Yoga

Yerçekimsiz yogayla ana rahmine dönüş

Çocukluk hayali uçmak olan ABD’li Christopher Harrison, yerçekiminin baskısını ipekten yapılmış hamaklarla kaldırarak kendine has bir fitness tekniği geliştirdi. Bu tekniklerden biri olan AntiGravity Yoga, önce kişiyi ana rahmine döndürüyor sonra da mental ve fiziksel bağlantı kurarak zihni ana getiriyor.

Yazı: Deran ÇETİNSARAÇ
Fotoğraf: Tunçsel ÜLKÜ

Christopher Harrison, çocukluk hayalinin peşinde koşan ve bunu başaran insan hikayelerine bir örnek. Bir gün mutlaka uçabileceğine inanan Harrison, çocukken sırtına havlu takarak yaşamaya çalıştığı uçma hayalini bugün Gwyneth Paltrow’dan Mariah Carey’e dünyaca ünlü yıldızların uyguladığı bir fitness yöntemi haline getirdi. Yine uçmanın bir şekli olan akrobatik gösteriler yaparak hayatını kazanırken sirklerde gördüğü ipek halatları Brezilya’da gördüğü hamaklarla birleştirerek AntiGravity Yoga’nın (AGY) temellerini attı. Yani yerçekimine karşı koyabildiğiniz içerisinde dans, yoga, pilates, jimnastik, hava sanatları hareketlerini barındıran bir teknik. Bu ipek hamakların en önemli özelliği ise yerden bir metre yükseklikte omurganıza yüklenen tüm baskıyı ortadan kaldırıyor olması. Hamaklarla birlikte hareketleri yapmak, dünyayı tersine çevirerek kendinize bakmanızı sağlıyor. Yerçekimi olmadığında hayatınız tepetaklak olmuyor; aksine hem fiziksel hem de mental anlamda sayısız fayda elde edebiliyorsunuz. İstanbul’a yeni eğitmenler kazandırmak amacıyla geldiği NuYu Gym’de buluştuğumuz Christopher Harrison’la yerçekimine karşı ruhsal bir yolculuk yaptık.

yercekimsiz-yogayla-ana-rahmine-donus-2

AntiGravity yoga nedir?
AntiGravity Yoga (AGY), antigravity yani yerçekimine karşı geliştirdiğim altı fitness tekniğinden biri. 1991 yılında akrobatik gösteriler sergileyen bir şirket kurdum. İçlerinde profesyonel atletlerin de olduğu bir ekiptik ve büyük çaplı kutlamalarda havada akrobasi tarzında gösteriler yapıyorduk; Obama’nın seçim kutlamaları gibi. Daha sonra Brezilya’da karşılaştığım ipek hamakları gösterime eklemeye karar verdim. Bu hamaklar sayesinde yukarıdan aşağı sallanırken ağırlığın üzerimizden kalktığını da fark ettim. Hamakları AG’ye katıp insanların da uygulayabileceği hale getirmem 2007 yılında oldu. AntiGravity Yoga da ilk piyasaya sunduğum teknik; şu anda 50 farklı ülkede yapılıyor.

yercekimsiz-yogayla-ana-rahmine-donus-3

Peki içeriğinde sadece yoga mı var?
Aslında farklı şeylerin bir karışımı; dans, jimnastik, yoga, pilates ve hava sanatları.

AGY’yi deneyimlerken aklıma dünyaca ünlü sirk grubu Cirque de Soleil geldi. Tekniğinizin sirkle benzer tarafları var mı?
Benzer tarafları var tabii çünkü sirklerde yukarı tırmanmak üzere ipek halatlar kullanılıyor. Ben de bu sirki izledikten sonra “Haydi bir deneyelim” dedim. Ama tabii biz sirk sanatçıları değildik ve onlar kadar başarılı olamadık. Sonuç olarak da vazgeçtik. Daha sonra Brezilya’ya gittim ve burada hamakların farklı bir kullanımına şahit oldum. Nihayetinde hamak fikrini oradan aldım, üzerine kullanım tekniği geliştirdim ve fitnessla bir araya getirdim. İpek kullanımını ben yaratmadım, keza hamak kullanımı da. Benim yarattığım ipek hamaklar oldu. Bu hamaklar üzerinde havada yapılabilecek hareketleri belirledim ve hatta bunlara isim verdim. Bir süre sonra ise bu hamakların yüksekliğini jimnastik barların seviyesine indirme fikri geldi ve AGY’nin de temeli atılmış oldu. Böylece hem yerin hem de havanın kuvvetini kullanabilme ve bu yükseklikte dans, jimnastik, yoga, pilatesi, hava sanatları uygulayabilme imkanı doğdu.

yercekimsiz-yogayla-ana-rahmine-donus-4

Peki sizin kırılma noktası hikayeniz neydi? Yani neden bu arayışa girdiniz?
Çocukken uçabileceğimi hayal ederdim, hatta bir gün uçabileceğime inanıyordum.

Bir hayalperest misiniz?
Sanırım öyle diyebiliriz. Bunu anneme de söyledim ve o hiçbir zaman bana yapamayacağımı söylemedi. Sadece pratik yapmamam konusunda uyardı. Arkama bir havlu bağladı ve “Haydi şimdi git dene bakalım” dedi. Tıpkı Süperman gibi… Bu halimle gittim civcivlerin, tavukların peşinden koşturdum, kaldırımlardan zıpladım atladım. Çok yüksek olmayan bir yerden atlarken bile kendimi boşlukta hissetme duygusu inanılmaz geldi. Annem, bu hayalimi yeterince yaşayabilmem için trambolin aldı. Havanın içinizden gelip geçiyormuş gibi hissettirmesi tarifi zor bir duygu. Sanki tüm organlarınızın havalandığınının farkında olmak gibi. Hatta bu hissiyatı anlatmak için bir tabir de var: Orgazm. Bu his o kadar hoşuma gitmişti ki yapabildiğim her yerde deneyimlemeye başladım. Hiç anlam ifade etmese bile sevdiğiniz bir şeyin peşinden gitmek bir şekilde başarı ve mutluluğu getirir size. Üniversite çağına geldiğimde babama “Dans ve akrobasi öğrenmek istiyorum, hayalim bu” dedim. Babam çok saçma olduğunu, bu iki işten de para kazanamayacağımı söyledi. Babam doktordu dolayısıyla benim daha anlamı olan bir şeyler yapmamı istiyordu. “Baba benim kalbim bu alanda atıyor, onların peşinden gitmem lazım” diye direttim.

“ABD’nin eski first lady’lerinden Eleanor Roosevelt şunu der: ‘Seni korkutan bir şeyi her gün yap böylece büyürsün!’ Ben de diyorum ki güvenli alanınızdan çıkın ve kendinizi zorlayın. Omurganız esnek olduğu sürece özgür olabilirsiniz ve düşünebilirsiniz. AGY dersinden daha genç çıkacağınız garanti…”

yercekimsiz-yogayla-ana-rahmine-donus-5Kabul etti mi?
Etti ve ben de hayalimin peşinden gittim. Bir yıl sonra bir bacağımı kırdım, sonraki yıl diğer bacağımı. Babam “Artık bu saçma şeyi bırakmanın vakti gelmedi mi?” diye sorunca ona “Hayır, bu benim yapmam gereken şey” dedim. Hayatta bazı zorluklar size devam edebilmeniz için gereken enerjiyi verir. AG’nin de temel prensibi bu düşüncede yatıyor. Hayatta hem yerçekimini hem de yerçekimsizliği yaşıyoruz. Sizi aşağı çeken şeyler konuşulur söylenir. Ama tam tersi havaya zıpladığınızda neler hissedildiği pek konuşulmaz. İşte bu da benim keşfim oldu…

AG’nin üzerinde durduğu nokta denge mi?
Aslında dengeyi bulmak diyebiliriz; sınıftaki denge, vücudunuzun dengesi, vücudunuzla düşünceleriniz arasındaki denge ve hayatınızdaki denge. Derslerde hem fiziksel hem de mental olarak dengeyi bulmaya çalışıyoruz. Dersin sonunda hayatımızı daha çok dengeye sokmuş oluyoruz. Dengeli bir yaşam da mutlu bir yaşam anlamına geliyor.

yercekimsiz-yogayla-ana-rahmine-donus-6Dersinize katılan bir kadın ağlamaya başladığından bahsetti. Bu neden ve nasıl oluyor sizce?
Her ders beyni boşaltmanın bir pratiğidir. Derslerde sadece güç üzerine yoğunlaşmıyoruz aynı zamanda esneklik üzerine de çalışıyoruz. Kıvraklık konusuna da dokunuyoruz. Ve tabii ki denge… Harrison AG hamağında kendizi tıpkı bir ipek böceği gibi kozaya kapatabiliyorsunuz. Etrafınızı 360 derece ipek hamakla sarabiliyorsunuz. Bu insanı ana rahmindeymiş gibi hissettiriyor. AGY dersine bu ana rahmi pozisyonunda başlayıp nefes çalışmaları yapıyoruz. Beynimizi susturuyoruz ve ana geliyoruz.

yercekimsiz-yogayla-ana-rahmine-donus-7

Havadayken beyni susturmak daha mı kolay oluyor?
Aslında burada en büyük yardımcınız ana rahmi pozisyonunda duruyor olmanız. Bu sayede sadece nefesinize odaklanabiliyorsunuz. Bu sırada hiçbir şey görmüyorsunuz. İnanılmaz rahatlatıcı bir çalışma. Bu sakinleştirici ortamda da kim olduğumuza ve bu hayatta ne için olduğumuza dair sorgulamaları kolaylıkla yapabiliyoruz. Yani ruhumuza dönüyoruz. Üzerimize eş, anne, baba veya abla gibi etiketler yapıştırılmadan önce kim olduğumuzu hatırlıyoruz. Bu sayede anın içinde olabiliyoruz. Türk, müslüman, gazeteci gibi tüm kimlikleri geride bırakıyorsunuz. Sonuç: Tazelenme ve gençleşme.

Mental olarak harika görünüyor. Peki yerçekimine karşı koymanın fiziksel faydaları nelerdir?
Yarattığım tüm tekniklerin en önemli ortak özelliği tüm bu hareketlerin başaşağı dönerek sıfır baskıyla yapılabildiği. Klasik yogada da başaşağı hareketler bulunuyor ama baskıyı boynunuza verebiliyorsunuz. AG teknikleri ise başaşağı sıfır baskıyla yapılabiliyor böylece omurganıza da sıfır baskı yapılmış oluyor. Rahatlayan omurlar ve sırt sayesinde vücudunuz alan kazanıyor, özgürleşiyor. Vücut rahatlayınca da beyin özgürleşiyor ve rahatlıyor. Yani dersi hem daha açık zihinle hem de daha az ağrıyla terk ediyorsunuz. Başaşağı sıfır baskıyla durmanın sayısız faydası bulunuyor: Omurganızı baskıdan kurtardığınızda omur disklerinin aralarının açılmasına ve bu sayede nemlenmeleri sağlanıyor. Omur uçlarımızda bulunan sinirler zamanla giderek kurur. Onları tekrardan nemlendirdiğiniz zaman ölçülebilir şekilde boyunuz uzuyor. Yani en önemli üç faydası olarak sinirlerde, sırtta oluşan düğümleri çözüyor ve omurlarınızın nemlenmesine katkı sağlıyor diyebiliriz. Organların da canlanmasına yardımcı oluyor. Tıpkı bir kar küresi gibi düşünün; ters yüz edip sallarsınız ortalık canlanır. Bir nevi organlara format atmak da diyebiliriz. Sinir sistemini de tetiklediği için hormonları da harekete geçiriyor; hatta ben buna Mutlu Hormon Kokteyli diyorum. Beyninize de bu kadar fazla oksijen gitmesi öncelikle süper bir uyku çekmenize yardımcı olur. Özellikle kadınların hoşuna gidecek bir artısı da oksitosin yani sevgi hormonu salgılanmasına katkı sağlıyor.

Cildimize de faydası var mı?
Tabii ki. Yüzünüzde bulunan hücrelere taze kan gitmesini sağlıyor ki bunun da gençleştirici etkisi bulunuyor.

yercekimsiz-yogayla-ana-rahmine-donus-8Boyun veya sırt fıtığı olan kişilere öneriyor musunuz?
Öncelikle doktorlar işlerini yapıyor, yapmalı da. Ancak onlara kimse okulda vücudu nasıl tazeleyebileceğini veya operasyonlardan kaçınmak için hangi fitness hareketlerinin yapılması gerektiğini öğretmiyor. Geçirdiğim kazalar yüzünden 24 yaşıma gelene kadar tam sekiz operasyon geçirmiş bir insanım. Modern tıbbın bir mucizesiyim ve onlara teşekkür borçluyum. Fıtık konusunda ise doktorlar ne zaman ameliyat edebilirim sorusunu düşünüyor. “Ameliyat etmeden nasıl iyileştiririm?”i düşünmüyor. 50 farklı ülkede franchise veriyorum ve yüzlerce eğitmeni AG teknikleri konusunda eğittim. Lisansını alan bu eğitmenlerden her gün şu şekilde geri dönüşler alıyorum; “Şu an yaşadığım şeye inanamayacaksınız…” tekniklerim sayesinde artık boyun veya sırt ağrısı çekmediklerini anlatıyorlar.

AGY’de belli seviyeler var mı?
Öncelikle mutlaka bu dersi sertifakalı eğitmenlerden almanız gerektiği konusunda uyarmalıyım. İlk ders sakinleşmek, rahatlamak ve ana gelmeye çalışmakla gerçekleşiyor. Kişi hazır olur olmaz hemen başaşağı çeviriyoruz çünkü dersin en güzel tarafı bu kısım. Üç-beş dakika arası bu pozisyonda duruluyor. Diğer hareketler eklemlerde hareketlilik, kaslarda esneklik ve güç kazanmak üzerine oluyor. Dersi mutlaka koza pozisyonunda bitiriyoruz. Böylece zihin ve vücudun tekrar birbiriyle bağlantı kurması amaçlanıyor. İleri seviyelerde size güzellikler katacak birkaç ekstra hareket öğreniyorsunuz. İnsanlar en çok farklı, zorlu hareketleri yapabildiğine şaşırıyor. Yerçekimli ortamda yapamadığınız pozisyonları havada kolaylıkla uygulayabiliyorsunuz.

Kimler AGY yapamaz?
Hamileyseniz, kalp hastasıysanız, gözünüzde glikoma, ciddi şekilde vertigonuz varsa veya yakın zamanda bir operasyon geçirdiyseniz yapamazsınız. Unutmadan o gün botoks yaptırdıysanız da AGY yapmamalısınız çünkü yüzünüzün şekli umduğunuzdan farklı olabilir.

Herkes becerebilir mi peki?
Derse girmeye uygun adayları da şu şekilde açıklayabilirim; plank pozisyonunda 15 saniye durup, üç kez şınav çekebiliyorsanız bu derse katılabilirsiniz anlamına geliyor. AGY sayesinde postürünüzde olumlu gelişmeler yaşayabilirsiniz ki doğru postür vücut ve akıl sağlığımız açısından çok büyük önem taşıyor.

AGY’yi evimizde yapabilir miyiz?
Belli seviyeye gelip, yeterince pratik kazandığınızda bir Harrison AG hamağını alıp evinizde veya güçlü dalları olan bir ağaca asarak kendi başınıza da yapabilirsiniz. Yine de mutlaka belli zaman sonra derslere katılmak istersiniz. Bunun sebebi AG’de yerle bağınızı kesiyorsunuz dolayısıyla ciddiyeti bir kenara bırakmış oluyorsunuz. Herkes tepetaklakken daha çok gülüyorsunuz, daha çok oksijen alıyorsunuz ve daha çok mutlu oluyorsunuz. Son olarak Türkiye’nin özellikle kişisel gelişim

konusuna yaklaşımını nasıl buluyorsunuz?
İnanılmaz bir ülke ve gerçekten çok seviyorum. Dışarıdan bir gözle bence şu anda rönesansı yaşıyorsunuz. Önceki yıllara kıyasla daha farkında daha açık bir toplum haline gelmişsiniz. Köklü bir geçmişiniz var ve geleceğe kucak açıyor gibisiniz. Ve son olarak da kesinlikle uçmaya hazır görünüyorsunuz.

Pozitif Dergisi 2014/03

Yorum Ekle