Röportaj

Pozitif düşünmenin formülü

Sağlıklı ve mutlu olmanın bir numaralı formülü hayata olumlu ve pozitif bakabilmekten geçiyor. Negatif düşüncelerden arınabilenler daha iyi ve kaliteli bir yaşam sürüyor. Sanat ve cemiyet hayatının tanınmış simalarına hayata pozitif bakabilmenin formülünü sorduk, onlar da Pozitif için anlattı…

Yazı: Deran ÇETİNSARAÇ
Fotoğraflar: Murat TAMAY

pozitif-dusunmenin-formulu-2“Pozitif enerjinizin nereden geldiğini anlamanız lazım”
Yasemin Kay Allen/ Oyuncu
“Herkesin pozitif kalmak için geliştirdiği kendine has yöntemleri olmalı bence. Sadece ‘pozitif enerji biriktirmek’le olmuyor, pozitif enerjinizin nereden, nasıl geldiğini anlamanız lazım. Ezberlenmiş cümlelerle değil, kendinizi tanıyarak daha mutlu olursunuz. Kafamın içinde dönen negatif düşünceler, vücudumda negatif duygular varsa nereden geldiklerini sorgularım, konuyla alakalı beni rahatsız eden şeyin köküne inmeye çalışırım. Pozitif hissettiren alışkanlıklar geliştirmeye çalışmak önemli. Yürüyüş yapmak, müzik dinlemek ve resim çizmek ruhumu dinlendiren şeyler. Çoğu insanın meditasyon, yoga gibi şeylere vakitleri olmayabiliyor, bu yüzden kafamızın içindeki gürültüyü azaltacak küçük anları sıklaştırmalıyız hayatımıza. Ruhumu doğru dinlemeye başladığım andan itibaren o da beni doğru yönlendirmeye başlar zaten…”

pozitif-dusunmenin-formulu-3“Tabiat, ruhumun ana gıdası, sevginin kesintisiz akışı ve mükemmellik demek”
Sinem Yıldırım/ Yazar
“Hayatta karşılaştığımız herkes ve her birimiz çok zor bir yaşam mücadelesi veriyoruz. Herkesin programı birbirinden farklı. Hepimiz birer ruhuz ve bedenlerimiz var. Belli kadersel planlarla indik ve tekamül ede ede, eşikleri aşa aşa yürüyoruz hayat yolumuzda. Ben duygusal ve epey naif bir insanımdır. Başkasına olan acı bir olayı dahi kendimde en derininden hissederim. Günümüz dünyasındaki insanlar düşünülürse bu yapıda bir insan olmak epey güç gerektiriyor. Genel olarak sevgi dolu, sakin ve affediciyimdir. Bunu kendimle baş başa kalarak sürdürebiliyorum ve doğada bulunarak şarj oluyorum. Tabiat benim için her şey demek, ruhumun ana gıdası, sevginin kesintisiz akışı, mükemmellik, yüce alemin yansıması, gerçek aşkın kendisi demek. Kaotik bir dönem geçiriyorsam eğer, kendimi dinlerim ve eğer tamir gerektiren bir kırılganlık görürsem, ruhumda bir hüzün hissedersem, hemen otomobilime binerim ki hızlı araç kullanmak da bir diğer rahatlamamı sağlayan faktördür, kendimi hemen ormanlara, kumsalı olan yerlere, ağaçların kollarına atarım. Ormanın sessizliğini, ağaçların rüzgardaki hışırtılarını, arıların vızıltısını, dalgaların sesini dinlerim, uzun yürüyüşler yaparım tek başıma orada. Toprağa uzanırım ve gökyüzünü, bulutları izlerim. Ağaçlara sarılırım. Bu şekilde geçen her saniye benim tekrar bütünle bir olmamı, ruhumun bu gezegendeki yolculuğunu en derinlerimde tekrar hissetmemi sağlar ve enerji dolmuş olarak geri dönerim. Her gün gökyüzüyle iletişim halindeyimdir hep. Bulutların geçişi, rüzgarın tenimdeki hissi, ay, yıldızlar ve güneşle hep bağlantı halindeyimdir. Yani kısaca yaratılmış tüm tabiat, görebildiğimiz ve göremediğimiz tüm mevcudat benim pozitifte kalış, huzurlu olmam, her nefesim için hamdetmem ve her ne olusa olsun hep gülümsemem için ana kaynaklarımdır.”

pozitif-dusunmenin-formulu-4“Yemek kitaplarına bakmak beni inanılmaz mutlu ediyor”
Pelin Karahan/ Oyuncu
“Yemekle ilgili hemen her şey beni çok mutlu ediyor. Özellikle de yemek kitapları okumak en büyük keyfim diyebilirim ama her çeşit yemek kitabı değil. Bir kitapçıya ya da bir kafeye gittiğimde, varsa hemen yemek kitaplarına yönelirim. Dış kapağından içindeki yemek fotoğraflarına hatta ayracına kadar ilgimi çekmeli. Mutlaka renkli ve albenisi olmalı bu kitapların. Böyle kitapları bulduğumda benden mutlusu yoktur. Ara ara hep aynı kitapları bile tekrar incelerim. O tarifin içerisine kendimden neler katabileceğimi düşünürüm. Özellikle de bazı aile tariflerinin ve hatıralarının olduğu kitaplar bence gerçekten değerli. Birçok insana sıradan gelen bu durum benim adıma oldukça heyecan verici. Üretkenliğimi ortaya koyabildiğim ve sıradanlıktan uzaklaştığım nadir anlardan. Hele bir de burdan öğrendiğim tarifleri, kendi sunumumla sevdiklerime ikram ettiğim zamanlar paha biçilemez. Bunun yanı sıra özellikle ülkemizde bu anlamda çok farklı kitaplar bulmak ne yazık ki pek kolay olmuyor. Bu nedenle ben de hemen her gün internetten yemekle ilgili, özellikle yabancı blog’ları takip etmeye çalışıyorum. Bu sayede hem daha çok yenilik ve bilgi keşfediyorum hem de kendimi mutlu ediyorum…”

“Önce farkındalık kazanmalı, bedeninize iyi bakmalı ve kendinizi teslim etmelisiniz”
pozitif-dusunmenin-formulu-5Dr. Ender Saraç/ Ayurveda uzmanı
“Eğer insan bir şeyleri değiştirmeye karar verirse ve bunun bedelini öderse pozitif olmak çok kolay bir şey. Yıllar içerisinde de bu pozitifliği kazanabilir. Siz olumlu davranmayı öğrendiğiniz ve uygulamaya başladığınız noktada sistem de sizi ödüllendirmeye başlar. Pozitif olmanın bence ilk kuralı farkındalık. Farkındalığı artırmadan pozitif olamazsınız. Bunu bir televizyon örneğiyle açıklamak isterim. Diyelim yerli yabancı kanalların olduğu 200 yayın var. Ancak sizin elinizde radyo varsa bu yayınları alamazsınız. Beş kanalı çeken siyah-beyaz bir televizyon varsa o zaman sadece o beş kanala mahkum kalırsınız. Oysa ki elinizde son teknoloji, üç boyutlu, HD özellikte bir LCD varsa o zaman tüm yayınları cam gibi seyredebilirsiniz. Önce alıcınızı değiştirmeniz gerekiyor çünkü yayınlar zaten var. İşte farkındalık budur. Eğer siz kendinizi düzenli meditasyonla, reiki’yle, dini ritüellerle, duayla, zikirle geliştirirseniz, pozitif düşünmeyi seçerseniz ruh bu yayınları almaya başlıyor. O zaman beş kanallı siyah-beyazdan LCD’ye geçiş yapabilirsiniz. İkincil olarak bedene bakmak çok önemli. Pozitif yaşamda yapılan bir hata var. Kişisel gelişim kursuna gidiyorsunuz bir bakıyorsunuz eğitmenin elinde sigara. Pozitiflik konusunda öneri, terapi, eğitim, kurs, tavsiye alacağınız kişinin şu dört özelliğine bakılması gerekiyor. Birincisi sağlıklı mı, ikincisi muntazam bir bedeni var mı, üçüncüsü kendi mutlu mu ve düzgün bir hayat kurmuş mu, dördüncü olarak ise maddi konularda da başarılı mı? Zenginlikten bahsetmiyorum, maddi alemde de gerçekçi mi ona bakmak gerekiyor. Amerika’nın en büyük ekonomik çöküntüsü Secret furyasından sonra oldu. Çünkü insanlar ‘Bunu yapabilirim’ veya ‘Bunu yarattım’ moduna girdi. Secret insanları gerçekçi hedefler koymaktan uzaklaştırdı. Yaratmak sadece Allah’a mahsustur, hiçbir insan hiçbir şeyi yaratamaz. Bir de hayatta ‘Ayşe benim olsun’ gibi imgelemeler yerine ‘Ayşe hayırlısı ise benim olsun ama en iyisini sen bilirsin Tanrım’ diyerek teslim olmak gerekiyor. Tek bir yaratan var ve her şeyi ondan istemeli. Etrafta çok sayıda kurs var ki olmalı da. Ama insanlarda kronik bir mutsuzluk var. Kişisel gelişim kurslarından birini bitirip diğerine koşuyorlar. Oysa ki bir insan tek bir yere gitmeli, öğrenmeli ve bunu hayatında uygulamalı. Kurslara kesinlikle kötü demiyorum ama öğrendiğiniz o pozitifliği hayatınıza nakşetmeniz lazım.”

“Önemli olan her olumsuzluğun bir çıkar yolu olduğunu düşünebilmektir”
pozitif-dusunmenin-formulu-6Şebnem Özinal/ Oyuncu
“Bence pozitif düşünce zaman içinde öğreniliyor. Yaklaşık beş-altı yıldır pozitif düşünce öğretileri ile iç içeyim. Özellikle hamile olduğumu öğrendiğimde, pozitif düşüncenin önemini iyice kavradım; öğrendiklerimi benliğimde de uygulamaya başladım. Çünkü düşünce tarzının, negatif ve pozitif düşüncelerin bebeğimi ne kadar etkileyeceğini biliyordum. Bu farkındalık sayesinde harika bir hamilelik dönemi geçirdim. Düşünce gücü ile hamileliğin hiçbir dezavantajını, ağrısını sızısını hissetmedim. Bu öğretiyi bebeğim dünyaya geldikten sonra daha da geliştirdim. Pozitif düşünce tarzında mantığım devrede oldu hep çünkü pozitif düşünce her şey berbat giderken olumsuzlukları yok saymak değil bence… Pozitif düşünce, her olumsuzluğun mutlaka bir çıkar yolu olduğunu bilip ona göre davranabilmektir. İnsan, beyin gücünü geliştirerek, aktif olarak kullanabildiğinde fiziksel problemlerini bile çözebilir. Bazen başım çok ağrıdığında ya da bir yerim yaralandığında, beyin gücümle ilaç kullanmadan üstesinden gelebiliyorum. İnanın ne kadar mutlu, ne kadar pozitif olursak bağışıklık sistemimiz de güçleniyor. Ancak şehir yaşantısında pozitif düşünce tarzını benimseyebilmek oldukça güç. Birçok olumsuzluk var. Fakat örneğin ben oyunculuk mesleğimin de yardımıyla mizah duygumu hiç yitirmedim. Mizahın ruh sağlığını koruduğuna inanıyorum. Gülmek için hep bir neden bulurum. Ayrıca mutlaka bir idealim vardır. Olaylar karşısında hep cesaretimi korurum ve korkusuz olmaya çalışırım. Böylelikle pozitif düşünmem daha da kolaylaşıyor. Herkese tavsiye ederim…”

“Olumsuz düşünce geldiğinde üzerine imgesel olarak kocaman X’ler koyuyorum”
pozitif-dusunmenin-formulu-7Hande Kazanova/ Astrolog
“Uzun zamandır hayatta pozitif düşünmeye çalışıyorum çünkü düşüncelerimizden sorumlu olduğumuzu biliyorum. Aslında hayattaki her şeyden sorumluyuz. Zaman zaman başımıza olumsuz şeyler, negatif düşünceler geliyor. Bu tarz negatif düşünceler geldiği zaman hemen kafamda üzerlerine kocaman ‘X’ koyuyorum. İçimden de üç kere ‘İptal’ diyorum. Diyelim ‘Annemin başına kötü bir şey gelecek’ şeklinde bir düşünce geldiğinde dev ‘X’ işaretini görsel olarak düşüncenin üzerine yerleştiriyorum. Bu sayede bana görünen imajın tam tersi, yani annemin doktordan çok güzel rapor alması gibi, imajlar görmeye başlıyorum. İlk başlarda çok zorlandığım oldu ama bu tekniği oturttuktan sonra aklıma negatif şeyler kolay kolay gelmiyor. 21 Aralık 2012 dünya için çok önemli bir tarihti. Maya Takvimi’nin sonuydu ve farklı bir boyuta geçtiğimizin göstergesiydi. Petra Schneider’ın Touch of Oneness eğitimine katıldım. Orada meditasyonla üç gün kapandık ve her konuda nefsimizi, ruhumuzu eğitmeye çalıştık. Bu eğitimi de aldıktan sonra konsantrasyonumu çok kolay sağlayıp enerjimi olumlu bir şekilde kullanabiliyorum.”

“Nefesini doğru kullanan insan mutlu olmanın yolunu bulmuş demektir”
pozitif-dusunmenin-formulu-8Akasya Asıltürkmen/ Oyuncu
“Konfüçyüs’ün dediği gibi hayat bir nefesle başlar ve bir nefesle biter. Bence nefes almak hayattaki en önemli şeylerden biri. Çalışırken, spor veya yoga yaparken fark ediyorum, insanlar nefeslerini tutuyor. Bazı hareketleri yaparken, nefesi yönlendireceklerine tutmayı tercih ediyorlar. Ağır bir şeyler kaldırırken bile nefes tutarız. Aslında nefesi hafifçe ve ağızdan vererek o ağırlığı kaldırmamız gerekiyor. İşte o zaman chi enerjisini doğru yönlendirmiş oluyoruz. Her şeyi bilerek yaptıktan sonra işler gittikçe kolaylaşıyor. Bunun bir sonraki aşaması da bildiğini unutmak tabii. Yoksa her şeyi kontrol eden biri olabilirsin. Her şeyin dengeden geçtiğine inanıyorum. Eğer bir insan dengeyi sağlarsa huzur ve sakinliğe ulaşacaktır diye düşünüyorum. Sabah çok güzel bir koşu yaptım ve koştuktan sonra aklıma geldi. Eğer uçuran mutluluğun peşine düşersen normal, sıkıcı, zor durumlar trajik gelir insana. O yüzden aslolan sadece huzurlu olmanın yollarını aramaktır. Pozitif düşünmek için ilk yaptığım şey nefesi doğru kullanmak. Mesleki açıdan da benim için çok önemli. Yaptığımız iş sahnede durmak olduğu için tamamen nefesle alakalı. Vücut kontrolü için diyaframdan nefes almak ve o bölgeyi güçlendirmek çok önemli. Sadece oyuncu olanların değil bir ev kadınının bile ses ve nefes egzersizlerine gitmesini tavsiye ederim. Artık her bütçeye göre bu tarz kurslar bulunuyor. Şan dersine de gidebilirler. Sesiniz parlıyor ve yüzünüzün biraz üstünde sinüs boşluklarına doğru çıkıyor; işte o zaman doğru yerden konuşup kendimizi doğru ifade etmeye başlıyoruz. Boğazımız rahatlıyor dolayısıyla diyaframdan nefes aldığımız için tüm vücut rahatlıyor. Omuzlarımız olması gerektiği gibi duruyor, postürümüz düzeliyor ve tabii ki hayat kalitemiz artıyor. Hem kendini ifade etmek için hem de huzurlu olmak için en iyi yöntem diyebilirim. Hatta terapiste gitmek yerine şan hocasına gidebilir insanlar. Ben çok faydasını gördüm. Her gün hareket etmek de önemli. Salon derslerine girmeyi tercih ediyorum çünkü çeşitlilik benim açımdan iyi bir şey. Haftada iki-üç kez yoga, iki defa koreografiyle alakalı bir derse giriyorum. Herkesin günde en az 40 dakika egzersize vakit ayırması gerekiyor. Ki bahsettiğim basit egzersizler, etrafımdaki insanlara “Kendinizi çok da zorlamayın” diyorum. Spor salonlarındaki fit görünme takıntılı veya egzersiz bağımlısı kadın ve erkeklerin de normal olduğunu düşünmüyorum. Konu yine dengeye geliyor. Her şey dozunda yapıldığı zaman güzeldir.”

Pozitif Dergisi 2013/03

Yorum Ekle