden eğitimde önce gözün yapısı ve nasıl çalıştığı anlatılıyor. Görme prensipleri ve alışkanlıkları, göze nasıl masaj yapabileceğiniz, görmenin nasıl geliştirilebileceği aktarılıyor. Ertekin en sık yapılan hatalardan bir tanesinin hareketsizlik olduğunu söylüyor: “Sakıncalı şeylerden bir tanesi başı oynatmadan bakışı sabitlemek. Aslında başı sabitlemek insanı dinlendiriyormuş gibi gelir ama öyle değil. İkinci omurda (2c) görme ile ilgili sinirler var. Boynunuzu kilitlediğiniz zaman, başınızdan omurgaya ve omurgadan başınıza doğru gerçekleşen omur içi sıvısının hareketini engellemiş oluyorsunuz. Bu bir müdahale. Tüm duyular hareketle beslenir. Hareket etmediğinizde duyu körleşir. Kıpırdattığınızda bilgi tekrar beyne gider. Gözlük takmayla beraber biz bu hareketi de kısıtlamış oluyoruz. Tai Chi Chuan, yoga, manuel terapi, osteopati ve bilinçli yapılan masajlar boynu gevşetici uygulamalar olarak görmede destekleyici role sahipler.” Bulanıklık aslında bir sinyal. Biz sinyale dikkat etmeden gözlük takarak beynin kafasını karıştırıyoruz. “Beyin diyor ki ‘Kaslar geriliyor ama iyi görüyorsun’. Bu durumda göz kasları gerilmeye devam ediyor. Bir miktar bulanıklık olunca göz kendiliğinden görmek isteyeceği için doğasına uygun davranır ve iyileşme sağlanır. Eskiden düşük numaralı gözlük verilmesinin esprisi de bu iyileşme payının bırakılmasıydı.” Ertekin miyop gözlüklerin üç metreden ölçüm yaptığını söylüyor. “Üç metreden okumanız isteniyor. Siz bu gözlüğü 1,5 metrede kullandığınız zaman o reçete bu gözlük için iki kat yanlış anlamına geliyor.”

yeniden-gormeyi-ogrenmek-mumkun-mu-3

GÖRME PRENSIPLERI
Görmenin üç temel prensibi var; hareket, merkezileştirme ve gevşeme. Eğitimde görmeyi destekleyen hareketlerden sonra merkezileştirme öğretiliyor. Ertekin merkezileştirme için, görmek istediğimiz nesneye gözlerimizi değil burnumuzu çevirmemiz gerektiğini söylüyor. “Neden? Çünkü burun iki gözümüzün ortasında. Bu, bakışımızı daha kolay merkezileştirmemizi sağlıyor. Böylece görmek istediğim nesneyi merkezime yerleştiriyorum. Merkezin dışında her şey bulanıktır. Başımı değil sadece gözümü kıpırdattığımda artık merkezde değilim. Eğitimde boynu gevşetip alıştırmalar yapıyor, başı gözle beraber hareket ettirmeyi öğretiyoruz.” Ertekin hem yakını hem uzağı gösteren ortadan kesilmiş gözlüklerin de sakıncalı olduğunu düşünüyor ve gözün merkezileştirme çabasını bloke ettiğini iddia ediyor. Görmeyi destekleyen ve bizi rahatlatan bir diğer argüman da “karşı hareket”. Karşı hareket için kalemle yapılan çalışmalar göze masaj etkisi yaratıyor ve daha net görmemize olanak tanıyor. Bir diğer çalışma da “çizme-karalama”. Bu uygulamada da bakışlarınızı kaydırmayı öğreniyorsunuz. Burnunuzun ucunda bir kalem varmış gibi resim çizme alıştırmasına dayanan bu tekniğin de etkisini hemen hissediyorsunuz. Ertekin, “Nasıl göz birdenbire 2-3 numara büyümüyorsa, iyileşmesi de bu kadar hızlı olmuyor. Alınan sonuçlar kişinin yapısına göre değişmekle birlikte yavaş yavaş gözlerdeki gelişmeyi hissetmeye başlıyorsunuz. Bu çalışmalarla üç boyutlu algılama da artıyor. Renkleri daha iyi ve daha canlı görüyoruz. Dokuları daha iyi fark ediyoruz. Ayrıca insanları daha çok hayata bağlıyor. Görmek istediğimiz nesneler üzerine hayata çok farklı bir açıyla bakmaya başlıyoruz” diyor.

yeniden-gormeyi-ogrenmek-mumkun-mu-4

EVDE YAPILABILECEK UYGULAMALAR
Gülay Ertekin evde yapabileceğimiz ve görmemizi olumlu etkileyecek “Karşı Hareket Masajı”nı, güneşlenmeyi ve gözleri avuçla kapamayı öneriyor.

Karşı hareketi deneyimlemek (anlamak) için:
Bir kalemi,dik ve silgisi üstte kalacak şekilde, dudağınıza yakın tutun. Kalemi 20-25 cm kadar başınızdan uzaklaştırın. Şimdi, başınız kaleme bağlıymış gibi, kalemi ve de başınızı birlikte çok yavaşça sola doğru çevirin. Dikkatinizi kalemin üstünde tutun. Kalemi veya başınızı eğmeyin. Başınızı sola doğru çevirirken uzaktaki nesneler, sağa doğru kayıyor gibi görünür. Şimdi, kalemi ve başınızı yavaşça sağa doğru çevirin. Hareket ederken dikkatinizi sürekli kalemin üstünde tutmayı unutmayın! Uzaktaki nesneler, bu kez sola doğru kayıyor gibi görünür. Kalemi ve başınızı yukarıya doğru kaldırdığınızda, nesneler aşağıya doğru kayıyor gibi görünür, aşağıya doğru indirdiğinizde, yukarıya doğru kaydığını görürsünüz. Bunu kalemsiz şekilde, gözümüzün açık olduğu her an yapabilmemiz de mümkün. Kaldırımda yürürken, kaldırım taşlarının veya yanda duran ağaçların ya da evlerin size doğru hareket ettiğini imgeleyin. Başınızı sağa doğru çevirdiğinizde, nesneler sola doğru hareket ediyor gibi olur. Başınızı sola doğru çevirdiğinizde ise, nesneler sağa doğru hareket ediyor gibi görünür. Gerçek bu olmasa da bedenin hareketinden doğan bu karşı hareket, görme sistemimizde bir görsel masaj etkisi yaratıyor ve görme kalitesi, kısa bir an için bile olsa değişiyor. Görme sistemi gevşedikçe bu algı doğallaşıyor, dolayısıyla daha temiz gördüğümüz bu kısa anlar uzuyor. Kalemle olan uygulama sadece karşı hareketi sezmek için kısa süreli yapılıyor. Bunu sezebiliyorsanız sürekli yapmanız gerekmez. Gün içinde siz hareket ettikçe bunu fark etmeye çalışın. Eğer sezemiyorsanız (bazı insanların midesi bulanabilir) biraz ara verip sonra tekrar deneyin.

Dr. Bates Metodu nedir?
Göz doktoru ve cerrahı, Dr. William Bates (1860-1931), doğamızda var olan görme prensiplerini ve bunlara dayanan doğal görme alışkanlıklarını kariyeri boyunca araştırmış. Doğal görme sürecinde müdahalenin nelere yol açacağını görmüş. Öğrencilerine yeniden görmeyi öğretmiş ve başarılı sonuçlar almış. Kullandığı tekniği sorduklarında “Doğanın tekniğini kullanıyorum” diyen Dr. Bates, bulanık görmenin kişinin görme sisteminin doğayla uyum içinde olmadığının bir mesajı ve sonucu olduğunu savunuyor. Bu metodu uygulama sürecinde sadece görme yetisi gelişmiyor, içsel deneyimler de yaşanıyor. Bates Metodu eğitmenleri, teşhis koymuyor, reçete yazmıyor, tıbbi araç kullanmıyor ve tedavi etmiyor. Program tamamen gevşeme temeline dayanıyor. Katılımcılar temel göz yapısını öğreniyor, bu yapıya uygun doğal görme alışkanlıklarını çeşitli alıştırmalarla pekiştiriyorlar. Ayrıca kişinin kendi kendine uygulayabileceği güneşlenme, akupresür ve avuçlama teknikleri öğretiliyor.

Güneşleme: Bir de güneşleme yöntemi var. Dr. Bates güneşin şifa kaynağı olduğunu keşfediyor. Muayenehanesine gelen bütün hastalarına güneşlenmeyi öğretiyor. Güneş çok şiddetli ışık kaynağı olduğu için hücrelerimize zarar verebilir, bu yüzden bu uygulama gözlerimiz kapalıyken yapılıyor. Işık kaynağına yüzümüzü dönüyor ve gözümüzü kapatıp çok yavaş şekilde başımızı sağa ve sola hareket ettiriyoruz. Burada hem hareket hem karşı hareketi fark etme var. Kalem uygulamasındaki gibi başımızı sağa doğru hareket ettirirken güneş sola doğru hareket eder gibi oluyor. Bu da aynı şekilde retinaya görsel masaj etkisi yapıyor. Bunu sağa, sola, yukarı, aşağı ve çapraz yönlere uyguluyoruz. Boynu yumuşak tutmayı unutmuyoruz. Kış mevsiminde güneşi her zaman bulamayacağımız için ısı veren ampullerle de bu uygulama yapılabiliyor. Anlık gevşeme ihtiyacı hissedenler bunu ofislerinde, çalışma ortamlarında, hatta yolculuk yaparken bile uygulayabilir. Gözünüzü açtığınızda görme kalitenizin değiştiğini fark edebilirsiniz. Süreyi herkes kendi belirleyebilir. Bazı insanlar 5 dakika ile yetinirken, bazıları bu uygulamayı 20 dakikaya uzatabiliyor, burada asıl olan gevşemek. Reçete gibi tanımlanan süreler herkese uymayabiliyor.

Gözleri avuç içiyle kapama: Parmaklarınızı hafif çapraz bir şekilde alnınızın üstüne getirerek, avuç içlerinizle gözlerinizi kapayın. Sağ eliniz üstte kalacak. Avuç içlerinizden sırayla korneaya, lense, retinaya, oradaki görme hücrelerine, göz sinirinden görme korteksine doğru enerji verdiğinizi imgeleyin. Bu, göz kaslarınızı dinlendirecek ve gevşetecek. Bu Dr. Bates’in temel uygulamalarından biri. Gün içinde sık sık (günde 10 defa gibi) kısa sürelerle (5 dakika yeterli) yapıldığında görmede anlamlı iyileşme sağlıyor.

GÖRMEYI NELER OLUMLU ETKILIYOR?
Ertekin’e göre spor yapmak, koşmak, top üstünde zıplamak görmeyi olumlu etkiliyor. Okumayı çocuklar gibi başı oynatarak yapmak, yani satır satır takip etmek gerekli. Yine çocuklar gibi üç-dört saniyede bir göz kırpmak faydalı. Göz kırpmadığımız zaman göz donuk kalıyor ve bir süre sonra netliği kaybetmeye başlıyor. Ayrıca göz kırpmayınca gözün içindeki antibakteriyel sıvı kuruyor ve gözün mikroba maruz kalma ihtimali yükseliyor. Bedeni gevşetmek diğer önemli faktör. Beden gevşediğinde göz de gevşediğinden daha iyi görmeye başlıyor. Başı göz ile birlikte hareket ettirmek görmede netliği arttırıyor. Geniş bakışlar yerine daha dar alanlara odaklanmak, büyük harf yerine küçük harfleri okumak göze iyi geliyor. Sürekli cep telefonuna bakmak yerine arada uzaktaki başka bir nesneye odaklanmak gözün kendini toparlaması için önemli. Eğitim sonrasında öğrenilen şeyler otomatikleştiğinde ise bu konuda bir daha sıkıntı yaşamıyorsunuz.


Pozitif Dergisi 2015/01

Yorum Ekle