Erkeklere sorsanız her kadın zaten gizemlidir. Bir kadının ne yaptığını, ne düşündüğünü, ne hissettiğini anlamak onlar için her zaman zordur. Fakat kadın gizeminin farkında olsa da onu çoğu zaman nasıl dışarıya çıkaracağını bilemez. İşte bu noktada devreye giren “Gizemli Dişilik” eğitimleri kadınların içsel yolculuğunun dışa vurumunu sağlamayı amaçlıyor.
Yazı: Nilgün YILDIZ
Aslında evrendeki her şey bir gizem. Yaratılmış olanın gizemi ve bunu sürekli keşfetme duygusu kadın tarafından merak edilmeye başlandığında hem duygusal hem zihinsel hem de kendi ruhani varlığının derinlerini keşfe yolculuk ortaya çıkıyor. Her bir katmanda da gizemle karşılaşılıyor. Dişilik ise kendi başına bir gizem. Mesela bir erkeğe “Gizemli dişilik nedir?” diye sorduğumuzda bu sorunun cevabını çok iyi anlıyor çünkü erkek için kadın her zaman duygularıyla, psikolojisi ile, iniş çıkışlarıyla gizemli ve bu durumu bir türlü çözemiyor. Gizemli dişilik konusunda eğitimler veren Gülenay Pema, bu konu hakkında merak edilenleri cevapladı.
Gizemli dişilik konusunda eğitimler veriyorsunuz. Bu eğitimleri vermeye nasıl başladınız?
Eğitimlerime 1997 yılında başladım, uzun yıllar Hindistan ve Tayland’da yaşadım. Orada yoga eğitmeni oldum ve yıllardır meditasyonlar yapıyorum. 10 günlük, 17 günlük ve hatta bir aylık inzivalara varan meditasyon teknikleri ile çalışıyorum. İnzivaların sonucunda insan dönüşmeye başlıyor. Dönüştükçe de kendisiyle ilgili keşfetmesi gereken yaralar ya da izler ortaya çıkıyor.
İçinde yaşanılan toplumun dişilik üzerindeki etkileri neler?
Türkiye gibi bir ülkede yani ataerkil toplumda yaşamanın bir zorluğu olarak tomboy denilen güçlü ve erkeksi tavırlar sergileyen kadınlar ortaya çıkıyor. Çünkü erkeklerle aynı ortamda çalışmak zorunda kalan kadın, cinselliğini daha doğrusu cinsel özünü saklamak, iş dünyasında bir erkek kadar başarılı olmak için erkek gibi hareket etmek zorunda kalıyor. Aslında bu iz, küçük bir kız çocuğuyken başlıyor. Bir ailede iki tane kız var diyelim. Bir tanesi ressam, bir tanesi doktor veya mühendis olmak istiyor. Baktığımızda mühendislik ve doktorluk daha maskulen işler. Ama sanat alanı feminen alanlar, dişil alanlar, adı üstünde yaratıcı alanlar. Yüzde 80 genelleme yaptığımda ailenin ressam olacak kızına tepkisi “Nasıl para kazanacaksın?” oluyor. Böyle olunca tabii ki başlangıçtan itibaren feminen öz dediğimiz unsurlar baskı altına alınmaya ve değersizleşmeye başlıyor. Fakat bu durum beraberinde birbirleriyle savaşan, rekabet içinde şefkat vermeyen hem kadınlar topluluğu hem erkekler topluluğunu ortaya koyuyor. Kadınlar eğer şefkat, iyi niyet, huzur, teslimiyet, güzellik unsurlarını tezahür ettirme yetisine sahip varlıklarsa ve onları tezahür ettiremiyorlarsa etrafta erkek gibi kadınlar oluşuyor. Kız çocuğu böyle büyüdükçe tabii ki sinirli, stresli ve kavgacı oluyor. Bunun cinsel boyutları ise en önemli yanı. Çünkü her şey cinsel enerji kaynaklı. Baktığınızda insanda cinsel enerji yoksa yaratıcılık da yoktur. Bu enerjileri sağlıklı bir şekilde aktarabilen hayatta başarılı olabiliyor.
Cinsel enerji ve seks kavramı arasında ne tür bir fark bulunuyor?
Cinsel enerji ve seks ayrı şeylerdir. Dünyamızdaki iki ana tabu; ölüm ve sekstir. Kimse ölümden bahsetmek istemiyor, ölüm konusu olduğunda hemen herkes karanlık şeylere bürünüyor. Seks de ayıp olarak kabul ediliyor. Günümüzde ise seksten anlaşılan şey 15 dakikalık bir işlem. Spora gitmek ya da hızlıca yemek yemek gibi bir ihtiyaç. Kız çocuğu olarak cinsel öz dediğimiz şey ilk reglden itibaren başlıyor. Göğüsleri büyüyor, dengesi değişiyor. Fakat bazen anne bilinçli değilse kızlar gelişimlerinden utanabiliyor, örneğin babalarından utandıkları için göğüslerinin çıktığı belli olmasın diye göğüslerini bile sarabiliyorlar. Çünkü baba da bu enerji ile nasıl başa çıkacağını bilmiyor ve dolayısıyla enerjiyi baskılamak zorunda kalıyor. O yüzden cinsel enerjiyi ifade etmek ayrı bir konu. Cinsel enerjiyi alenen ifade etmek ayrı, cinsel ilişki ile barışık bir şekilde kendi dünyanda yaşayıp seçtiğin eşi zekice seçip kalbini açmak ayrı bir şeyler.
Bedenimiz bizim için ne kadar önemli?
Beden bir tapınak ve bedende her şey kodlu, bedenle çalıştıkça, yoga yaptıkça, meditasyon yaptıkça bu gizemler kendilerini açığa vermeye başlıyor. Bazı kadınlarda miyomlar çıkıyor, hepsinin nedeni var, hepsi psikospiritüel. Miyomun ortaya çıkış nedeni ise değersizlik. Özellikle yumurtalıklardaki miyomların nedeni bu. Değer verilmeme ve onun alt basamakları. Yine göğüs kanserinin veya tümörlerin nedenleri var. Tümör solda olduğu zaman, kadın her ne kadar kendisini sevgi almış biri olarak görse de bilinçaltında aslında annesinin onun ihtiyaç duyduğu değeri vermediğini görüyoruz. Bu da yaşamsal isteksizlik haline geliyor. Kanser dediğimiz şey zaten kişinin derin bir kedere sahip olduğunu gösteriyor ki, bu da yaşama isteksizliğine sebep oluyor. Kanser hastalarının hepsinde bu var ve maalesef çok fazla kanser hastası var. Bugün dünyada yapılan en büyük ameliyatlardan bir tanesi de yumurtalıkların veya rahmin alınması. Fakat kadın demek rahim demektir. Rahmin içinde binlerce sinir ucu var ve birisiyle beraber olduktan sonra duyarlı bir kadın kendine gelemiyor. Olayın erkekte bittiğini düşünüyor. Oysa rahim temizliğiyle kadının kendi dişiliğini tanıması gerekiyor.
“Cinsel enerji ve seks ayrı şeylerdir. Dünyamızdaki iki ana tabu; ölüm ve sekstir. Kimse ölümden bahsetmek istemiyor, ölüm konusu olduğunda hemen herkes karanlık şeylere bürünüyor. Seks de ayıp olarak kabul ediliyor. Günümüzde ise seksten anlaşılan şey 15 dakikalık bir işlem. Spora gitmek ya da hızlıca yemek yemek gibi bir ihtiyaç.”
Rahim nasıl temizlenir?
Rahim temizlemeyi nefesle çalışıyoruz. Birtakım masaj teknikleri hatta saunası bile var. Vajinanın içindeki kaslar çok kuvvetli kaslar. Mesela çene kasının çok kuvvetli olduğunu herkes bilir fakat vajinanın kasları çok daha kuvvetlidir. Çok fazla esneyebilen bir kas. Çin, Tayland gibi ülkelerde vajinanın ne kadar güçlü olduğunu gösterecek şovlar var. Bu şovları her ne kadar doğru bulmasam da orada vajina kaslarının ağırlık bile kaldırabildiğini görüyoruz. Böyle bir güç neden vücutta oraya verilmiş, neden kadına verilmiş ve neden dokuz ay boyunca bebek yetiştirme yine kadına verilmiş? Bir kere dokuz ay boyunca hormonal dengeyi ancak bir kadın sırtlayabilir. Bu yine gizemin bir parçası çünkü muazzam bir organizma. Her ay yaşadığımız yaklaşık yirmi yedi buçuk günlük döngü de muazzam bir değişiklik. Her haftanın farklı bir psikolojik spiritüel ve fizyolojik özelliği var. Çünkü vücutta hormonlar değişiyor. Yirmi sekiz gün boyunca kadında farklı değişiklikler oluyor. Kadının yaşam şartlarına, duygusuna, duygusal durumuna göre değişiyor ama ortalamaya baktığımızda yaşanılan aynıdır. Bazı kadınlar her ay yirmi sekizinci günde regl olur, şu kadar gün olur, şu kadar süre olur bazısında ise değişir ama bu döngü her zaman vardır. Eskiden takvim keşfedilmemişken kadın baz alınıyordu. Kadının ay döngüsüne göre zaman tayin ediliyordu. Aynı zamanda ilk şaman mezarı kadın mezarıdır. Otuz bin yıl öncesine ait arkeolojik kazılar da bunu gösteriyor. Çünkü erkekler o dönemde kadını onore ediyorlardı, aralarında bir yarış yoktu. Çünkü kadınlar varlıklarının özüyle o kadar sarılmışlardı ki… Şimdi gelişmiş toplumlar tekrar bu gelenekleri yaşatmaya başladılar çünkü bir toplumun kadına verdiği değer o toplumun ne düzeyde olduğunu gösteriyor. Kadını eve kapattığınızda kendi şifanızın yolunu tıkıyorsunuz.
Gizemli dişiliği keşfettiğimiz zaman cinsel hayatımızda ne gibi değişiklikler olabilir ?
Cinsel hayatla ilgili birçok sağlık problemi var. Bu hastalıklara karşı bir bilinç oluşuyor. Hem kendimiz hem de erkek açısından. Bunlar çözülmeye başladıktan sonra haz alma kısımları çoğalmaya başlıyor. Bu da ilişkinize yansıyor, size yansıyor, cildinize yansıyor, çevrenize yansıyor daha aktif olabiliyorsunuz, mutlu oluyorsunuz. Cinsel hayatınız anlamlı bir hale geliyor. Bir vazife gibi, bir robot gibi yerine getirmiyorsunuz. Çünkü haz almaya başlıyorsunuz ve istiyorsunuz. Cicim aylarında yaşadığınız şeyler sürekli hale geliyor. Düşünmeye gerek kalmıyor, bir bakmışsınız flört zamanlarına geri dönmüşsünüz.
Gizemli dişilik eğitimlerini nasıl bir teknikle veriyorsunuz?
Travma ve gizemli dişilik için birkaç okul kurdum ve onun altında birkaç ayrı program var. Gizemli dişilik 1, gizemli dişilik 2 olarak gidiyor. Bir de maskulen enerji nedir, feminen enerji nedir gibi konular var; daha kısa, iki buçuk saatlik bir program. Eğitimlerde önce bedenle çalışıyoruz çünkü kadın demek beden demektir. Dans ve hareketlerle kadın bedenini keşfetmeye başlıyor. Dans eğitimine katılan kadınların birçoğu ilk zamanlarda hareket bile edemiyor, omuzlar kısık, baş tutuk, bacaklar hareketsiz. Oysa yaratıcı alanını keşfedebilmesi için hareket etmesi gerekiyor. Kendinizi keşfedeceğiniz hareketler ve sembollerle birlikte enerjiniz yükseliyor, enerjiniz yükselince kendinize bakış açınız da farklılaşıyor. Her zaman kalıpsal, kısıtlı baktığınız yerlerden, “yapamam” dediğiniz şeylerden yavaş yavaş “yapabilirim”e geçiyorsunuz. Zihnin kalıpları kırması çok zordur fakat bedenle çalıştığınızda, aktif bir şeyler yaptığınızda beden size yolu açmaya başlıyor. Dolayısıyla bu tür eğitimlerden sonra cinsel eğitimler başlıyor. Fakat bu eğitimi herkese vermiyorum. Çünkü verdiğim eğitimler cinselliğin biraz daha manevi yönüyle ilgili ve eşle birlikte alınan eğitimler. Cinsel eğitimde tantra eğitimleri veriliyor fakat tantra denildiğinde sadece cinsellik anlaşılıyor oysa tantra çok geniş bir yelpaze. Bir yaşam şekli. Yaşadığın her alana evreni dahil etmek demek. Bunun içine cinsellik de dahil. Sevişmenin sadece 15 dakika, 20 dakika değil, saatlere hatta günlere yayılması demek. Bir de gizemli dönüşüm eğitimleri var. O biraz daha psikospiritüel ve birinci seviyesi 15 saat. Bu 15 saat ise iki buçuk haftaya yayılıyor. Amacım kişiye her zaman teoriler vermek değil. Enerjiye inanıp enerji ile çalıştığım için kadınlar eğitimlerde dönüşüm sürecini yaşıyor. Dolayısıyla interaktif eğitimleri o anda uyguluyoruz, o anda çalışıyoruz, o anda psikolojik travmalar varsa ortaya çıkıyor, o anda cevaplıyoruz, o anda iyileştiriyoruz. Bu süreç iki buçuk hafta boyunca devam ediyor ve anlık dahi olsa yaşadığı sezilerin farkındalığına erdiği zaman zaten özgürlük bayrakları açılmaya başlıyor. Kendisi ile ilgili ilerleyebileceği çok güzel bir alan keşfediyor ve oradan ilerliyor. Gizemli dişilik dönüşümde bir, iki, üç diye eğitimler devam ediyor. Eğitimler ilerledikçe biraz daha derin, cinselliğe, anatomik kaslara biraz daha değiniyoruz. Kadın dediğimiz şey histir. Kadına bir şey demen gerekmiyor, kadın hisseder. Bu yüzden eğitimlerimin hepsinin adı aynı olsa da içerikleri birbirinden farklı oluyor.
Rahim arayışı
Erkek bir rahim arayışında. Biz kendi rahmimizi nasıl keşfetme evresinde oluyorsak onlarda fiziksel bedenlerinde rahim olmasa da daha üst seviyedeki bedenlerinde bir rahim var ve onlar da arayışta. Bazı erkekler dikkat edin annesinin rahmine dönme arayışında. Bu yüzden sürekli rahim geziyor çünkü anne rahmini istiyor. Bir erkeğe “Denize girdiğinde ne hissediyorsun?” diye sorduğumda cevap, “Annemin rahmine girmiş gibi hissediyorum” oldu. Tekrar annesinin rahmine dönmeye çalışan bir erkek. Bu bahsettiğim erkek açık ilişkiler yaşayan ve çok fazla kadınla olan bir erkek. Çünkü sürekli o rahmi arıyor ve o rahmi buluncaya kadar durmuyor. Bir yanda da birçok kadın tanıdığı için kadınların bütün o bahsettiğim özelliklerini biliyor ve böylece playboy dediğimiz kavram ortaya çıkıyor. Erkek doğa üstü bir yaratık değil, o da belli arayışlar içinde ve gerçekten senin rahminde onu bulursa artık rahat ediyor. Kadın dediğimiz değişkendir. Doğası gereği enerji feminen ise kadında bu değişkenliği kendinde çok güzel bir şekilde sarınmışsa, kendini onore ediyorsa, kendini kısıtlamıyorsa gayet çekici oluyor. Keyifli olur, renkli olur, yaratıcı olur sıkılmazsın. Ben kadın olarak, böyle bir kadın olmaktan keyif alırım çünkü kendisinden önce seni de düşünür. Kendisi ile bir problemi yok. Çok güzel yemek yapan bir kadın gibi. Sen yanında istediğin kadar derdini anlat konuş o yemeği yine güzel çıkarır. Çünkü çok iyi bilir o yemeğin nasıl yapılacağını, sana da yalnız hissettirmez. Dolayısıyla da çekici kadın bu demektir, kendi özüne temas etmiş, ne yaptığını bilen, sevgiyle şefkatle sarabilecek bilinçte olan.
Grup olarak mı çalışıyorsunuz?
Evet, grup olarak çalışıyoruz. Uzun yıllardır birlikte çalıştığım insanlar var, onlara çok güzel geri dönüşleri oluyor, gerçekten hayatları değişiyor.
Eğitimlere katılmamış, bu eğitimi hiç almamış ya da almayacak bir kadın kendi dişiliğinin farkına nasıl varır? Bunun için neler yapması gerekir?
Bir insanı olduğu yerden başka bir yere taşımaya çalışmıyoruz. İlla yapması gerekenleri söylemiyoruz, o ihtiyacın kendisinden gelmesi lazım. İlişkisinde de aynen bu şekilde, “Ben memnun değilim” demesi gerekiyor. Bir defa önce bedenini tanıyacak şeyler yapmalı. Bedeni hareket ettirmesi şart. Evet, yürümek koşmak iyi aktiviteler ama bunlar daha fiziksel şeyler. Yoga ve manevi yoga türü şeylerle hareket etmeliler. Birkaç ders alıp ondan sonra evde kendileri devam edebilirler. Bunun yanında masaj oldukça önemli. Türk kültüründe yer alan hamam muazzam bir şey. Çünkü kadın kadına oluyorsunuz, kadın enerjisinin yükseldiği feminen enerjinin yükseldiği kendini tanıma süreci yaşıyorsunuz. Bedenlesin ve biri seni keseliyorsa yavaş yavaş kendine sarılmaya başlıyorsun. Bunun dışında kadın kendine bakmalı. Mesela banyo bir ritüel olmalı. Çalışıyorsa haftada bir kere böyle bir ritüel yapabilir. Aslında her banyo bir ritüel çünkü suyla temasımız var. Banyo kesesinin seçimi bile çok önemli. Organik lifler var, doğal lifler var, deniz süngerleri var. Amaç o teması hissedebilmek. Doğal, organik sabunlar var ve bu sabunların içinde çok güzel aromalar var ki bu aromalar koku demek. Bunların hepsi kadının kendi kendine yapabileceği ritüeller.
“Cinsel hayatla ilgili birçok sağlık problemi var. Bunlar çözülmeye başladıktan sonra haz alma kısımları çoğalmaya başlıyor.”
Eğitimlere katılanlar genelde ne tür cinsel sorunlarla geliyorlar?
Genelleme yapamayacağım kadar çok değişiyor. Ben cinsel terapist değilim, bana gelenler genelde manevi yolda büyüme amacıyla geliyorlar. Cinselliklerini de bu yola aktarmak istiyorlar. Bu yolda eğer travmalar ortaya çıkıyorsa, ne çıktığına bakıyoruz. Zaten kendileri baştan şifacı oldukları için ilişkide de dönüşe dönüşe ilerliyorlar. Eğer işe yaramayan ilişkileri varsa artık aynı kalıbın tekrar etmemesi gerekiyor. Örneğin kadın sürekli aldatılıyor diyelim. Değersizlik hissi aldatmaya sebep olabiliyor. Eğitimlerden sonra artık enerjisi değiştiği ve kendine değer vermeye başladığı için hayatına aynı değeri veren adamlar girmeye başlıyor. Böyle olunca cinsel hayat otomatik olarak değişiyor.
Nasıl kadınlar sizin için gerçekten dişi?
O içsel bir şey, hissediyorum. Yani bazen o kadar güzel genç kızlar, kadınlar görüyorum ki; iç enerjileri o kadar kıpır kıpır ki hemen anlayabiliyorsunuz. Çünkü dişi dediğimiz çok yönlü. Kadının özünü bilmesi bir erkek için çok seksi bir şey. Gerçekten kendisinin hangi öze, nasıl bir potansiyele sahip olduğunu bilemez. Kadın kendi bedeniyle barışıksa bedeninden haz alıyorsa otomatikman çekici oluyor. Bu da bakışından, duruşundan anlaşılıyor. Bu kadın zaten arayış içinde değildir, kendini iteklemez. Feminen alıcıdır, aksine davet eder. Onu bulan erkek ise avcı gibidir, kadınsa kendi iç dünyasında ceylandır. Tabii ki bazen çok da şaşırtıcı şeyler olabiliyor.
Pozitif Dergisi 2015/01
