Beki İkala Erikli

Meleklerle yaşamak ve ilahi düzen…

Pek çoğumuz meleklere inanıyoruz. Meleklerin Allah’ın izniyle bize yardım edebilen yardımcılar olduklarını biliyoruz ama yakın zamana kadar meleklerden yardım isteyebileceğimizi bilmiyorduk. Hele biz onlardan yardım istemeden meleklerin bize yardım edemeyeceklerini ise çoğumuz yeni öğrendik.

Beki İkala ERİKLİ
www.meleklerleyasamak.com

Beki İkala ERİKLİ

Beki İkala ERİKLİ

Sevgiyle merhaba… Zaman zaman hepimiz bize zor gelen durumların içinden geçiyoruz. Bazen kendimizi haksızlığa uğramış hissediyoruz. Bazen de dünyada yaşananlara bakıp, “Bu insan bu kadar kötülüğü yaparak nasıl hala bu kadar iyi durumda olabilir, neden yukarıdaki onu cezalandırmıyor da olana seyirci kalıyor?” diyebiliyoruz. İşte özellikle bu anlarda dinginliğimizi koruyup, olan her şeyin gerçekte en yüksek hayrımıza olduğunu hatırlamak zorlaşıyor. Oysa ki en çok da bu anlarda bu gerçeği hatırlamaya ihtiyacımız var.

İlahi düzeni anlamak, bu konuda en büyük yardımcımız olabilir. Bu nedenle rehberlerimden ilahi düzenle ilgili almış olduğum rehberliği paylaşıyorum sizlerle.

Yaşam derslerimiz…
Şunu hatırlamak çok önemli: Hepimiz bu dünyaya bir şeyler öğrenmek üzere geldik. Bazılarımız sabrı öğreniyoruz, bazılarımız güvenmeyi. Kimimiz yaratmayı, kendimizi sevmeyi öğreniyoruz. Hepimiz koşulsuz sevgiyi öğrenmekteyiz; yani karşımızdaki bize her ne yaparsa yapsın yine de onu sevebilmeyi.

Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği anda kendisini çarmıha gerenlerle ilgili söylediği cümle vardır ya; “Allah’ım lütfen sen onları affet, onlar ne yaptıklarını bilmiyor…” İşte hepimizin bizlere yapılanı veya kendimizle ilgili yaptığımız bir hatayı affetmekle ilgili ulaşmaya çalıştığımız nokta bu: Koşulsuz sevgide kalabilmek.

Tabii ki bu kolay değil ama bu noktaya ulaştığımızda müthiş bir zirvede olacağız. İşte bu yüzden koşulsuz sevgiyle ilgili dersimizi ve diğer derslerimizi öğrenmek, yaşam oyununda ustalaşmak yolunda evren ve dünyamız bizlere pek çok “fırsat” sunuyor hayatta. Biri bizi çok ama çok incitecek bir şey yaptığında biz o insanı tamamen affedebilirsek, affetmekle ilgili dersimizi öğreniyoruz. Affedemezsek de evren bize farklı bir konuda aynı dersi bir kez daha sunuyor, bari bu kez öğrenelim de hayat oyununda ustalaşalım diye. Dersimizi bu sefer de öğrenemezsek, bir daha, sonra bir kez daha sunuyor benzer fırsatları, her seferinde yepyeni bir “fırsatla” kapımıza geliyor hayat.

Yalnız değiliz aslında. Sevgili meleklerimiz tam bu anlarda bizlere affetmeyi, sabrı, güveni, cesareti, sevmeyi seçmemiz için ışığın, sevginin yolunu fısıldıyorlar bıkıp usanmadan. Her an, her saniye. Bizler de seçim yapıyoruz, her an, her olayda. Ya o olaya sevgiyle yaklaşmayı seçiyoruz ya da işimiz bir sonraki derse kalıyor.

Yaşamın bir “Kendi ışığımızı yükseltme, sevgiyle parlama oyunu” olduğunu hatırladığımızda ise ışığı seçmek, seçimlerimizi ışıktan, sevginin yolundan yana kullanmak daha kolay. Kızacak bir şey olmadığını hatırlıyoruz çünkü… Ne kendimize ne de karşımızdakine kızacak bir şey yok aslında.

Onun da, bizim de kendi yaşam derslerimizi öğrenmek üzere burada olduğumuzu hatırlıyoruz.

“Peki ya onun bana yaptıkları?” diyebilirsiniz. “Onun yanına mı kalacak?” Tabii ki hayır. Onun yaptıkları yanına kalmaz çünkü o kendi yaşam dersini almayı, sevgiyi seçmeyi, ne ekerse onu biçeceğini öğrenecek er veya geç. Fakat işin bu kısmı onun dersi, bizim dersimiz değil. İşte bu yüzden de en güzeli, konuyu yukarıya havale etmek ve kendi dersimize bakmak. (Bu arada affetmek demek, o konuda üzerimize düşeni yapmamak demek değildir; isterseniz o insanı mahkemeye de verebilirsiniz ama içinizde onu affetmiş olarak.)

“Gerçekten de yaptıkları yanına kalmıyor mu? Haksız kazançla sağladığı zenginliğin tadını çıkarıyor ama…” diyenlerimiz var. Gerçek şu ki, o kişinin ektiği tohumu nasıl biçtiğini bilemeyiz. Aile yaşamında, özel yaşantısında, işinde, bir yerlerde o tohum biçilecek çünkü yasa, yasadır. Yaptığı haksızlıktan dolayı dersini öğrenecek. Ne ekerse, onu biçecek, kaçarı yok.

Gelgelelim biz o kişinin yaptıklarından dolayı cezasını nasıl çekeceğine odaklanırsak, affedip olayı geride bırakamazsak işte o zaman sınıfta kaldık demektir. Benzer dersler, benzer konular kapıda bekliyorlardır bizi, doğru zamanda, doğru şekilde dersimizi öğrenebilelim diye. İşte bunları düşünerek, hepimize yararı olacak sorular sordum ruhsal rehberime*. Gelen güzel bilgeliğin hepimize ışık olması niyetiyle…

Hawaii’deki “Meleklerle İletişim Kurma” eğitimlerimi tamamladıktan sonra düzenli olarak meleklerimden, ruhsal rehberlerimden okurlarım için mesajlar istiyorum. Bu mesajların bir kısmı “Meleklerle Yaşamak” kitabında yayınlandı. Daha çoğu aylık olarak okurlarımla paylaştığım mail’lerde buluşur okuyucusuyla. Mesajları düzenli olarak almak için www.meleklerleyasamak.com sitesinden mail adresinizi girebilirsiniz.

Beki İkala Erikli  www.meleklerleyasamak.com
* “Meleklerle Yaşamak” adlı kitapta meleklerin rehberliğini almakla ilgili daha fazla bilgi bulabilirsiniz

 

Pozitif Dergisi 2013/03

Yorum Ekle